Bölüm: ''4''

675 60 0
                                    

Bu hikayenin asıl yazarı xxdeathgirl


***


Duyduğum takırtılarla başımı yastıktan kaldırdığımda parlak gün ışığı gözlerimi yakmıştı. İnleyerek başımı tekrardan yastığa gömdüm ve derin bir nefes aldım.

Bahar bahçesini andıran, harika bir koku ciğerlerimi doldurduğunda uyku mahmurluğumun hafızamdan silip götürdüğü bütün anılar zihnimde canlandı. Jungkook. Omega. Sözleşme. Seks. Ah. Hayır.

"Taehyung, uyandığını biliyorum."

Jungkook'un uyaran sesiyle, başımı yastıktan kaldırıp ona baktım ve hafifçe gülümsedim.

"Selam Jungkook..." diyerek, elimi hafifçe kaldırdığımda, bana gözlerini kısarak baktı. Dün heyecandan irileşen gözleri, çikolata kahvesi gözlerini belli ediyordu. Şimdiki bakışları ise, içimden geçeceğinin habercisi gibiydi.

Ne dese de haklıydı... Bir omeganın içine gelmek... Neyim ben? Aptal ergen bir alfa mı?

"Dün... Ne yaptın sen?" Diyerek, kollarını göğsünde bağladığında, hafifçe gülümsedim.

"Sanırım ufak bir hata.." Diye mırıldandığımda, dişlerini sıkarak üstüme yürüdü ve işaret parmağını burnumun ucunda sallarken, sesini kontrol ederek bağırdı.

"İçime geldin! Sana kızışmamın yakın olduğunu söylemiştim, Ya... Ya... Kaza kurşunu olursa?"

Gülmemek için alt dudağımı dişleyerek, yüz ifademi korumaya çalıştım ancak bu pek mümkün olmadı çünkü ilk başta kıkırtılar, sonrasında da kahkahalar dudaklarımdan kaçıvermişti. Bakın, ben bırakmadım. Kaçıverdiler.

"Şey... Üzgünüm Jungkook ama kaza kurşunu ve gelmek... Aynı cümle içinde olunca..." Bir kez daha kahkahalara boğulduğumda, Jungkook oldukça sitemkar bir sesle, "Taehyung!" diye bağırdı.

İçimde sıcak bir his yayılırken, "Adımı söylemen hoşuma gidiyor," diyerek gözlerinin içine baktım. Bir anda söylediklerim onu şaşırtırken, hafifçe geri çekildi ve "Güzel bir adın var," dedi. Gözlerimiz birbirleriyle dans etmeye başladı, beni kaçınılmaz bir romantikliğin içine çekiyordu.

Hülyalı bakışmalarımız, Jungkook'un aklına dün gecenin gelmesiyle tuzla buz oldu. Yine işaret parmağını yüzüme sallayarak, "Bir kaza olduğunda, sorumluluk alabilecek misin Taehyung?" diye sordu.

İstemsizce kaşlarım çatılırken, "Oradan bakınca sorumsuz biri gibi mi gözüküyorum Jungkook?" diye sordum. Elbette sorumluluk alırdım ama bir kaza olmaması tabii ki ilk tercihim olurdu.

"Hovarda gibi gözüküyorsun."

Dişlerimi gacırdatarak doğruluğumda, Jungkook irkilerek geri çekildi ve "Ayrıca sözleşmede kazalarla ilgili bir şey yoktu ve senin yaptığın bir şeyin sorumluluğunu taşımak zorunda olmak istemiyorum! Tamam mı? Dikkatli olmanı istiyorum senden," dedi.

"Jungkook..." diyerek, ellerimi omuzlarına koydum ve onu yatağa çekerek saniyeler içinde altıma aldım. Bacaklarımı iki yana açıp üstüne oturduğumda, üstündeki gömleğin düğmelerini yavaşça açmaya başladım. "...Benim sebep olduğum hiçbir şeyin sorumluluğunu taşımak zorunda değilsin. Merak etme, bir kaza kurşunu doğarsa, onu ben alırım. Yüzünü bile görmezsin, endişelenmene gerek kalmaz..." diyerek, beyaz teninde dün gece bıraktığım izlere baktım.

Parmaklarım onda bıraktığım izler üzerinde gezinirken, Jungkook ürpererek, "Sorun o mu sence? Çocuğumla ilgilenemez miyim sanıyorsun?" dedi, somurtmaya devam ediyordu.

𝑲ö𝒓 𝑹𝒂𝒏𝒅𝒆𝒗𝒖 ASKIDA!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin