lisa: üstelik asla göndermem çok erkek var orada dediği okula kaydetti
lisa: ta ki aklına esene kadar
lisa: okula gitmeyecekmişim şimdi.
lisa: kaydımı aldırmayacakmış sınav zamanı gidecekmişim sadece
lisa: evde özel ders görmeye başlayacağım
jennie: bu ne kısıtlama ya.
jennie: ben bunaldım.
lisa: aman boş ver
lisa: alışkınım bu tavırlarına
jennie: Jungkook hocayı engellemişsin.
lisa: tamam burası da sıktı ben kaçıyorum
jennie: nereye ya?
lisa: birazdan babamın tuttuğu özel ders hocam gelecek
jennie: hangi ders, ona göre bende geleyim.
lisa: edebiyat
jennie: gelmiyorum.
jenne: benim sevdiceğim çalıştırır bana.
lisa: gelme
---
Lisa: Çalışma programını ayarlayan kişi rehber öğretmenim mi olmuş oluyor?
Lisa: Kim ayarladı?
edebiyatçı: Programı ayarlayan benim.
edebiyatçı: Ve evet rehber öğretmeninim.
Lisa: Aslında sizden bir şey isteyecektim.
edebiyatçı: Tabi buyur.
Lisa: Matematik hocası kim?
edebiyatçı: Bay Wang.
Lisa: Bugün tanıştığım Jackson Wang mı?
Lisa: Ama o bana dilci olduğunu söylemişti.
edebiyatçı: Dilciyim mi dedi?
edebiyatçı: Gerçekten inandırıcı bir yalan.
Lisa: Anlamadım ben şimdi?
Lisa: Tanıştığım hocalar bana yalan mı söylediler?
edebiyatçı: Olabilir.
edebiyatçı: Bazen Jackson'un böyle oyunları olabiliyor.
edebiyatçı: Kısaca ben sana özet geçeyim.
Lisa: Lütfen, çok iyi olur.
edebiyatçı: Matematik Bay Wang, İngilizce Bay Park, Fizik Bay Choi, Kimya Bay Kim ve Felsefe Bayan Park. Diğer ders öğretmenlerini baban tutmamış. Bu derslerin yeterli olacağını söyledi.
Lisa: Biliyorum.
Lisa: Bay Wang ve Bay Park beni kandırmışlar.
edebiyatçı: Şimdiden seni uyarayım.
edebiyatçı: Büyük ihtimalle Bay Wang derse kendisi yerine birini gönderecektir.
edebiyatçı: Son sınav aşamasına kadar tanıdığı bir arkadışını gönderir.
edebiyatçı: Tabi ki işinde oldukça iyi olanlardan.
edebiyatçı: Sınav zamanında kendisi gelir ve tamamen sınava yönelik çalıştırır.
Lisa: Peki.
Lisa: Teşekkür ederim Solar Hanım.
edebiyatçı: Rica ederim, Lisacığım.
---
Lisa-shi: Bu saatte rahatsız ediyorum ama yarın ki derste olamayacağım.
Lisa-shi: Bu yüzden gelmenize gerek yok.
matçı wang: Üzgünüm ama olmak zorundasın.
Lisa-shi: İşlerim var ama.
matçı wang: Ertele o zaman.
matçı wang: Matematik işlerinden daha önemlidir diye düşünüyorum.
Lisa-shi: Hocam kalamam ama.
matçı wang: Zorundasın dediysem konu kapanmıştır.
Lisa-shi: Ama neden ya?
matçı wang: Sen sınavı kazanmak istemiyor musun?
matçı wang: Baban bize boşuna para ödemiyor değil mi?
matçı wang: Senin için çabalayan babana böyle mi karşılık veriyorsun?
