2

118 16 11
                                    

Yazar'dan

Karanlık sokakta ilerlerken siyah tutamlarını düzeltti Seonghwa. Çalan telefonuyla çantasını karıştırdı ve bekletmeden aramayı yanıtladı. "Bu gece benimlesin. İtiraz kabul etmiyorum. Son zamanlar da beni aksatıyorsun. Gözümden kaçmıyor sanma. Fever'da buluşalım. Bu gece dinlemeyi sevdiğim biri çalıyor eminim sende seveceksin." Kendi fikrinin alınmadığı bir konuşma karşısında arkadaşını aksattığını bilerek itiraz etmeyi denemedi bile.

Onun bu haline gülmeden edemezken yanıtladı."Tamam Yunhoshi~. Orda olacağım~" aegyolu konuşmasıyla Yunho'nun hattın diğer ucunda yüzünü buruşturduğunu tahmin edebiliyordu.

Vedalaştıktan sonra sonlanan aramayla telefonunu cebine attı ve arkadaşının bahsettiği bara doğru yürümeye devam etti.

***

"Biraz daha bekleseydim yanındaki ağaçlardan bir farkım kalmayacaktı." Seonghwa söylediğine gülerek yanına adımladı. "Huysuzlanma. Yürüyerek geldim."

"Öyle olsun bakalım. İçeri girelim hadi." İkili içeri adımladıklarında tıka basa dolu olan ortamda göz gezdirdiler.

Duvarda koskoca, kalabalığa rağmen fark edilen bir poster vardı. Büyük ihtimalle bu gece sahne alacak kişinin posteriydi. Şapkası yüzünden yüzü net görünmeyen adam siyah elektro gitarıyla havalı bir poz vermişti. Posterin üzerinde ise büyük harflerle "TRIGGER" yazıyordu. Seonghwa posteri incelerken muhtemelen sahne adı olduğunu düşündüğü yazıyı fark etmeden sesli okumuştu. "Evet. Bu gece senin görmeni istediğim gitarist." Yunho konuştuğunda onu duyduğunu anladı ve gülümseyip kafa salladı.

Kalabalığın arasına girip sahnenin önlerinde Yunho'nun rezerve ettiği masaya oturdular ve sipariş verdiler. Aniden ışıklanan sahneyle herkes dikkatini ve bakışlarını sahneye çevirdi."Görelim bakalım neymiş Trigger'ın marifeti." Seonghwa eklediğinde Yunho sinsice gülümsedi. İçkileri geldikten kısa süre sonra sahneye giren gitaristle alkışlar başlamıştı.

Hep bir ağızdan çıkan tezahüratlarla Seonghwa şaşırmadan edemedi. Bu bar pek bilinmedik olmasına rağmen gitaristin hayranları tam takımdı resmen.

Posterdeki gibi kafasındaki şapka yüzünden yüzü net değildi sadece sinsi gülüşü hafifçe kendini belli ediyordu. Boynuna asılı olan gitarı profesyonelce kavradı. Parmakları telleri bulduğunda alkışlar ve tezahüratlar susmuş tüm odaklar ona çevrilmişti. Seonghwa'da olduğu gibi...

(Medya da ki şarkıyla okuyabilirsiniz devamını çünkü gitaristin çaldığı şarkı;))

Çalmaya tamamen başladığında Seonghwa bu adamın sahne hakimiyetine hayran kalmıştı.

"Amaçsızca gezen bana
Lütfen ver elini
Nefes almakta zorlanan bana
Yardım et nefes almakta

Boşluklarla dolu evrende
Dolanıp duran beni
Çek kurtar
Ayağı kalkabilmem için
Lütfen bir yer aç bana

Sana çok yakın olan parmak uçlarım da
Çaresizliğimi gönderiyorum sana

Kurtar beni bebeğim
Götür beni yanında
Sen neredeysen oraya

Kurtar beni bebeğim
Senin dokunuşun yalnızca
Kurtarabilir beni

Sen neredeysen orası cennet bana... "

Küçük elleri ve siyah ojeleri, parmakları tellerde turladıkça daha da dikkat çekiyordu. Sesiyle beraber uyum sağlayan notalar... Şarkı onun için yaratılmış gibiydi. Gitarist kafasını hafif kaldırıp sinsi gülüşünü daha da ortaya çıkardı. Herkesten cırtlak çığlıklar yükselirken Seonghwa'da etkilenmeden edemedi.

