işkenceye maruz kalmak...

6.8K 296 308
                                    

İdare etmeliydim. Ne yaparsam yapıyım idare etmeliydim. Annem için dayanmam gerekti. Kısık çıkan sesimle" evet efendim, ben sizin kölenizim "dedi. Gözlerimin içi yanıyordu.

Ağlama Buğra, sakın ağlama... dayanmalısın!

Bir süre beni izledi. Tepkimi ölçüyor gibi bir hali vardı. Bana gülümsedi ve "tamam o zaman köle, hadi oyun oynayalım "dedi.  Bu karanlıkta nasıl bir oyun oynayacaktık.  Daha doğrusu nasıl bir oyun oynayacaktık? Korkuyordum... lütfen anneciğim. Lütfen beni kurtar!

Odanın içi loş bir ışıkla dolunca etrafı inceledim. Gece lambasını açmıştı. Yatağın üzerine oturup" buraya gel" dedi. Yanına gidip önünde durdum. Yüzüme alaya bakıp"Ne o köle, bana yukarıdan bakınca kendini çok mu üstün görüyorsun "dedi. Kafamı öne doğru eğip" hayır,efendim" dedi.

Sinirli sesiyle"yatağa yat"dedi. Dediğini yapıp yatağa uzandım. Nefes alışverişim odanın içinde yankılanıyordu. Elinde siyah bir bez ile bana doğru eğilince bakışlarımı ona çevirdim. Elindeki bezi gözüme bağladı. Bu nasıl bir oyundu.

Karnım inip kalkarken onun elleri üstümde hissettim. Kanım çekildi resmen. Adrenalin damarlarımda dolanırken derin bir nefes aldım. Gömleğimin ilk düğmesini açtığında geri çekilmeye çalıştım. Kolunu göğsüme bastırıp"rahat dur!" Dedi.  Kafamı sallayıp dudaklarımı birbirine bastırdım.

Gömleğimin düğmelerini teker teker açtı. Çıplak göğsüm inip kalkarken ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. "Yapma" diye içimden geçirdim. Lütfen yapma!

Uzun süre durdu. Odanın içinden adım sesleri ve dolap açılıp kapanma sesi geliyordu.  Ne yapıyordu. Bana ne yapacaktı.

Bir anda göğsümün alt kısmında hissettiğim keskin acıyla çığlık attım. Canım çok açıyordu. Ağlama buğra, ağlama. Canın yoksa daha çok yanar. Dudağımı ısırıp ağlamamı engelendim. Karnımda hissettiğim sıcak sıvı ve acıyla daha çok dudağımı ısırıyordum.

Parmağını oraya bastırınca ufak bir çığlık dışarıya firar etti.  Gözlerimin içi yanıyordu. Ama ağlamayacaktım. Dakikalarca durdu. Bana elini dahi sürmedi. Sesini çıkarmadı. Nefes alışverişleri olmasa gittiği düşünecektim.  Elimi kaldırdım. Yarama donduracaken elimi tuttu. Sonra gözümdeki bandı çıkartıp uzun süre yüzüme baktı. Gözlerimi ondan çekip kafamı yan çevirdim.

Eliyle çenemi tuttup gözlerimin en derinlerine baktı. Sonra fısıltı gibi çıkan sesiyle"sen farklısın"dedi. Farklı mıydım? Peki ona bunu düşündüren neydi?

Yüzüne kinle baktım. Burda kalmalıydım. Gidecek başka yerim yoktu. Bu psikopat ile kalmalıydım. Yüzümü biraz daha inceleyip yaramdaki kanı işaret ve baş parmağına bulayıp bana gülümsedi. Sonra "sende bir şey eksik"  deyip dudağımın ortasından başlayarak kanı yukarıya doğru sürdü. Dışardan bakıldığında kesinlikle kanlı bir gülümseme olarak görünüyordu.

Kulağıma eğilip" benim yanımda hep gülümseyeceksin" dedi.

İste böyle başladı yeni hayatım. Acı içinde kıvranırken kahkaha atmaya zorlanarak. Sonrası daha kötüydü. Kemerle beni dövmeler, kaynar suyla zorla banyo yaptırmalar. Vücudumun farklı yerlerine çizik atmalar vs.

Yaz tatili boyunca onun karanlık dünyasından çıkmayıp onun bana işkence etmesine izin-zorunda olarak- vermiştim.

Onun odasında -yerde- yatarken her gece annemi bekledim. Beni gelip almasını bekledim. Ama gelmedi. Beni bu cehennemde bir başıma bıraktı.

Yaz tatilinin bitmesine sanırım 1 hafta kalmıştı. Çünkü mark odaya girmiş "Efendimin kararı ile artık ayrı odalarda kalacaksınız. Bir hafta sonra okul başlıyor"demişti. Uğur resmen çıldırdı. Uzun süre duvarı yumruklayıp bağırıp çağırdı. Ama ben gerçekten çok mutluydum.

Artık ondan- tam olmasada- kurtuluyordum. Acele ile mark'ın yanına gittim. Yüzümdeki ve vücudumdaki yaraları görünce kafasını yan tarafa çevirmişti. Sanırım benim için çok üzülmüştü. O da biliyordu ki buna engel olamazdı. Beni odama götürüp kapıyı kapattı ve kilitledi. Yere diz çöküp"iyi misin?" Dedi.

Kafamı yere eğip"gördüğün gibi" dedim. Hâlâ uğur'un çığlıkları duyuyordum. Ve bu çok histerikti.  Mark ayağa kalktı ve "sana yemek getireceğim "dedi.

Mark dışarıya çıkınca dolaptan hardal yarım kol bir gömlek ile siyah bir pantolon alıp banyoya girdim. Banyonun kapısını kilitleyip  güzel bir duş aldım. Aynanın karşına geçtiğimde gönüntüm karşısında bir iki adım geri çekildim. Bu gerçekten ben miydim? O kadar zayıflamış, o kadar kötü görünüyordum ki gözlerimden bir yaş dökülüp çenemin altına doğru yol aldı. Yaşı elimin tersi ile yitip üstümü giyindim. Uzun olan saçlarımı geriye doğru yatırıp banyodan dışarıya çıktım. Mark yemek getirmiş ve yatağın üzerinde durarak bana bakıyordu.

Beni görünce gülümseyip"yemeğini güzelce ye. Çok zayıflamışsın. Bitirince birlikte alışverişe çıkacağız. "Dedi. Ona gülümseyip elindeki tepsiyi aldım. Uzun süre sonra ilk defa dışarıya çıkacaktım.

68789382

Yanlış aşk(bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin