Yanlış aşk(bxb)

şaheser

Wo'nun söylediği şarkı- medya

Lee'den;

Dışarıya çıkınca herkes yiyeceklerini alıp ateşin başında sessizce yediğini gördüm. Gözlerimle etrafı tarayınca Buğra ve Uğur'un olmadığını gördüm.

Üzgünce kafamı eğip yerimde sabitçe dururken wo arkasını dönüp yanıma geldi ve " hadi gidelim deyip elini omzuma attı. Ona dolu gözlerle bakarken" Oy, kurban olduğum. Ağlama ne olursun." Kalbim titrerken ona sarılıp burnumu boynuna gömdüm.

Bana sıkıca sarılırken" Ne oldu?" Diye sordu. İçli içli ağlarken" yok bir şey, sadece bir süre sarıl" dedim. Wo hiçbir şey sormadı. Sadece sarıldı.

Yanımdaydı ilk defa birisinin tam anlamıyla yanımda olduğunu hissettim. Bu duyguyu hep başkalarına ben hissediyordum. Ama hiç bu kadar net hissetmemiştim. Arkadaşımda yanımdaydı. Ama bu farklıydı. Çok özel ve güzel hissetiriyordu.

Rahatlamıştım. Derin bir nefes alıp huzurla" tamam gidelim. Şimdi daha iyiyim" dedim. Wo başını usulca salladı ve benden ayrıldı. Alt dudağını hafifçe sarkıtmış tatlı tatlı bana bakıyordu. Bir süre ona bakıp gülümsedim ve " teşekkür ederim" dedim.

Wo da bana gülümsedi ve " rica ederim" dedi. Kendimize bir miktar yemek alıp ateşin başına geçtik ve yemeğinizi yedik.

Herkes sohbet ederken bende yanında oturan Wo'ya dönüp" Wo Çin'e gidince neler yaptın birazcık anlatsana" dedim. Wo " merak ettiğin şeyleri sor ona göre anlatayım" dedi. Gülümsedim ve " mesela ilk okul gününü anlatabilirsin" dedim.

" Pek özel değildi aslında. Erkek okuluna yazdırmıştı babam. Okul'a gittiğimde öyle pek arkadaşım olmadı. Her zamanki gibi. Genellikle kitaplarla arkadaşlık ettim. Benim yaşımdaki kişiler hep sinamaya, kafelerde, karaokeye giderken ben ya kütüphanedeydim ya da spor salonunda. Liseye ilk başladığımda popüler bir çocuk oldum. Bilirsin insanlar dış görünüşe çok önem verir. Sesiz bir çocuksundur; Şişman ve çirkin olunca ezik, yakışıklı olunca cool olursun. Çok kitap okursun; çirkin olunca inek, yakışıklı olunca kültürlü olursun. Bu Dünya'da bildiğin üzere belirli kalıplar vardır. Sadece görünüşe bakarak karar verirler. Güzelsen hayatında güzelleşir. Ama çirkinsen hayatın daha da bir batağa batar." Dedi.

Kafasını yere eğip" çok çalıştım; insanlar beni sevsin, beni aralarına alsın diye... Ama şimdi bakıyorum da hepsi boşunaymış. İnsanlar gözlerine güzel gözüksen de sevgilerin sahte olduğunu keşfettim. İçimdeki beni sevmiyorlardı. Sadece bu bedeni seviyorlardı. Ruhumu sevmiyorlardı. " Kafasını salladı ve hafifçe gülümsedi.

Ona dikkatle bakıp" ne oldu?" diye sordum. " Hiç sadece internete gördüğüm bir metin aklıma geldi. " Dedi. " Hmm ne hakkındaydı?" Dedim. " Ruhların aşkı... Ne ilginç değil mi? Metinde şöyle yazıyordu. Bir ruha aşık oldum. Bedenini önemsemeden. Onu görmesem de sevdim. O bunu bilmiyor muydu? Oysa söylemiştim defalarca senin ruhunu seviyorum, Görüntün önemli değil diye. Gözlerim açılınca ortadan kayboldu. Şimdi çaresizce onu arıyorum. İsmi Çınar, kendisi hemşire ve yirmili yaşlarında. Sadece bunları biliyorum. Böyle birini tanıyorsanız bana ulaşın yazıyordu. 25 dilde bunu yazmıştı. " Dedi.

Üzgünce ona bakarken" buldu mu acaba?" Dedim. Bana bakıp" hiç bilmiyorum" dedi. Kafamla onu onaylarken" umarım bulmuştur" dedim.

Bana gülümserken" peki sor bakalım" dedi. Bir süre düşünüp" hiç arkadaşın olmadığını söyledin. Hiç sevgilin de mi olmadı?" Dedim. Kafasını eğip güldü ve " babam o konuda çok uğraştı biliyor musun. Eve sürekli kız getirip benimle tanıstırıyordu. Sevgilim olsun diye. Ama ben erkeklerden hoşlanıyordum" kafamı kaşıyıp" Peki öğrendi mi?" Dedim. Alt dudağını ısırıp" evet " dedi. Kaşlarımı kaldırdıp" nasıl?" Dedim.