Gitarın üstünde resmen bir hakimiyet sağlamış, en iyisi oymuşçasına bir hava veriyordu etrafa. Çaldıkça sallanan gümüş kolyeleri, ritimle beraber zemine vurduğu ayağı, savrulan geniş ve deri ceketiyle görenleri sahnenin ona ait olduğuna inandırabiliyordu.

Mümkünmüş gibi şapkasını daha çok indirdi suratına. Gitarını boynundan çıkarıp tamamen eline aldı ve bir dizini yere koyarak gitarı da üzerine yerleştirdi. Seonghwa daha yakından görebildiği gitaristi daha da fazla incelemeye başladı. Gitarı yıpranmıştı. Yer yer çizikler ve fazla çalmaktan zede alan parmaklardan aktığı belli olan kurumuş kan izleri vardı. Gitarda olduğu gibi parmak uçları da kesik kesikti. Seonghwa zede almış parmaklara bakarken içinin sızladığını hissetti. Kolay olmamalıydı. Gitarist kuruyan dudaklarını ıslattığın da bakışları bu defa dudaklarını bulmuştu. Yakından bakınca fark etti. Gördüğü sinsi bir gülüş değil, kırılmış bir gülüşü kapatmak için takılmış bir maskeydi belki de. Çünkü en iyi kendisi bilirdi. Daha on yaşındayken annesi olacak kadın gece yarılarına kadar içip artık oğlunun ona yük olduğunu itiraf ederek sabahına yetimhane kapısına bıraktığı günden beri takınırdı o gülüşü...

Şarkının sonlarına yaklaştığı belli olarak tekrardan ayağı kalktı. Son notaları da çaldığında birkaç dakika önce olduğu gibi çığlıklar ve alkışlar yükseldi. Gitarını sahne duvarına dayadı ve tekrardan sahnedeki eski yerine döndü.

"Bu gece de destekleriniz için teşekkür ederim." sesi de kendi gibi çekiciydi. Kısa teşekkürüyle dinleyenler her zaman en iyisi olduğu hakkında bağırışmaya başladılar. Duyduklarıyla az önce ki sinsi gülüşlerinden hiçbir eser kalmamıştı resmen. Çalarkenkine nazaran daha sıcak bir gülümseme sundu."İyi eğlenceler." El sallayıp gitarını da alarak sahne arkasına geçti ve gözden kayboldu. Sahnedeki ışıklar tekrardan sönmüş, yüksek müzik başlatılmıştı. İnsanlar dağılmış ve dans pistine doğru yoğunlaşmıştı.

"Beğenmişe benziyorsun?" Seonghwa yanıtladı. "İnkar edemeyeceğim. Sahne hakimiyeti iyiydi. Rahat görünüyor çalarken, sanki gitar değil de tüy taşıyor gibi." Yunho kazanmış gibi bir bakış sundu ve gülümsedi. Bir cevap beklemeden devam etti konuşmaya. "Kaç yaşında? Küçük duruyor?"
"Hakkında bir şey bilmiyor kimse sahne adı dışında. Anlayacağın tamamen anonim." Seonghwa anladığını belirterek kafasını salladı. Fırsatı olursa tekrardan dinleyecekti kesinlikle.

Biten içkisini fark edince yenisini sipariş etti. Yunho'nun bir şeyler söyleyeceğini anlayarak ona döndü. "Sorguya çekmedim ama bu saatte nereden geliyordun sen?"
"Kafeden. Evde bunaldım ve ilhamım tükenmiş gibiydi resmen. Belki mekan değiştirirsem aklım çalışır diye düşündüm." Yunho iç çekti. "Son zamanlar da çok yoruyorsun kendini." Seonghwa tısladı. "Aklım çok dolu. Dağıtmaya çalışıyorum işte." iç çektikten sonra içkisini tekledi.

***

Bölüm sonuuuu day6 aşığı bu usere day6 şarkılarından başkası yetemiyor maalesef ama farklılıklar da koyacağım aralara :)...

DEEP IN LOVE//SEONGJOONG Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin