Bölüm: "15"

485 45 4
                                    

Bu hikayenin yazarı xxdeathgirl

*

Taehyung 

Jungkook'la son görüşmemizin üstünden yaklaşık iki hafta geçmişti, iki haftadır elim telefona gitmiş olsa da onu aramak gibi bir girişimde bulunmamıştım ama son zamanlarda içimdeki arama isteğiyle baş edemez hale gelmiştim çünkü onu fena halde istiyordum.

Kızışmasının üstünden az bir zaman geçmişken tekrar birlikte olmayı talep etmek aç gözlülük gibi olacaktı, her ne kadar sözleşmemizde yer alan bir madde olsa da... Onun bedenini çok da zorlamaya gerek yoktu fakat böyle araya zaman girmesine izin verdikçe de, ona söylediklerimi anımsıyordum.

Mesela, ona ne zaman istersem yatağıma geleceğini söylemiştim. Açık bir şekilde yüzüne çarptığımda, gururunun incinmiş olması pek tabiiydi ve bunu düşündükçe, onu arama isteğimi gerilere itekleyecek on numara sebebi bulmuş oluyordum işte.

Elimde çevirip durduğum telefonun aniden çalmaya başlamasıyla tuhaf bir heyecanla ekrana baktım, ancak maalesef ki arayan kişi Jungkook değildi. Babamdı.

"Efendim," diyerek telefonu kulağıma dayadığımda, "Öğle arasındasın değil mi? Şirkete yakın harika bir kafede Wooshik'le yemek yiyoruz. Bize katılmak ister misin?" diyerek, doğrudan konuya giren babamla hafifçe gülümsedim.

Daha sonra duyduğum isimle gözlerimi kapatarak, "Igh..." diyerek elimi alnıma geçirdim. "Baba... Wooshik fark etmediyse, beni hiç aramamış gibi yapabilir misin?" diye sordum.

"Neden?"

"Çünkü onu yemeğe çıkartacağımı söylemiştim ve aklımdan çıkmış, şimdi bu şekilde daha da ayıp olur. Zaten onunla bir türlü normal zamanda denk gelemedik hep tuhaf bir şekilde ayrıldık... Daha fazla gerilime hazır değilim," dediğimde, babam hafifçe kıkırdadı.

"Oğlum... Peki, öyle olsun. Şu an seni aradığımdan haberi yok ama en yakın zamanda onu güzel bir yemeğe çıkart, tamam mı?"

"Çıkartacağım," dediğimde, babam tekrardan konuştu. "Wooshik kötü birisi değil, onu tanıdığım kadarıyla sevdim ve sen de onu tanımaya çalışmalısın. Geleceği olmayacak ilişkilerle vakit öldürmeyi bırak artık."

"Baba..." diyerek, uyarırcasına bir tını takındığımda babam ses tonumdaki uyarıya aldırmaksızın, "Taehyung, ben senin geleceğini düşünüyorum." dedi.

"Kendi geleceğimi kendim düşünebilirim, benim için bir zemin hazırlamana gerek yok."

"Belli oluyor Taehyung, düşük omegalarla birlikte olup geleceği olmayacak ilişkilere vaktini harcıyorsun. Şu an karşına çıkan fırsatları elinin tersiyle itiyorsun resmen!" dediğinde gözlerimi devirerek, "Bu konuşmaya burada son veriyorum. Bir daha konusunu açmayacaksın," dedim.

"Oh, şimdi de alfa tonumuzu mu kullanıyoruz Taehyung Bey?" dediğinde, "Anladığın dil buysa, evet bunu kullanıyorum baba," karşılığını yapıştırdım anında.

Omega babamın beni düşündüğünü, geleceğimi sürekli planladığını biliyorum ancak benim alttan almalarım ve sakinliğim onlar için basamak gibiydi. Sürekli üstüme basmaya çalışıyorlardı ve bu durum son zamanlarda çok sinir bozucu olmaya başladı.

"İyi, sen hayatını mahvederken ben sadece izleyeceğim," diyerek telefonu suratıma kapattığında, dişlerimi sıkarak telefonu sertçe masaya çarptım ve ayağa kalktım. Çıkardığım gürültüyle, Sergei kapıyı hızlıca tıklatarak odaya girdi ve "İyi misiniz efendim?" diye sordu.

𝑲ö𝒓 𝑹𝒂𝒏𝒅𝒆𝒗𝒖 ASKIDA!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin