بسم الله الرحمن الرحيم
Final bölümümüz, keyifli okumalar.
Bütün gün temizlik yapmaktan yorulan bedenim ile duraksadım, derin nefesler aldım. Çok yorulmuştum, saat dokuzdan beri temizlik yapıyordum ve şu an akşam ezanı okunuyordu. Namazım yoktu, bu yüzden daha namaz kılmaya gitmeyen Yusuf'a seslendim. "Yusuf, annem gel de beni koltuğa yatır. Çok yoruldum." Ayak seslerini işittim. "Hemen güzel annem." Beni kucağına alan oğluma sarıldım. Yanağımdan sulu sulu öpüp koltuğa bıraktı. "Ben hemen cemaate yetişip namaz kılacağım. Babamla beraber yatsıyı kıldıktan sonra geri döneceğim." Onayladım. Cami biz çok yakın olduğu için ayakkabılarını giyer giymez giden oğlum ile gülümsedim. Onu bana nasip eden Rabbime hamd olsundu.
Dinlenmek adına uzandım, çok yorulmuştum. Ramazan-ı Şerif geliyordu, o mübarek ayı ibadetle geçirmek istediğim için şimdiden dip bucak temizlemiştim. Bu ay, hele de son on günü çok kıymetli olduğundan bu temizliğin üzerine her gün iki saat temizlik yapsam bayrama kadar temiz dururdu. Böylelikle ben de bu ayı bol bol ibadetle geçirebilirdim. Bir yandan dinlenirken bir yandan da dilimle istiğfar çekiyordum. Ali ve Yusuf akşam namazından sonra yatsı ezanı okunana kadar Kur'an'ı Kerim okurlardı, yatsıyı da kıldıktan sonra gelirlerdi.
Yatsı ezanını da işittiğim vakit salavat çekmeye başladım. Ali ve Yusuf gelene kadar çektiğim salavata açılan kapı ile son verdim. Babasına takılarak gelen Yusuf'a gülümsedim, Anıl'a benzemişti. Dışarıda gayet ciddi dursa da oldukça şakacı bir çocuktu. "Babamı aşkından nasıl mecnun ettiysen artık adam resmen önünü göremiyordu. Tutmasam adama çarpacaktı." Onu umursamadan yanıma gelen Ali ile oturur vaziyete geçtim. Yanağımdan öpen Ali ile utandım, Yusuf'u göstererek boğazımı temizledim, omzu silkti. "Karım değil mi, ister mecnun olurum ona, ister Ferhat. Sana ne oğlum?"
Benim gibi kumral, babam ve Anıl gibi yeşil gözlü olan oğlum, babasının yanına gelip yanağını sıktı. "Ali patronun canı mı sıkıldı, morali mi bozuldu yoksa?" Ciddi durmaya çalışan Ali, yüzünü çekti. "Benimle uğraşma evlat, karımdan da uzak dur." Bana sarılan Yusuf'a binaen konuşmuştu. Bana daha çok sokulan Yusuf, "Anam değil mi? Ne diye giriyorsun anne ve oğulun arasına?" diye sordu. "Asıl doğduğundan beri aramıza giren sensin ya!" Homurdanan Ali ile güldüm. Ali, beni kendine doğru çekip sımsıkı sarıldı. "Bu kadın, benim karım. " Bu sefer beni Yusuf çekti ve sarıldı. "Bu kadın, benim annem. Annem."
"Seninle karımı paylaşmayacağım genç adam." Yusuf, omuz silkti. "Ben de annemi seninle paylaşmayı düşünmüyorum." İkisinin bu hali ile güldüm. "Çocuk musunuz yahu? İkiniz de koca adamlar oldunuz." Yusuf'a dönüp yanaklarını sıktım. "Benim oğlum on sekiz yaşına girdi." Yüzü asıldı. "Böyle sevmek oldu mu valide hanım, az fiyakam vardı, senin sayende o da ayaklar altında." Elimi çektim. Ali konuştu. "Beyefendinin fiyakasına bakın siz. Fiyakan kime senin?" Omuz silkti. "Sevdiğime." Şaşırdık. "Hala mı?" Karşı koltuğa oturdu. "Ne kadar geçerse geçsin, kaç yaşına gelirsem geleyim onu seveceğim. Ayrıca artık on sekiz yaşındayım, evlenmek istiyorum."
Ali ile birbirimize baktık. "Sen ne dediğinin farkında mısın oğlum? Yaşın kaç senin?" Ali'nin sorusu ile derin bir nefes aldı. "On sekiz yaşındayım işte. Hem on sekiz yaşından önce evlenme şansım olsaydı çoktan evlenirdim. " Onu ikna etmeye çalıştım. "Bak Yusuf, bak güzel oğlum elinde ne işin var ne de başka bir şey? " Dik oturdu. "Annem, babam, benim güzel ailem ben onu seviyorum. Ben onu çocukluğumdan beri seviyorum. Siz beni ciddiye almadınız, çocuk dediniz ama ben onu çok seviyorum. Ve onu severken de zinaya kapı aralamak istemiyorum. Bak, sırf yanlış bir şey yapmayayım da nefsim yüzünden Rabbimin rızası dışına çıkmayayım diye onunla aynı ortamda bile bulunmamaya çalışıyorum. Yine de bendeki de nefis işte, ne kadar karşı koyabilirim ki?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖZ AYDINLIĞIM
Roman pour AdolescentsBacaklarını kullanamayan genç bir kız, Güneş. Yaşı ilerlemesine rağmen aşık olmadan evlenmemekte ısrarcı bir adam, Ali. Biri birini kardeşi, diğeri diğerini ağabeyisi olarak görürken kader ikisinin de birbirinin nasibi olduğunu gösterecekti. "Yarad...