Bölüm: "10"

578 56 17
                                    

Hikayenin yazarı xxdeathgirl

*



Jungkook'un kızışmasının bitmesi de en az kızıştığı an kadar beni derinden etkiledi.

Yaklaşık bir hafta boyunca evimden dışarıya adım atmamıştı hatta bu bir hafta boyunca sadece odamda yaşamış bile sayılabiliriz ve şimdi o karşımda utana sıkıla eşyalarını toplarken, benim yaptığım tek şey onu sırıtarak izlemek.

Yani, düşünsenize geliyor sizi baştan çıkartıyor aklınızdan çıkmayacak anılar yaratıyor ve hop, bir anda utangaç bir şeye dönüşüveriyor.

Onu tekrar yatağa atmamak için zor tutuyorum kendimi, o kadar sevimli yani.

"Bana bakıp durmasan mı?" diyerek başını kaldırdığında, hafifçe gülümsedim.

"Senden gözlerimi alamıyorum ki," dedim. Bu söylediğimle yanakları mümkünmüşçesine biraz daha kızarmıştı.

"Neden böyle yapıyorsun anlamıyorum. Alt tarafı yatak partneriyiz," dediğinde, birkaç adımda ona yaklaştım ve parmaklarımı usulca teninde gezdirirken, kulağına eğildim.

"Sana güzel şeyler söylemek istiyorum ve söylüyorum. Partnerliğimize ters mi bunlar?" diyerek doğruldum ve ondan uzaklaştım. Ancak yeni bitmiş kızışmasının ardından bu davranışım onu fena halde tahrik etmiş olmalı ki gözlerini kısarak bana baktı.

Bir hafta boyunca pek çok temasımız olmuştu, Jungkook'un en çok nereden tahrik olduğunu, nerelerine dokunulmasından hoşlandığını, neyden zevk aldığını her şeyi biliyordum. Bu yüzden, onu zor durumda bırakacak hareketlerde bulunmak artık benim yeni eğlencemdi.

"Kafamı karıştırmaya hakkın yok," dedi ve elindeki tişörtü hızla çantasına tıkıştırıp fermuarı çekti.

"İstersen bazı eşyaların burada kalabilir," dediğimde, gözlerini bir kez daha bana dikti ve "Sadece seks partneriyiz," dedi.

"Yani? Sonuçta bu düzenli bir olay, her seferinde yanında mı taşıyacaksın?" diye sorduğumda, gözlerini devirerek yatağın kenarına oturdu ve "Bunu ilk defa mı yapıyorsun?" diye sordu.

"Sanki sen defalarca kez yaptın... Ne var yani seni düşünüyorsam?" diyerek karşısına oturduğumda, Jungkook utanarak gözlerini kaçırdı ve "Bak... Normal bir şekilde tanışmadık ve normal şartlar altında da takılmıyoruz." dedi.

Birkaç saniye duraksadıktan sonra, zihninde toparladığı kelimeleri sıraladı.

"Ama aramızda belirli kurallar olmalı. Bu geçirdiğimiz hafta boyunca, açıkçası kendimi suçlu hissettim. Resmen üstüne bir sorumluluk bırakıp, senin kısmetini bağlamış gibiyim ama biliyorsun, hayatına birisi girdiği anda bu bitecek, yani beni önemseme. Bu sözleşmeyi bitirirken, ikimiz de zorlanmayalım."

"Zorlanacağımı sanmıyorum," dedim düz bir sesle. Elbette ki söylediklerini anlıyordum, bunları ona ben söylemiştim. Birine aşık olursa ya da biriyle birlikte olmak isterse gidebilirdi ve bu sözleşmeyi bitirebilirdi. En doğal hakkıydı ve aynı durumun benim için de geçerli olduğunun farkındayım.

Sadece şu an istemiyorum diye, her daim istemeyeceğim anlamına gelmiyordu bu. İçinde olduğumuz bu durumu seviyordum ve ona iltifatlar ediyorum diye bu kadar kasmasına gerek yoktu bence.

"Benim için zorlayıcı olabilir ama..." dediğinde, kaşlarım hafifçe çatıldı.

"Neden?"

"Taehyung... Sen, çok iyisin. İnan bana seninle karşılaşmak hayatımdaki en büyük şans ama aramızda çok büyük farklar var. Bu yüzden sana kapılmamalıyım ama sen bu kadar nazik ve gönül çelen hareketlerde bulunurken... Sana nasıl karşı koyabilirim ki?" diye sorduğunda, şaşkınlıkla ona baktım.

𝑲ö𝒓 𝑹𝒂𝒏𝒅𝒆𝒗𝒖 ASKIDA!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin