••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••
Liz nefes nefese uyanmıştı. Nerde olduğunu idrak
edememişken birden soru yağmuruna tutuldu. Steve hışımla arkaya doğru döndü."Ne oluyor Liz? İyi misin?"
"Chrissy mi dedin sen?" Diye sordu Eddie dikiz aynasından konuşarak. Robin koluyla onu sarıp düzgünce oturttu. Liz hala nefesini toparlayamıyor, gördüklerini sindirmeye çalışıyordu.
"Chrissy! Onun yanına gitmeliyiz, hemde hemen!" Dedi bir yandan suratındaki kanları silerken. Başı felaket biçimde ağrıyordu ama görmezden gelmeye çalıştı. Kollarını ön koltuklara yerleştirip ön tarafa doğru kafasını uzattı ve Steve'e döndü.
"Chrissy! Adı Chrissy'miş!" Dedi heyecanla.
"Şu an mantıklı konuşmuyorsun Liz. Açıkla."diye karşılık verdi Steve. Eddie meraklı gözlerle arada onlara bakıyordu.
"İlk kurbandan bahsediyorum Steve!" Robin ve Steve büyük bir aydınlanma ile irkildiler. İkiside onu tanıyordu. Ama asıl şoku Eddie yaşamıştı. Ne olduğuna hala anlam veremiyor ve Chrissy'nin söz konusu olması hoşuna gitmiyordu.
"Neden bahsediyorsun?" Diye sordu Eddie korkuyla. Liz umursamadan konuşmaya devam etti.
"Ona ne olduğunu gördüm! Sanki kafasının içinde gibiydim ama değil gibiydi. O başka birisinin kafasının içinde hapsolmuş gibiydi. Soğuktu ve kırmızıydı. Hatta mavi, emin olamıyorum. Her neyse bir kadın gördüm. Orta yaşlı bir kadın sandalyede örgü örüyordu galiba. Bağrışmalar duydum, kavga gibiydi. Klostrofobik hissettim. Dehşet vericiydi. Sanki...sanki kendi evinde güvende olmamaya benziyordu. Hatta Carrie filminin son sahnesi gibiydi. Evet evet tam olarak öyleydi. Vecna ordaydı. Sanki onu ele geçirmeye çalışıyormuş gibiydi. Sanki ruhunu emmeye çalışıyordu. Adını duydum. Adı Chrissy, Steve onu hemen bulmalıyız fazla vaktimiz yok!" Neredeyse nefes almadan olabildiğince hızlı konuştu. Eddie ani bir frenle arabayı durdurdu. Bu hareketi herkesi öne doğru atarken Liz nerdeyse ön cama giriyordu.
"Tanrım yavaş olsana!" Robin arkadan bağırdı. "Bazılarımızın hala açık yaraları var!"
"Yavaş mı olayım? Benimle dalga mı geçiyorsunuz siz? Ne saçmalıyorsun bir saattir, ne kurbanı ne Vecna'sı? Chrissy benim arkadaşım ve ona bir şey olmayacağını bilmem gerekiyor!" Diye bağırdı Eddie. Liz eliyle kafasını tutup geriye doğru çekildi. Ağrı dayanılmaz bir hal alıyordu.
"Tanrım tamam! Kes bağırmayı zaten başım ağrıyor. Aghh Steve neden bu kadar sert vurmak zorundaydın ki?" Diye söylendi Liz.
"Çünkü bir fili bayıltacak kadar hapla ayakta kalabiliyorsun! Acı eşiğin meleklerle aynı seviyede!" Dedi Steve sitemle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Heaven And Hell-Stranger Things
FanficHawkins alışveriş merkezi kazasından sonra suçu üstlenen Elizabeth 1 yıllık esaretinin ardından Hawkins'e geri döner. Bahar tatili yaklaşmaktadır ve yeni bir tehtid Hawkins'te boy göstermek üzeredir.