Tarihin Kalbine Yolculuk

11 0 0
                                    

Dersler, sınavlar , ödevler derken Cuma akşamı gelip çatmıştı. Hafta sonu tatilinin başlangıcı demek biraz soluklanmak demekti. Uzun zamandır kız kıza vakit geçiremedikleri için birbirlerini çok özlemişler üniversite öncesi biraz soluklanmak için toplanıp mini bir tatil planı yapacaklar bir süre de olsa her şeyden uzaklaşmanın mutluluğunu yaşayacaklardı.
Doğum gününe bir kaç ay kalmıştı Xana'nın tam ne olacağını kestiremese de büyükannesi ve annesinin cümlelerini hatırladıkça kendisini neyin beklediğini oldukça merak ediyordu. Hızlıca bir duş aldı ve küçük heykelciklerin olduğu çalışma odasına girdi Melody gelmeden biraz araştırma yapabileceğini düşündü uzunca zamandır kendisine iyi gelen şeylerden biri olan mitoloji ile ilgilenmemişti. Gözüne Antik Mısır Tanrısı Ra'nın heykelciği takıldı. Bir çok kaynağa göre Yunan mitolojisi görkemli tanrısı Zeus ile eş tutulan Ra'ya dair bir çok anlatı vardı. Yeni geliştirilen bir teknoloji ile piramitlerin ve eski tapınakların içini bilgisayarı üzerinden üç boyutlu olarak gezinebilecek ,tarihin kalbine yolculuk yapabilecekti. Vakit kaybetmeden bilgisayarını hemen açtı bir elinde sıkıca kavradığı heykelcik ile bu yolculuğa hazırdı. Bir sebebten kendine güç verdiğine inanıyordu içten içe Zeus'un ve Ra'nın varlığı sanki ruhunu çepeçevre sarıyordu. Girdiği sistemde önce Wedjad gözü denilen Ra'nın gözü karşıladı kendisini ve tapınağın kapıları açılır açılmaz büyüleyici yolculuk başladı ardında sessizce beliren Zeus'tan habersiz... Uyu küçük kız seninle konuşmamız gereken şeyler var diyen tılsımlı sesi duyuldu Zeus'un ve göz kapakları ağırlaşmaya başladı. Tapınağın içindeydi artık nereye adım atacağını bilir gibi hızla hareket edip koridorları geçerek koca tahtın önünde durdu. Kafasını kaldırdığında gülümsüyordu göklerin gök gözlü tanrısı...
Sizzz diyebildi sesi belli belirsiz çıkmıştı heyecandan ne yapacağını bilemedi gözlerine bakamıyordu.
- Gözlerini kaldır küçük kız derken sesi hem otoriter hem yumuşaktı.
- Aaa aama bu nasıl olur? Yani siz... siz Zeus...
— Sakinleş Xana bana zaten inanmıyor muydun ? İşte karşındayım ve sana söylemem gereken şeyler var.
— Efendim ba... bağışlayın beni siz , siz bana yardım mı edeceksiniz ?
— Xanaa... Xana o kadar zekisin ki bazen beni gereksiz yoruyorsun.. Benim haberimin olmaması imkansız bunu sen çok iyi biliyorsun. Yakın zamanda yüzleşeceğin çok büyük bir gerçek var fakat şunu bilmeni istiyorum. En zor zamanda yanında olduğumu hissedeceksin annen bizim için büyük işler başardı çok güçlü bir kraliçeydi Xana az bir zaman sonra sen de kendini keşfedeceksin. Şimdi beni iyi dinle ... Elini Xana 'nın kalbine koyup devam etti : Buradaki cesaret ve sana teslim edeceğim birkaç şey seni daha da güçlü kılacak küçük prenses..
Immm evett Xana en çok mor rengi seviyorsun değilmi ?
- Evet Efendim .. Ben ben ben sizi bir daha görebilecek miyim peki ?
-Kalbinde olduğum sürece ve doğru zaman gelince bir zırh gibi kuşandığın zekan ve cesaretinin hemen yanında olacağım ve sen Xana tam bir prensessin sevdiğin renk bile bunu onaylıyor. Güzel kız gözlerini açtığında odandaki dolabın en altına bak ..
Bir sis bulutu ile Zeus kaybolurken Xana'nın gözleri yavaşça açıldı . Koşarak odasına gitti dolabına baktı gerçekten de oradaydı mor bir sandık kapağını açtı bir asa bir pelerin ve bir taç hepsi de göz kamaştırıcıydı. Tüm bu olanlara anlam veremezken kapı zilinin sesi ile kendine geldi.
-Agat'ım ben bakarım derken merdivenleri indi bir çırpıda. Melody nefes nefeseydi bir elinde pembe büyük valizi öteki elinde kokusu Xana'nın burnunu dolduran ay çöreklerinin kutusunu tutuyordu.
-Ballı çöreğim şunu elimden alır mısın ? Parmaklarımı hissetmiyorum..
—Mel bu valizde ne ?
- Tatlımmm eve gidip valiz hazırlamakla mı uğraşacaktım bir de sabah burdan yola çıkarız diye düşündüm hem uzun zamandır birlikte vakit geçirmedik .
- Mel sana ne demeliyim bilmiyorum...
- Bir şey deme biraz daha burada beklersem düşüp bayılabilirim çekil önümden kıkırdamaya başlamışlardı. Aniden sandığı hatırladı .
- Mel , Agat'a bir bakar mısın az önce yardım istedi sanırım ben hemen dönerim odamdan haritamı alıp geleyim de bakalım gitmediğimiz yerlerden birini seçelim ne dersin?
-Tamam ballı çöreğim .
Koşarak odasına çıktı kapıyı kapattı sandığı düzenleyip yerine koydu kafası gittikçe karışıyor zihni bir labirenti dolanıyordu ve henüz çıkış yolu yoktu. Haritayı alıp cıktı yatağında oturandan habersiz....

GERÇEĞİN SESİ- Xana'nın dönüşümüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin