KEMİKTEN MEZARLAR

9. İNTİKAM SAVAŞI

KEMİKTEN MEZARLAR

♪ Panic! At The Disco, House of Memories

9. İNTİKAM SAVAŞI

🌘

Serina, Sokrat Manastır:

Kaldığı gökdelenin cam duvarından, kurduğu şehre büyük bir ilgiyle baktı Sokrat. Serina ayaklarının altındaydı. Koyu mavi havası, surların ardında olmasına rağmen Katran'ın dumanlı gökyüzüne yükselerek orayı da aynı tona buluyordu. Şehir o akşam her zamankinden daha sessiz, daha bir hareketsizdi.

Kulağındaki kablosuz kulaklıktan askerinin ona yağdırdığı bilgileri dinlerken bile değişmeyen ifadesiyle birlikte, elindeki sigarasından bir fırt çekerek bakışlarını yıldızsız gökyüzüne kaldırdı.

"Bu ani bir kaçış girişimi değil efendim," dedi kulaklarına dolan o kalın ses. "Bunu planlamış. Odasında bazı taslaklar bulduk."

"Başka?" diye sordu Sokrat, bu önemsiz ayrıntıyı duymazdan gelerek.

Oğlunu tanıyordu. Herkesten çok. Bu yüzden o taslakları odasında bırakırken amacının, babasının aklını karıştırmak olduğunu da biliyordu. Asker, Sokrat'ın kulağına bilgileri aktarırken bunun ani bir kaçış girişimi olduğunu söylemekte haklı olabilirdi fakat diğer ihtimaller Sokrat'ın gözünde çoktan eksileri boylamıştı.

"Athena Maral," dedi aynı ses. Sokrat bu adı duyduğunda, bir anlığına yüreğinin ağzına gelmesini engelleyemedi.

"Ne olmuş ona?" diye sormak için beklemedi.

"Mars Bey, Athena Maral'ın suikastta öldüğü gece kaçmış, efendim."

Sokrat belli belirsiz nefesini verdi. Elindeki sigaradan başka bir fırt daha çektiğinde, boşta olan diğer elini kulağına götürdü ve, "Her köşeyi didik didik arayın." diye bir talimat verdi. "Küçük ya da büyük, fark etmez. Bütün ayrıntıları istiyorum. Beni gelişmelerden haberdar et."

Athena Maral'ın suikastta öldüğü gece kaçmış.

Sokrat için bunu duymak yetmişti.

Çünkü Athena Maral ne ölmüştü, ne de öldürülmüştü. Her şeyi biliyordu.

Kulaklığı çıkarıp bağlantıyı kestiğinde, "Ne yapmaya çalışıyorsun, Mars?" diye sordu kendine kendine. Serina'daki güvenlik ağları en zirve noktadaydı fakat beyin fırtınası yapacağı zamanlar Sokrat odasındaki bütün teknolojik eşyaların bağlantısını keserdi. Sesli düşünmek onda bir zaman sonra alışkanlık olmuştu ve eğer herhangi bir güvenlik kaçağı varsa, biri tarafından dinleniyor olabileceği riskini almayı hiç istemezdi.

"Ne yapmaya çalışıyorsun, oğlum?" diye devam etti. Elindeki sigarayı avuçlarının içine bastırarak söndürdü ve koşar adımlarla, odasındaki çalışma masasına ilerledi. "O kızı da aldın yanına. Biliyorum."

Uzun zamandır Mars'ın himayesinde çalışan Fetih'i Serina'dan firar ederken yakalamasaydı, muhtemelen o kızın yaşadığını hiçbir zaman öğrenemeyecekti.