lisa: ben seni almaya gelirim+82***: Anlamadım?
lisa: ben diyorum düğüne giderken alırım seni
lisa: sen yeterince centilmenlik yaptın :)
lisa: konum atsan yeter
+82***: Ciddi olmadığını var sayıyorum...
lisa: ciddiyim
lisa: bak yarın kapının önünde seni çok bekleyeöem geldiğim gibi çık
lisa: zaten düğünün başrolü benim
lisa: yani gelinden sonra :)
+82***: Peki madem.
+82***:📍konum*
+82***: Yarın erkenden bekliyor olacağım geç kalma :)
lisa: ne geç kalması canım tabi ki geç kalmam.
-22.33 görüldü-
---
Üzerime pek mini sayılmayan ama gayet mini olan, siyah, göğüs ve sırt dekolteli elbise giymiş ve siyah ipli topuklularla taçlandırmıştım. Gayet abartılı koyu renk bir makyaj yapmış, dudaklarıma gül kurusu renginde rujumu sürmüştüm. Saçlarımada dalgalı şekil vermiştim. Tam anlamıyla hazırdım.
Arabam yoktu. Varlık içinde yokluk yaşadığımdan babam arabama da el koymuştu. Gerçek hayatı bu şekilde öğrenebileceksem mantıklıydı ama sanmıyordum.
Jungkook'a onu benim götüreceğimi söylemiştim. Yani yanıma Haseok'u almam asla sorun teşkil etmeyecek diye düşünüyordum. Sonuç olarak araba fantazisi yapmayacaktık ve bu yüzden baş başa kalmamıza da gerek yoktu.
Haseok'un arabasının korna sesiyle kendimi dışarıya attım ve ufak bi selamlaşmadan sonra arabaya yerleştim. Ön koltuğa oturacaktım lakin doluydu. Hyunjin boku da gelmişti çünkü.
"Selam güzelim. Bensiz gitme istedim." Hyunjin cümlesinin ardından göz kırptığında bende karşılık olarak gözlerimi devirdim.
"Senin ne işin var burada Hyun? Hani biricik sevgilinle gidecektin?" diye sorduğumda ön koltuktan arkada oturan bana döndü.
"Ya aslında öyle olacaktı ama Haseok'un izinden gideyim dedim ve ayrıldım. Biz Haseok ile çift olmaya karar verdik." Ciddi surat ifadesini bozmadan konuşmasıyla gözlerimi yalandan kocaman açmış ve şaşırmış surat ifademe bürünmüştüm. "Ne? Ciddi misin?"
Haseok kıkırdayarak arabayı çalıştırdı ve hareketlendi. Hyunjin'de kahkaha atmaya başlayınca ciddi olmadıklarını zaten biliyordum ama benim inandığımı düşünen iki aptal sırıtıyordu.
"Bebeğim, bizi Jennie görevlendirdi üzgünüz." deyip hala sırıtan Haseok'a yan bir bakış attım. Jennie benimle uğraşmadan asla rahat edemezdi tabi ki. Ne için görevlendirdiğini sorma gereği duymadım çünkü söylemeyeceklerini zaten biliyordum.
Konumu vermediğim Haseok nereden gideceğimizi sorduğunda telefonumdan açarak ona uzattım. Kısa süre içinde Jungkook'un evine ulaşmıştık. Ev tahmin ettiğimden de büyüktü. Saray galiba.
Arabadan inerek Haseok'a kornaya basmasını işaret ettim. Haseok kornaya basma işini üstlenmişken arabanın önüne geçtim ve kaporta kısmına yaslanarak onu bekledim.
Koca sarayın içinden tüm ihtişamıyla adımlar atarak yanıma doğru yaklaşan, geniş omuzlara sahip, siyah pantalonu bacaklarını tamamen saran, siyah gömleğinin resmen iliklenmemiş düğmeleri ve saçlarının dağınıklığı dudaklarımı uçuklatacak derecede olan adam beni gözleriyle süzüyordu. Erimiştim. Belli etmemeliydim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
x or y | texting
Fanfictionlisa: beni öptünüz jungkook: Beni tahrik etmeseydin. ______ -Lisa & Jungkook- #lizkook 1 - 070822 #taennie 1 - 130822 #liskook 1 - 060922 #lalisa 1 - 090223 #blackpink 1 - 230323 190522 ©2022 | purqlepie