final

647 18 8
                                    

Başlarda kötü başlamıştık evet. Ama Uğur bunların hepsini annesi yüzünden yapmıştı. Belki onu tanımasaydım belki onun içindeki bu denli pişmanlığı görmeseydim hayatım boyunca onu hiçbir zaman affedemiyecetim. Güzel yüzüne baktım..sevgiyi sonuna kadar hak eden o adama baktım. Onun için her şeyden vazgeçmiştim. Herkes çığlık çığlığa bu yanlış bir aşk dese de ben onun aşkına tutunmaya devam etmiştim.

Bu doğru bir aşk mıydı? Yoksa yanlış bir aşk mıydı? Bilmem ama bu ikimizin aşkıydı. Her şeye rağmen tırnaklarımızla kazıyarak en tepeye getirdiğimiz aşktı bu. Bazı geceler düşünüyorum. Annem beni oraya bırakmasaydı nasıl bir hayatım olurdu diye? Hiçbir zaman Uğur 'un hayatına dokunmamış normal bir çocuk olacaktım belki de. Ama Uğur tedaviyi kabul etmeyip belki de ölen hastalıklı bir çocuk olacaktı.

Her kötü şeyin sonu kötü olacak diye bir kaide yoktu ve her iyi bir şeyin sonununda iyi olacak diye? Bunu sadece yaşayarak bilebilirdik. Bunu daha iyi anlıyordum şimdi. Uğur elimi sıkıca tuttu. " İçim huzur dolu ya..." Dedi. Ona gülümsedim. " Benimde aynı şekilde. Biliyor musun hayatımda hiç bu kadar güzel bir anım olmamış gibi..." Dedim . " Kurban olurum sana ya. Güzel gözlüm benim. Ölürüm sana ben. " Dedi. Yanağına bir öpücük kondurup gözlerimi kapattım. Uçaktan indikten sonra. Birlikte otele gittik. Duş alıp aşağı inerken.

" Ne yesek acaba ya? " Dedim. " Kore restorantına gidebiliriz. Taksiyle gelirken yol üstünde gördüm gibi. " Yok ya onu yarın sahil kenarında bir yerde yeriz tavuk mu yesek " dedim. " Aynen aslında iyi gider şöyle bol soslu kızarmış bir tavuk "dedi. Aşağı inip tavuk söyledik. Koca bir kova tavuk gömdükten sonra odaya çıktık. Yatağa uzanırken Uğur ellerini yıkamaya gitmişti. Huzurlu yatarken yanıma geldi. Eğilip bir öpücük kondururken" balayına gelmemizde iyi oldu"dedi. Sırıtarak " ne balayısı?" Dedim. Kocaman öpüp" beni deli etme çocuk. Ham yaparım seni" dedi. Kollarımı boynuna dolayıp " yapsana" dedim. Uğur yamuk bir şekilde gülümseyip dudaklarımızı birleştirdi. Derince öpüp " dudakların çok güzel" diye iltifat etti. Gülümseyip " teşekkür ederim kocacım" dedim. Kahkaha attı " kocan kurban olsun sana" dedi. Onu kendime çekil öptüm. Karşılık verip üstüme yerleşirken ons yer açtım. Alt dudağımı iki dudağının arasına alıp emdi.

