Final

856 56 18
                                    

Evde Jungkook'u beklediğimi sanıyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Evde Jungkook'u beklediğimi sanıyordum. Fakat yanılmıştım. Zil çaldığında heyecanla kapıya gitmiş fakat babamı görmemle bütün heyecanım tuzla buz olmuştu. Burada neden olduğunu geçmiş ve arkasından gelen Jungkook'u görmemle daha da dehşete düşmüştüm.

İçeriye geçtiklerinde babam sözü devralarak "Jeon Bey önemli bir açıklaması olduğunu ve birebir görüşmemiz gerektiğinden bahsetmişti sabah. Seninle telefon konuşmam pek hoşuma gitmemiş olsa da baştan vermiş olduğum bir söz olduğu için geldim. Şimdi, sizi dinliyorum."

Hızlı cümleleriyle bana açıklamasını yapmasının ardından Jungkook'a dönerek kurmuştu son cümlesini.

Jungkook bir şey demeden öylece durdu birkaç saniye. Sonrasında sözlerine başladı "Bunu ne kadar normal karşılarsınız bilemem ama insanoğlu maalesef kalbine söz geçiremiyor."

Onun sözleriyle benim gözlerim büyürken babam transa geçmiş gibiydi.

Jungkook oturduğu yerden kalktı ve yanıma adımladı. Kafayı yemiş olmalıydı. Dibime kadar gelmesinin ardından babamın yüreğine inecek o hareketi yaptı ve elimi kendi eli arasına alarak birbirine kenetledi.

Babam mimik oynatmadan olanları idrak etmeye çalışırken benim bile henüz idrak edemiyor oluşum beyin yakıcı derecedeydi.

"Biz kızınızla birbirimizi seviyoruz, Bay Marco." dedi ikimizden de ses çıkmayınca. Konuya çok hızlı giriş yapmıştı. Elimi öyle sıkı tutuyordu ki kurtarmaya çalışsamda asla izin vermiyordu.

Babamın kafası atmıştı. Bunu asla kabullenmezdi. Cenazemiz bu evden şu an itibarıyla kalkacaktı anlaşılan.

"Bu doğru mu?" dedi babam bana bakarken. Gözleri saniyelik birbirine kenetli olan ellerimize gitmiş olsada hızla çekti ve tekrarladı sorusunu. "Bu doğru mu, Lisa?"

Bir müddet sessiz kalmamın ardından, "Evet." dedim yalnızca kısık bir sesle. Kafamı öne eğmiştim bile. Korkuyordum. Gözlerine bakacak halim dahi yoktu. Utanıyordum.

Bir iki dakika boyunca suskunluğu devam etti babamın. Sonrasında oturduğu yerden kalkarak bana yaklaştı ve Jungkook'un eli elimden ayrıldı. Babam tam karşımda dursuğunda iki omzumdan tutarak "Kaldır kafanı kızım." dedi. Sesindeki naiflik korku verecek cinstendi.

Yavaşça kaldırdım kafamı. Her an tokat atacak diye korktuğumdan çekiniyordum. Tokat atan birisi değildi, babamdan hiç tokat yememiştim de, ama bu itiraf nedeniyle atması olasıydı. Yani en azından ben öyle düşünüyordum.

Gözlerimi sıkıca kapamışken babamın omzumdaki eli yüzüme çıktı. Yanağımı zarifçe okşadı.

"Seni sürekli takipte olduğumu unutuyorsun be kızım." dedi. Gözlerimi açtım ve benden uzun olmasından dolayı kafamı yukarıya doğru kaldırdım. O ise bakışımın ardından cümlesine devam etti.

x or y | textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin