YIKIM ÇOCUKLARI
♪ Les Friction, Love Comes Home
16. DEĞİŞEN DENGELER
🌘
"Bana burada neler olup bittiğini anlatacak biri var mı?"
Bir süredir sığınağın içini kuşatan derin sessizliği, yan tarafımda dikilen Sarp'ın şüphe dolu sorusu bölmüştü.
Başımı kaldırıp ortak alanın ortasındaki geniş koltuğa baktığımda, dakikalar önce Sokrat'ın adamları tarafından baskın yediğimiz gerçeğini unutarak kaşlarımı çattım ve ona döndüm. "Sessiz ol. Onları duyamıyorum."
Fakat bütün çabama rağmen mutfak tarafında dikilen Mars bizi duyuyor gibi durmuyordu. Üzerinde siyah bir atlet ile silah kemerli pantolonlarından biri vardı ve doğrudan karşısındaki suratsız askeri izliyordu. "Baskını Sokrat Manastır mı istedi?"
Onunla yollarımızın kesiştiği ilk gün, beni çiftlikten ve kendi adamlarından kaçırmasına yardım eden o donanımlı asker, Fetih, Mars'ın gözlerinin içine bakarken hüzün dolu bir ifadeyle başını salladı. "Üzgünüm, Mars Bey." Sığınağın kapısını onun için araladığımız dakikadan bu yana aynı şeyi defalarca kez tekrar etmemiş gibi bir kez daha tereddütsüzce dile getirdi. "Serina'dan kaçış biletimi ve ailemin yanına dönme fırsatını ayaklarıma sunmuştunuz ama... yakalandım. Amacım size itaatsizlik etmek değildi çünkü babanızın beni yakalarsa öldüreceğini biliyordum."
Çaresiz fısıltısı karşısında Mars'ın ifadesinde hiçbir değişiklik olmadı. Fetih'in dediklerini birer birer zihnimden geçirirken aklım kendi içinde zaman yolculuğuna çıkmış ve onlarla ilk kez bir araya geldiğim âna gitmişti. Kendisini tanımamama rağmen Mars'a olan bağlılığı ve sadakati; kara gözlerinden basitçe okunabilecek kadar kuvvetliydi. Aynı şeyi Mars da düşünmüş müydü bilmiyordum ancak... birkaç saniye sonra bir eli onun omzunu sıvazlamak için havaya kalkarken, sıcaklaşan atmosfere yumuşayan ifadesi eşlik etmişti. "Sorun yok."
"Var." diye karşı çıkarken bakışlarını yerden kaldırmadı Fetih. Mahcubiyeti kulaklarını kızartacak kadar ağırdı. "Ama size yemin ederim Mars Bey, babanızın amacı kötü değil. Bunu söylemiş olduğum için bile şaşkınım ama... sizi gerçekten özledi."
Sizi gerçekten özledi.
Sesindeki samimiyet kaşlarımı çatmama neden olurken, sanki o an için Mars ne hissettiğimi anlamış gibi bana döndü ve değişen ifademi fark etti. "Yakalandığında sana işkence etti mi?"
Başını durmaksızın iki yana salladığında, "Aksine," diye mırıldandı Fetih. "Öleceğime inandığım her saniye bana yeni kozuymuşum gibi baktı. Sizi bulması için oluşturduğu ekibinin başına koydu ve Athena Hanım ile beraber Serina'dan kaçtığınızda..." Sözcüklerine devam edeceği sırada kısa bir an duraksadı ve başını kaldırıp o da Mars gibi olduğu yerden benim bulunduğum noktaya baktı. "Elimde olan bütün koordinatları istedi."
"Yerimi ona verdin yani?"
Fetih onu bir kez daha onaylayacağı sırada, "Bu kim ya?" diye homurdanarak yanımdaki boşluğa tünedi Sarp. Benim gibi bir kolunu duvara yasladı ve karşısında Mars'la birlikte özlem dolu bir muhabbettin ortasında gözüken Fetih'i süzdü. "Kıl oldum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KEMİKTEN MEZARLAR
Science Fiction☙ Athena Maral, henüz küçük yaşlardayken dünyayı kasıp kavuran ve 'Kazan Salgını' adı verilen kıyametten kaçan bir avuç insandan yalnızca biridir. Hükûmetin ve halkın ısrarla virüs dediği, oysa daha farklı şeylerin de denilebileceği bu koca tiyatrod...