Bende üst dudağına aynı işlemi uygularken çenemi tutup dilini içeriye gönderdi. Dillerimiz buluşunca karnımdaki inanılmaz sızı arttı ve kıvrandım. Dilimi delice emerken nefessiz kalıyordum. Dudaklarımız birkaç saniye ayrılırken derin bir nefes aldım. Tekrar beni öperken elimi sırtından içeriye gönderdim. Yapılı sırtını okşarken doğruldu ve t-shirt ünü çıkardı. Ona deli olmuş gibi bakarken boynuma gömüldü. Çene hizamdan başlayarak aşağı indi ve adem elmamı uzun uzun öptü. T-shirtümü üstümden tek eliyle çıkartıp kenara attı. Eliyle gögüslerimi sıkarken derince inledim. Parmakları ile oynadığında uçuyordum. Adem elmamdan düz bir hiza ile öpmeye devam etti ve göbek deliğimi yalamaya başladı. " Ah, Uğur ıhm..." Diye inledim. Bana bakıp gülümsedi ve elini kemerime attı. Çekmeceden krem çıkartıp deliğime sürdü ve parmaklamaya başladı. Deli gibi vücudum titriyor ve inliyordum. O tatlı noktaya ardı ardına gelen ufak dokunuşlar beni çılgına çeviriyordu. " Ah Uğur sok... Oh becer beni artık..." Dedim. Aletine elini atıp birkaç kere çekti ve kalçama dayadı. İçime yavaş bir şekilde girerken uçuyordum. Dolunu sıkıca tutup acıdan ve zevkten yaşarmış gözler ile sevdiğim adama bakıyordum. Uğur bir süre içimde bekleyip yavaş yavaş gel git yapmaya başladı. Zevk aldığımı gördükçede de hızlandı. Delice beni becerirken yaşadığım yoğun hazdan ağlayacak kıvama gelmiştim.

Bir süre sonra gelgit yapıp yerimizi değiştirdi. Ben şimdi üstteydim. Kendimi hızla bir yukarı bir aşağı yaparak zıplıyordum. Elimi aletime atıp çekerken uğur kalçalarımı kavradı ve kontrolü tekrar eline aldı. Bir süre sonra ikimizde boşalırken uğur 'un üstüne yığıldım. Sabaha kadar bu 3-4 kez tekrarlanmıştı ve kahvaltıda kalçam feci bir şekilde ağrıyordu. Sonrasında ise birlikte Japonya'yı gezmeye başladık. En güzel tarihi yerlerini sokaklarını gezdik. Bir kore yemeği yapan yere oturduk. " Buranın manzarası çok güzel. Deniz ışıl ışıl parlıyor "dedim. Uğur" evet geldiğimiz iyi oldu. Yemeğimizi yerken içerde bir hareketlilik vardı. Dükkandaki küçük televizyona bakan birkaç kişi endişeli bir ses tonu ile konuşuyorlardı. Uğur " ben bir içeriye gideyim." Dedi. Onu onaylarken içeriye bende merakla bakıyordum. Uğur ve restorant sahibi birkaç dakika sonra yanıma geldiler. " Japonya'da darbe varmış!" Dedi.Yerimden kalkıp " ne?!" Dedim. " Şehrin altına resmen başka bir şehir kurup yıllarca orada barınmışlar şimdi de tanklar ve silahlar ile şehri işgal ediyorlar." Ded.  Yaşlı adam japonca bir şeyler söylerken onu onayladı ve " hemen otele dönmemiz gerekiyor. Kıyı kordonu çok güvenli değil " dedi.

Acele ile yerimden kalktım ve" taksilerde çalışmıyor kesin " dedim. Eliyle iki bisiklet gösterdi. " Bunları alalım. En azından yürümekten daha iyidir. Sokak aralarından gidersek şansımız yaver gider. " Dedi. Dediği gibi kıyı kordondan uzaklaşıp en ücra olan ara sokaklara girdik. Silah sesleri artık kulağımızı sağır edecek cinstendi. Uğur önde ben arkada giderken" buradalar "dedi. Bisikleti durdurup" kocaman tanka bakarken " ne yapacağız diye fısıldadım. " Gel şuradan hızla gidelim bizi görmeleri çok düşük" dedi. Biz yavaş yavaş geçerken tankın içinden bir adam çıkıp delice gülmeye başladı. Dehşete düşmüş bir şekilde ona bakarken uğur bir anda put kesildi. Tanktaki adam ile göz göze geldi ve " Haru" dedi. Adamın şaşkın yüzü bir anda değişti. Dudakları yukarıya doğru kıvrıldı ve dudaklarını oynatarak bir şeyler söyledi. Eş zamanlı olarak Uğur 'un da dudakları yukarıya doğru kıvrılırken adam tankın içine girdi ve şehrin diğer ucuna doğru yol aldı.

Ben şaşkınca uğur 'a bakarken uğur gözlerindeki parıltı ile " Başardı" dedi.

Yanlış aşk(bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin