11.BÖLÜM

3.6K 174 39
                                    









بسم الله الرحمن الرحيم








"Güneş, yavrum rahatsın değil mi? Bak bir şeye ihtiyacın olursa bana seslen olur mu?" diyen annemin heyecanlı sesi ile gülümsedim. "Hele bir sakin ol güzel kadın, gören de gelin sensin zannedecek. Merak etme gayet iyiyim." diyerek gülümsedim ona. Sağ olsun beni de telaşlandırmaktan geri kalmıyordu. Bu yüzden de derin bir nefes alıp sakinleşmeye çalıştım. Dün gece kına gecem yapılmış, kızlarla bir güzel eğlenmiştik. Ali de erkekler ile birlikte başka bir eğlence düzenlemişti. Aklıma dün akşam beni görmek için kapıya iki kez gelen, beni arayıp dışarı çıkmamı isteyen Ali ile gitmeme izin vermeyen arkadaşlarım gelince gülümsemem daha da büyüdü.

"Ne bileyim ben, kaç kere kız evlendirdim sanki? Elim ayağıma dolaştı resmen." Annemin heyecanlı sesi beni de heyecanlandırırken, "Aman Yasemin gözünü seveyim heyecana sokma bizi. Zaten Aliler de birazdan burada olur." dedi Necmiye teyze. Duyduğum isim ile hızla çarptı kalbim, derin bir nefes aldım.

Ali'nin de rızası üzerine beyaz bir elbise giyinmiştim. Ben, bir müslüman olarak İslam'da yeri bulunmayan ve gayrimüslümler tarafından yapılan gelinliği giymekten ziyade İslam'a layık gayet tevazu içeren sade ama şık bir elbise giymeyi tercih etmiştim. Bunu Ali'ye söylediğimde o da doğru bulmuş, bu elbiseyi de benim için kendi seçmişti. Herkesin beğendiğini dile getirdiği elbiseyi taşıyor olmaktan gayet memnundum. "Necmiye, ahiretliğim bir aksilik olmadan hallediverseydik şu işi."

"Ağzını hayra aç Yasemin, ne demekmiş aksilik. Çocukların her şeyi tamam, resmi nikahı bile. Şimdi Ali gelecek, Güneş'i ve bizi alıp kadınlar için hazırlanan salona götürecek, ondan sonra ise dikkatli bir şekilde erkekler için hazırlanan salona gidecek. Biz de bugün herkese yemek ikramında bulunacak, insanların tebriklerini kabul edeceğiz. Sonra düğün bitecek, Ali gelip karısını evine götürecek, biz de evimize gideceğiz. Günümüz de böylece güzelce geçmiş olacak biiznillah." Elini kalbine koydu annem. "İnşallah, inşallah." Bizimkilerin telaşlı hali beni de heyecanlandırırken dua ettim Alemlerin Rabbine. "Allah'ım(cc), yoluna kurban olduğum sen helal dairede başlamayı ve bitirmeyi nasip et. Haramdan sakınanlardan eyle. Amin."

"Ali geldi, Ali geldi!" diyerek içeri dalan Zeynep ile kalbimin çarpım hızı o kadar arttı ki duracak sanmıştım. Neden bu kadar çok heyecanlandığımı bilmediğimden ellerimi sıkıp yumruk yaptım. Yanıma gelip yanağımdan sıkıca öpen Zeynep, "Kalbinin güzelliğine hayran olduğum kardeşim, Rabbim mutluluğunuzu daim etsin. Evini mektep, çocuklarını emanet, eşini nimet bellemeyi nasip etsin Allah(cc). Malum benimki de geldi, ben onun arabasıyla gideceğim, orada görüşürüz." Zeynep'e kocaman gülümsedim. "Görüşürüz kardeşim." Çıkan Zeynep'ten birkaç saniye sonra içeri ilkin Halim amca girdi ve gözleri beni buldu. "Minik Serçem?" dedi gülümseyerek bana doğru ilerlerken. "Ne kadar da güzel olmuşsun böyle." Alnımdan öpüp bana sarıldığında ben de kocaman sarıldım ona. "Sen de çok yakışıklı olmuşsun." Ardından ise Osman amca sarıldı bana kocaman ve o da öptü alnımdan.

"Bu kadar güzel bir gelini Halim'e kaptırdığım için kendime ne kadar kızgınım anlatamam." Gülümsemem üzerine o da kocaman gülümsedi. Osman amcanın oğlu Hamza ağabey şu an dışarıdaydı, nahmanrem olduğu için içeri girmediğinden kapı arkasında, "Rabbim tamamına erdirsin güzel kardeşim." diye seslendi. Ben de ona karşılık verip teşekkür ettim. Gözlerim varlığını aradığı adama değince onu, bu aralar takındığı tuhaf bakışlarla bana bakarken görmüştüm. Beni izlemesi utanmamı sağladığı için kaçırdım gözlerimi ondan. Bir kaç kelime daha konuşup ardından dışarı çıkıp bizi yalnız bırakmak istedikleri belli olan aile üyelerim ile odamda sadece ben ve Ali kalmıştık.

GÖZ AYDINLIĞIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin