2ᵇ

374 17 1
                                    

...

Güneşin ışıklarıyla gözlerimi alarmdan önce açtığım için içimdeki huzurlu hisle yataktan kalktım. Güzel, atıştırmalık tarzında bir kahvaltı yaptım ve yanıma mini sırt çantası alıp evden çıktım.

1960 Saray'ına hem merak ettiğimden hem de anahtar bulma hevesiyle gidiyordum. İlk defa bir kitabı merak edişime anlam veremezken meraklı ama bir o kadarda korkan duygularla yola çıktım.

...

Sarayın girişindeki güvenliklere ulaştığımda bana verilen formu doldurdum ve ücreti ödeyip içeriye girdim.

Çok büyük bir bahçenin ortasında buldum kendimi. Koskoca sarayda minicik anahtarı nasıl bulacaktım bilmesem de en azından arayacaktım.

Saraya girdim ve gezinmeye başladım. Nerelere bakacağıma dair bir fikrim yoktu. Çok fazla kapı olması kafamı karıştırmıştı. Bir yerden başlamak lazım deyip önüme çıkan rastgele kapıdan birini açtım. Bir yatak odasıydı, geri gidip kapının yanında bu odanın kime ait olduğuna baktım. Sarayın prensi Kim Taehyung'un odasıydı.

İçerisi sanki bir saray odası değil de başka bir tarzda dekore edilmiş gibiydi. Eski bir havası vardı ama eskiye göre moderndi, açıkçası garipti. Biraz odada gezindim, gözüme duvardaki, şekli bendeki kitaba benzeyen bir saat takıldı. Yakından incelediğimde arkasında ufacık bir kağıt olduğunu gördüm. Alıp okuduğumda bende olan yırtık kağıdın devamı olduğunu fark ettim. Biraz düşününce bunun bilerek yapılmış olabileceği geldi aklıma.

"...Bu kitabı bulduysan anahtarı aramak için saraya gitmeyi düşünebilirsin ancak anahtar sarayda değil, kitabı bulduğun yerde."

Ne yani?! Ben şimdi boşuna mı gelmiştim saraya?

Sinirle sarayı terk ettim ve eve gitmek için yola çıktım.

...

Eve ulaşmama az kaldığı zaman saate baktım henüz çok geç olmadığını görünce rotayı üniversite yoluna çevirdim.

...

Güvenlik amcadan izin isteyip üniversite binasına girdim ve kütüphaneye adımladım. Koştur koştur kitabı aldığım rafa ilerledim.

Her yerine baktım ama anahtarı bulamadım. Yere çöktüm, gözlerimi sinirlendiğim için görmek istemediğim kitap raflarında gezdirdim.

Sonra aklıma kütüphanenin çalışma alanı geldi, orası raflardan ziyade daha boş bir alandı. Sadece uzun dikdörtgen bir masa ve duvarlarda asılı posterlerle dekore edilmiş öğrenci mekanıydı.

İçeriye girdim, biraz gezindim ama alan fazla boştu. Yani anahtarı saklamak için gizli bir yer olabileceğini düşünmüyordum.

Belki bulurum ümidiyle masanın etrafında dolanmaya başladım.

"Tık"

Zeminden gelen parke sesi yüzünden bakışlarım bastığım yere yöneldi. Parke oynuyordu. Eğilip halının ucunu kaldırdım ve yerde oynayan parçayı oynattım.

Biraz daha uğraştıktan sonra sanki küçük bir alan açılıyormuşcasına parke elimde kaldı.

Yerdeki küçük alanda, şu olay yeri inceleme ekiplerinde bulunan poşete benzer şeye sarılı bir nesne vardı. Alıp açınca içim rahatlamıştı.

İçinde anahtar vardı, içimden umarım gerçekten kitabın anahtarıdır dercesine elimdeki poşeti inceledim.

Parke parçasını yerine oturtmaya çalıştım, halının ucunu geri örttüm ve uzun masada yerimi alıp anahtarı denemeye koyuldum.

Love İn Time ~Taehyung Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin