Döküldü İçimizdeki Acılar

18 5 0
                                    

Bölüm şarkısı: Müslüm Gürses-Sigara (Ufak bir değindiğim için ekleyim dedim. Dinlenmesi gereken bir şarkı dinleyin.)

Hatalarım varsa affola. Gözüme batan mantık hatalarını ya da yanlışları düzeltirim sonra. 

Gülüşmeler eşliğinde pansumanlarımız yapılmıştı, şu anda da salonda oturuyorduk. Hazal, tekli koltukta oturan sevgilisinin kolunun altına girmiş, dikkat ederek oturuyordu dizinde. Diğerleri geniş koltuğu kaplarken ben de kalan tekli koltukta oturuyor, daha doğrusu yayılıyordum. 

Mehtap abla, mutfaktan çıkarken onun peşinden de Kerim geliyordu. Ellerindeki tepsileri önümüzdeki masaya bıraktıktan sonra yanımıza koydukları sehpalara da getirdikleri atıştırmalıkları koymuşlardı. 

Mehtap abla, Selim'in yanına koyduğu koltuk benzeri sandalyeye otururken Kerim de yanıma attığı armut koltuğa bırakmıştı kendini. 

Sessizce atıştırmalıklarımızı yerken sessizlikten sıkılan Selim, sessizliği bozmaya karar vermişti.

"Bu sessizlik bize fazla arkadaşlar. Ya it dalaşı, ya laf dalaşı."

'Ben anlamam' der gibi omuzlarını silkelediğinde Mehtap ablanın hafifçe sırıtmasına sebep oldu. Derin bir nefes aldığımda ortamdaki sessizliği tamamen bozmaya karar verdim. 

"Laf dalaşı tercihim. Zira bedenim daha fazla yarayı kaldıramaz."

Selim zafer almış bir eda ve yüzüne kondurduğu alaylı ifade ile öne doğru eğilerek konuştu.

" Ne o? Dayak yiyeceğinden çok emin konuştun. Biliyorum senden güçlü olduğumu kardeşim bir vursam amele sümüğü gibi yere yapışırsın da işte. Ben kıyamam sana."

Hepimiz ciddiliğini sorgularken Kerim bunu dile getirmişti ama masumiyetini de eklemişti sorusuna.

"Cidden Akın'ı yenebilir misin?"

Şaşkınca sorduğu sorusuna Selim hariç hepimiz kahkaha atmıştık. Somurtan bir ifade ile yerine sinerken soruya cevap Sezer'den geldi. 

"Hayır o kapasite onda yok Kerim. Geçen sefer ki it dalaşında ağzının payını alınca önüne gelen her fırsatı deniyor manyak."

Kerim anladığını belli ettikten sonra atıştırmalıklardan bir tanesini alıp ağzına attı. 

"Laf dalaşı dedik madem konu açın da konuşalım arkadaşlar."

Kaan hepimizi tetiklediğinde beklenmedik bir şekilde Mehtap abla da bize katılmış hatta ilk konuyu ortaya o atmıştı. 

"Sevdiğiniz insanda olmasını istediğiniz özellik?"

Heyecanlı sorduğu sorusuna aynı heyecanlı tavırla kardeşi de katılmıştı. Hepimiz yerimizde kıpırdandıktan sonra hepimizi şaşırtıp cevap veren Kerim olmuştu. 

"Özellik sayılır mı bilmem ama onun da beni sevmesi isterdim."

Mehtap abla olumlu anlamda başını sallamıştı. Selim ve Doğan gülerken biz, onların niye güldüğünü merak ediyorduk. Gözlerimi kısıp tek kaşımı kaldırarak bu soruyu dile getirdim. 

"Niye gülüyorsunuz ki? Mantıklı bir şey söyledi çocuk."

Birbirlerine anlamaz bir bakış attıktan sonra basın sözcülüğünü devralan Doğan cevap vermişti.

"Kanka sevgilisiyse zaten seviyordur?"

Herkes alnına bir tane vururken Doğan, dediklerini ve soruyu kafasında tekrar tartıp aydınlandı. Hareketlerine bile yansımıştı. Alnına bir tane vurduğunda Selim de anlamıştı. 

Geleceğin Yarası (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin