|Yeniden "Biz" Olmak|
Güneş bugün daha güzel doğmuştu.
Kuşlar daha coşkulu ötüyor ve insanlar her zamankinden daha tatlıydı. Camdan baktığımda havlularını alıp şezlong kapma yarışına girdiklerini görüp gülmüştüm. Odanın içinde Madonna - La Isla Bonita çalıyordu, çoktan giyinmiştim ve biraz önce oda servisinin getirdiği kahvaltıyı masanın yanındaki komodinin üzerine bırakmıştım.
Elim ayağım titriyor, ne yapacağımı bilmeden yatakta mışıl mışıl uyuyan karıma bakıyordum. Alt tarafı onu uyandıracaktım ki kahvaltı yapalım. Neydi bu heyecan?
Off... Dünden beri, yeni aşık olmuş liseli veletler gibi içim içime sığmıyordu. Lisede bile birinden hoşlandığımda böyle hissetmemiştim. Hera'yı uzun zaman sonra yeniden öpmek beni bambaşka bir evrene fırlatmıştı. Lisedeki deli dolu yıllarıma.
-2009-
"Bang Chan! Sana bir şey söyleyeceğim."
Moon San Ha ile bisikletlerimizin kilitlerini açarken yanımıza gelen Hera'ya döndük. San Ha hafif göz devirip önüne döndü, ben ise Hera'ya odaklandım. Kız bana bir şey söyleyecekti sadece, San Ha'nın bu davranışları biraz fazla kaçıyordu sanki.
"N'oldu Hera?"
"Galiba Na Wan senden hoşlanıyor-"
"Ne?!"
Ben şok içerisinde kalırken San Ha kahkahalarla gülüyordu. Kafamı iki yana salladım, "Ne alaka ya? Niye? Alt tarafı kaybettiği parasını buldum, ne ara hoşlanmış? Emin misin bak?"
Na Wan ilginç görünüşü ve yaptıkları ile sınıftaki çocuklar tarafından 'büyücü' diye dalga geçilen bir kızdı ve Hera'nın arkadaşıydı. Kızla asla bir sorunum yoktu... Şu dakikaya kadar.
"Yani, beden dersinde siz basketbol oynarken biraz konuştuk. Gi Jen ile ben zaten onun birinden hoşlandığını tahmin edebiliyorduk, ama sen olduğunu asla düşünmemiştik!"
Elimi alnıma çarptım of çekerek. San Ha ise hala gülüyordu, "Benim başıma geldi senin de gelsin!" dediğinde Hera'nın yüzü düşmüştü. Yutkundum ve bisikletime döndüm, "Saçmalama San Ha. Hera ile Na Wan bir mi?"
Hera;
"Sen de Na Wan'a mı baş belası gibi hissettireceksin? Bazıları gibi."Vermek istediği mesaj çok netti. San Ha bıkkın bir iç çekip bisikletine bindi ve uzaklaştı. Ben de kendi bisikletime bindikten sonra Hera'ya döndüm, "Sağ ol söylediğin için. En azından artık daha dikkatli olurum ona karşı davranışlarımda."
Hera'yı orada öylece bırakarak gittim. Na Wan'ın benden hoşlanmasını büyük bir dert olarak gördüğüm için San Ha'nın Hera konusunda neden bu kadar sinir bozucu davrandığını anlayabiliyordum. Tabii ben Na Wan'a o kadar da ters davranmayı düşünmüyordum.
-Günümüz-
Cuma günü, son ders beden ve zilin çalmasına birkaç dakika kala okuldan çıkıyoruz. Mekan arka bahçe. Ortaokuldayız. Asla unutmam... Hera'ya ilk sırt çevirişimdi.
San Ha yüzünden can sıkıcı bir platoniklik yaşıyordu. Benim de aynı şeyi Na Wan'a yapacağımı düşünüp üzülmüştü. Ben ise ona hiçbir şey demeden çekip gitmiştim. Sınıf arkadaşımın benden hoşlanması çok büyük bir dertmiş gibi. Tam bir odundum.
İşin buraya geleceğini kim bilebilirdi ki?
Daha sonrasında üniversite yıllarında bir sevgili iken San Ha geri zekalısı ile karşılaşmış ve bizi el ele görünce yüzünün mosmor oluşunu bir güzel izlemiştik. Çok garipti...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vacation | Bang Chan
Hayran KurguNasıl anlatılır? Çok yakınımda sanki, ama dokunmaya kalksam aramıza uçurumlar girecekmiş gibi hissediyorum. Çok uzak, ama bi' elini tutsam her şey tamam olacak. İşte, garip. Tarif bile edemiyorum. Her şey; karşıma çıkan tatil broşürü ile başladı. "S...