Sabahları erken kalkmayı sevdiğim gibi sevmiyordum da. Garip kişiliğime ayak uydurmak zor olsa da bir şekilde yürütüyordum. Yılların getirdiği alışkanlıklar diyebilirdim bu duruma.
Okula gitmek için hazırlanırken bir yandan da kahvaltı hazırlıyordum. Yaptığım muhteşem tostumu makinadan alıp tabağıma koyarken elim yanmıştı. Tost makinasından tostları almak benim için hep işkenceydi. Demlediğim çayımı da bardağıma doldurduktan sonra mükemmel kahvaltı sofram hazırdı. Hazırladığım sofraya hayranlıkla bakarken telefonuma gelen mesajla odak noktam telefonum olmuştu. Uzun aradan sonra tekrar konuşma fırsatı yakaladığım çocukluk arkadaşım Kerim, bana tekrardan yazmıştı.
WhatsApp Kerim & Siz
Kerim: Merhaba. Nasılsın?
Siz: İyiyim Kerimciğim sen nasılsın.
Kerim: Ben de iyiyim.
Mesajının üstünden biraz zaman geçmişti. Bu kadar mıydı yani diye düşünürken tekrar yazıyor olduğunu gördüm ve sabırla bekledim.
Kerim: Aradan uzun zaman geçince ne diyeceğimi bilemedim kusura bakma. Bir de taşınmanın getirdiği yorgunlukla kaldım öyle. Farklı bir şehre taşınmak zormuş. Her neyse sen nerelerdesin ne yapıyorsun merak ettim.
Siz: Ne kusuru canım sorun değil. Ne taşınması hayırdır?
Merakla sorumun cevabını bekliyordum. İçimi kaplayan heyecan ile bulunduğum şehre taşınmış olmasını dilemiştim. Beni çok bekletmeden de yüzümü güldüren o mesajı atmıştı.
Kerim: Üniversitem için Ankara'ya taşındım. Ankara *** Üniversitesinde hukuk okuyorum. Sen sormadan ben cevaplayım dedim.
Siz: Sen şaka yapıyorsun değil mi? Şehri değil üniversiteni bile tuttururum diyorsun yani.
Yüzümde açan güllerle, kulağımda çalan davullara eşlik ederek halay çekiyordum şu an. Resmen çocuk aynı şehri geçtim aynı okula denk gelmişti. Ben hayatımda bu kadar büyük tesadüf görmemiştim de duymamıştım da. Hukuk okuyor olması biraz üzmüştü çünkü küçüklüğünde oyuncu olmak istediğini söylerdi sürekli. Fikrini değiştirme sebebi ailesi gibi gelse de umarım kendi isteği ile hukuk seçmişti.
Kerim: Yok artık daha neler!! Sen de mi *** üniversitesinde okuyorsun?
Siz: Evet ben de orada okuyorum. Beni bilirsin yönetmen olmayı çok istiyordum bu yüzden de Radyo, Televizyon ve Sinema okuyorum.
Siz: Bak ne diyeceğim hazır sen de Ankara'daymışsın. Neresindesin söyle de bir gün ziyarete geleyim olmaz bu şekilde konuşmak. Yüzünü falan bir göreyim.
Yemi atmıştım sadece oltama Kerim'in takılmasını bekliyordum. Adresini de aldığım gibi kapısının önünde bitecektim. Bugün ki dersleri asmayı göze almıştım. Beklediğim cevap konum şeklinde gelince yüzümde oluşan gülücükleri bizimkiler görse kıyametin koptuğunu düşünürlerdi.
Kerim: -Konum-
Siz: Evime çok yakınsın. Bekle birazdan kapındayım. Sen apartman numarası kat falan yaz.
Kerim: Bugün mü? İyi de okulun yok mu bugün?
Vardı fakat bunu onun bilmesine gerek yoktu.
Siz: Orasını da bana bırak belki dersi asmak için bahane arıyordum ve hayat karşıma seni çıkarttı?
Bu dediğime sesli bir şekilde güldüğüne adım kadar emindim. İstediğim bilgileri elde ettikten sonra hazırladığım şaheser kahvaltı masasını içim kan ağlaya ağlaya toplamıştım. Hazırladığım tostu da sonra yemek için bir kenara koymuştum. Kesinlikle sonra olduğunda acı çeke çeke yiyecektim ama en azından buna değdiğini bilecektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geleceğin Yarası (bxb)
ContoHomofobiklerin girmesi tehlikelidir. Eşcinsel içerikli bir kurgudur. Bazen insanlar hayatlarını değiştirecek ufak bir nokta bulurlar. Bir dönüm noktası. Bu kimi zaman size yapılan bir iş teklifidir kimi zaman sizi başka bir şehre zorla yollayan aile...