Bölüm 15

1.6K 155 169
                                    


Zonklayan başımla yatakta doğruldum ve etrafıma bakınmaya başladım. Görüş alanımı netleyemiyordum. O tanıdık hocamın kokusu her yeri sarmıştı. Görüntü daha da netleştiğinde odamda olmadığımı fark etmem bir olmuştu. İşin garip tarafı ise tam yattığım yatağın yan tarafında yatan kişi Jeon Jungkoook'tu.

Beynim, algısı kapanmış gibi tepki veriyor ve bulunduğum durumu idrak etmeme engel oluyordu. Yanımda Jungkook vardı. Aynı yataktaydık. Ve beynim buna şaşırmama izin vermeyip düz bir şekilde suratına bakmama sebep oluyordu.

Gözlerini bana dikmiş ve bir kaşı havaya kalkmışken "Hala ayılmamış olmana şaşırdım." dedi ve kısa bir es vererek -daha yeni fark etmiş olduğum- birbirine kenetli ellerimizi ayırdı. "O kadar şey yaptıktan sonra biraz ayılabileceğini düşünmüştüm fakat bakışların beni yanıltıyor."

Kaşlarımı çatarak daha olayı yeni kavrıyor gibi üzerime serili olan pikeyi daha da kendime çekerek "Biz ne yaptık?" diye yüksek bir sesle konuşmuştum. Çok utanıyordum. Umarım o halimle saçma sapan işler yapmış olmazdım. Ve en önemlisi yapmış olduğumuz şey umarım aklımdan geçen şey değildi.

"Hey sakin ol. Çok normal bir olay. Herkes yapabilir."

Ve göz kırpışının ardından ne yaptığımızı anlamıştım. Ben kesinlikle edepsizlik edip onu yatağa atmışımdır. O da fırsatçı olduğundan hemen kabul etmiştir.

Birde normal bir olay diyip gevşek gevşek sırıtıyordu. Tamam normaldi ama olmamalıydı. O benim hocamdı. Ve tabi ki arkadaşım. Ama hatırladığım kadarıyla en son o odadan çıkıyordu.

Ben ne yaptım?

Kafamı eğerek kızaran yanaklarımla yatağa daha da sindim. Şuan utançtan ölüp gidebilirdim.

Sırıtarak elindeki gömleği yatağın üzerine bıraktı. Her şey normalmiş, öğrencisiyle yatmak bu kadar basit bir olaymış gibi davranması beni daha da utandırıyordu.

Tamam daha önce birileriyle birlikte olmuş olabilirdim fakat hiç biri böyle değildi. En azından yaşıtlarımdı. Ben bildiğin hocamla yatmıştım ve o bunu bile normal karşılıyordu.

Jennie ve Taehyung'u görünce aslında bu da çok normaldi. Tek farkla, o benim okulumun öğretmeniydi.

Sırıtmasını hala sürdürürken "Utanılacak bir şey yok. Ben kahvaltı hazırlamaya gidiyorum. Sen de üzerini giyin ve aşağıya gel." diyerek kapıyı çekmiş ve çıkmıştı.

Üzerini giyin demişti. Kıyafetsiz miyim? Hızla üzerimdeki pikeyi kaldırarak baktığımda üzerimde -onun olduğuna fazlaca emin olduğum bana elbise niyetinde- bir tişört vardı. Bacaklarımsa çıplaktı. Fakat üzerimdeki kıyafetin su içinde olduğunu söylemeliydim. Bu yüzden değiştirmemi istemiş olmalıydı.

Neden su içindeydim. Yok canım duşa kadar da değildir herhalde.

Düşünce bulutumu bir kenara iterek yatağın üzerine bırakmış olduğu gömleği elime aldım. Ne yani şimdi dizilerde olduğu gibi o malum olaydan sonra kahvaltı hazırlayan baş rol erkeğimizin yanına, onun gömleğini giyerek mi gidecektim? Hem neden tişört yerine gömlek bırakmıştı ki? Kesinlikle bu onun fantazilerinden biri olmalıydı.

Gömleği yatağın üzerine geri koyarak yataktan kalktım ve tam karşımda bulunan kıyafet rafına ilerleyerek siyah renkli bir tişört aldım. Ebeveyn banyosuna geçip üzerimi değiştirdikten sonra yüzümü yıkayarak odasından ayrıldım.

Merdivenlerden inerken evin ihtişamı hakkındaki düşüncelerim beynimin içinde dönüyordu. Merdivenin son basamağına bastığım anda mutfağın nerede okduğunu sorgulayamadan karşıma çıkan Jungkook'la duraksadım. Utancım suratıma tekrar hücum etmişti.

"Bir an hiç gelmeyeceksin sandım, seni almaya geliyordum."

Bu neden sürekli sırıtarak konuşuyordu? Bu olay bu kadar fazla hoşuna gitmiş olamazdı ya.

"Verdiğimi giymeyip raflarımı karıştırmışsın."

"Verdiğin gömlek hoşuma gitmedi bende hoşuma gidecek bir şey buldum."

"Dün öyle demiyordun ama neyse."

Bir anda gözlerimi büyüterek ne diyebileceğimi kafamın içinde sorgularken bir anda bana yaklaştı ve kolumdan tuttuğu gibi merdivenlerin yanındaki duvara beni yaslayarak bana yaklaştı.

Nefesini suratıma üfkeyerek "Dün geceyi hatırlamadığını söyleme bana."

Deliriyordum. Tam anlamıyla beni delirtiyordu.

"Hatırlamıyorum." Sesim haddinden fazla kısık çıkmıştı.

"Hatırlatayım."

Suratıma iyice yaklaştı, yaklaştı ve yaklaştı. Sanırım beni öpmeyi planlıyordu. Ne öpmesi dünü hatırlatayım dediğine göre kesinlikle yatağa atmayı planlıyordu.

Ama ben dayanamıyordum. Çok tahrik edici bir davranıştı bu. Gözlerimi kapatıp öpmesini beklediğimin bile sonradan farkına varmıştım.

______

Bunlar bir rüya. Bu da benden size spoiler.

Şaka şaka
kabus döbdldndldnöföf.

x or y | textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin