Uykumdan kesik kesik ağlayan güzel bebeklerimin sesiyle uyanmak, Kaya'nın sessiz konuşmalarını dinlemek, dinlenmiş olmasam da uyanmamı sağlamıştı. Gözlerimi açıp bebeklerimizle sessiz sessiz konuşan canım eşime baktım, öylesine masum öylesine korkmuş duruyordu ki. Kalbim oracıkta eriyiverdi, ama şuan önemli olan bu değildi. Hala bebeklerimize isim vermemiştik, aklımda birkaç isim olsa da babaları olarak Kaya'nın da fikrini almam gerekiyordu.
Yataktan kalkıp yanlarına gittim, bebeklerden birini alıp emzirdim. Gazını çıkartıp yatağına yatırdığım gibi tekrar uyudu, bende diğer bebeği aldım kucağıma. Onu da emzirince uykuya dalışını gözyaşlarımla izledim, başımı sakallımın omzuna yerleştirip sessiz sessiz mutluluk gözyaşlarımı akıttım bir süre.
Bugün bebekler tam bir haftalık olduğu için komşular ziyarete geleceklerdi. Kaya zaten işte olduğu için, benim için de iyi olacaktı. Nefise teyzem tabi ki ilk gelen oldu, arkasından diğer komşular da gelmişti. Her gelen hediyeler getiriyor, süt ve meyve suları, irmik helvası, bisküvi gibi muhakkak yenilip içilecek şeyler getiriyorlardı.
Karşı komşum mutfağıma girip lohusa şerbeti kaynatmıştı, ben bebeklerle ilgilenirken misafirler herşeyle ilgileniyordu. Sağolsunlar hepsi çok anlayışlı insanlardı, birlikte yiyip, içip sohbetler ettik.
Bebeklerin yastıklarının altına ufak tefek paralar bırakıyorlardı belli etmeden. İlk kez böyle birşey görüyordum, utanç verici olsa da çok mutluluk vericiydi aynı zamanda. El altından yardım etmek için birlik olmuşlardı. Herkes evine çekildiğinde evim geldikleri hali gibi derli topluydu hala, ne bir bulaşık ne kirli vardı.
Arada sırada atıştırıp, bol bol da su içiyordum. Tek canımı sıkan şey şu lohusalıkta cinsellik olmaması kuralıydı, benim bunu uygulamama imkan yoktu. Vücudum kocamı gördüğü an tepki veriyordu hemen, yorgunluğumu bile alan mis kokusunu içime çekmek için yanıp tutuşuyordum.
Kaya eve geldiğinde onu kapıda karşıladım, kollarımı boynuna dolayıp dudaklarına yapışınca hızla kapıyı kapattı. Beni kollarına alıp hasret kalmış gibi sertçe öpüyordu, elleri kalçalarımı yoğururken bende hırsla sakallarına yapıştım. Parmaklarımdan tüm vücuduma yayılan elektrik hissi inlememe sebep oldu. Birbirimize o kadar iyi karşılık veriyorduk ki, ellerimiz bir saniye aynı yerde durmuyordu.
Hızla boynuna atılıp dilimi çenesinin bitimindeki sakallarına sürttüm, aldığım hazdan gözlerim kapanıyordu. Kaya bir elimi alıp aletine götürdü, kendi elinin içine aldığı ufak elimle kendini okşatmaya başladı. Sert sıcaklık elimde kayıyordu, holde dizlerimin üstüne çöküp ağzımı açtım. İnleyerek ağzıma itilen aleti dilimle karşıladım. Ellerim kalçalarını sıkarken onun her zaman bana yaptığı gibi orta parmağımı deliğini okşamak için araya kaydırdım. Ağzımda sıçrayan aletle bacaklarını daha rahat ulaşmam için araladı. Ağzımdan akan salyaları parmağımla toplayıp deliğine götürdüm. Sesli bir şekilde inlemeye başlamasıyla iyice ileriye gidip ilk boğumu içine ittim.
Kafamı tutup bastırmasıyla boğazımda hissettiğim kalın aletle gözlerim yaşardı. Zevkten gözyaşlarım akarken boğazımdan akan ılık tuzlu sıvıyı yuttum. Ben hala gelmemiştim, nefes nefese dizlerimin üstünde dururken gözlerimi eşime çevirdim. Beni elimden tutup salona götürdü, yerdeki büyük mindere yatırdı. Ufak olmasa da onunkine göre daha ince olan aletimi ağzına alıp iyice ıslata ıslata emmeye başladı. Ağzımdan öyle iniltiler çıkıyordu ki anlatamam, ben tam gelmek için gerilirken ağzından çıkartıverdi.
Hayal kırıklığı içinde gözlerimi açarken kucağımda beni içine almak üzere olan Kaya'yı görmemle kalbim atağa geçti. Bunu ilk kez yaşayacaktım, heyecandan öylece kalakalmışken yavaşça beni içine aldı. İçine girdiğim sıkı ve sıcak delik aletimi yumruk gibi sıkıyordu. Nefesim boğazımda tıkanıp kalmışken üstümde hareket etmeye başladı. Yaşadığım bu şey tek kelimeyle efsaneydi, vücudumdaki tüm sinirler felç olmuş sadece aletimle hissedebiliyordum sanki. Kaya üstümde inip kalkarken dudaklarını ısırıyordu. Ağzını açıp kapatıyor ellerini süt dolu göğüslerimde okşar gibi gezdiriyordu.
Sınırıma dayanmışken ellerimi sert ve kaslı kalçalarına attım. Parmaklarımı etine gömercesine sıkıp içine kendimi bıraktım. Ben hala içindeyken kendini hızla çekip üstüme boşaldı. Resmen neye uğradığımı şaşırmıştım, aldığım zevkin artçılarıyla aletim hala nabız gibi atıyordu.
İçinden kayar gibi çıkan aletimle Kaya kendini yanıma bıraktı. Nefes nefese ve tamamen rahatlamış gibi duruyordu. Beni göğsüne çekip sımsıkı sardı kollarıyla, kafamı deli gibi atan kalbinin üstüne koydu.
"İşte şimdi ikimizi tamamen tamamlanmış hissediyorum canımın içi" Kafamın üstüne ufak bir öpücük bırakıp saçlarımın kokusunu içine çekti. Aramızda olanlar tamamen bizi birbirimize bağlamıştı sanki. Kendimi onun sıcak vücudundan uzak tutamıyordum, ellerim, dudaklarım sürekli ona çekiliyordu.
Bu anı ömrümün sonuna kadar unutamayacaktım kesinlikle. Sapına kadar maskülen yapıda olan Kaya, beni içine kendi elleriyle alıp üstümde zıplarken o kadar harika görünüyordu ki. Bu görüntüyü karşıdan görmek isterdim, kadın gibi görünüyordum ama sapına kadar erkek olan birini becermiştim ben. Bunun düşüncesiyle kıkırdadım, arada sırada bunu tekrar etmek lazımdı. Artık yeni bir zevkim vardı, bu zevk resmen ilk günden bağımlılık yapıyordu.
Ben kalkıp duşa girerken Kaya yüzünde ufak bir tebessümle kestiriyordu, tam duştan çıkmak üzereyken bebeklerimiz uyandı. Yarın Kaya çalışmıyordu ve çocuklarımızın kimlik başvurusunu yapacaktık. Ben bir isimde karar kılmıştım, diğer ismi eşime bırakmıştım. Koymak istediğim eski bir isim olduğu için ne düşünürdü bilmiyorum, ama ben bu ismi çok seviyordum.
'Ertuğrul Han' isminle yaşa oğlum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bıkkın Ve Umutsuz - Gay
Short StoryBiri hayatta yaşadıklarından bıkmış diğeri ailesi tarafından reddedilip umutsuz kalmış iki adam karşılaşırsa... Dikkat homofobikler giremez..