dört

1.9K 127 36
                                    

Oy sınırı 50 yorum sınırı 20'dir.

  Diğer gün okula tekrardan beraber gitmiştik. Eskisi gibi olmaya çalışacaktık. Biraz zordu ama deneyecektik işte.

Okula geldiğimizde biraz bahçede durmuştuk. Kahvaltı yapmadığımız için bir şeyler atıştırıyorduk.

Ali:
-Bugün herkes birine gidecek tamam mı?
Arap:
-Tamam ben Ege'yi alıyorum.
Ali:
-Söylemiştim baştan ben Çağrı ile olacağım.
Zeyno:
-Tamam ben de Hazal'ı alıyorum.

————-

İçeri geçtiğimizde Hazal'ın yanına geçmiştim. Ona biraz yakın olmam lazımdı.

Hazal:
-Ne işin var yanımda senin?
-Seninle arkadaş olamaz mıyım? Baksana hep erkekler ile takılıyorum. Biraz da kız arkadaşım olsun. Tabi istemezsen kalka-
-Hayır kal. Benim de zaten kız arkadaşım yok. Sen olabilirsin.
-Ee Cemre var.
-Ş-Şey biz onunla konuşmuyoruz artık. Bir sorun çıktı da yazın.
-Ne gibi?
-O kadar da yakın değiliz sanki.

Dediğine sahte bir şekilde gülmüştüm. Ama gerçekten bunu öğrenmem lazımdı benim.

-Neyse sorun yok merak etmiyorum.

—————

Öğle arası ben Hazal ile otururken yanımıza Ege gelmişti.

Ege:
-Ne o Hazal? Yeni arkadaşlar edinmişsin bakıyorum da.
-Sana ne Ege.
-Tabi arkadaşın kalmayınca mecbur Zeyno'ya kaldın.
Zeyno:
-Ne diyorsun be sen! Git lan buradan!

Tam onu ittirecekken biri belimden tutmuştu. Tutan kişiye de hızla vurmuştum. Beni bırakmasıyla ona dönmüştüm. Çağrı'ydı bu. Elleri karnındaydı galiba sert vurmuştum.

-İyi misin? Bilerek yapmadım.

Yanımdan hızla ayrılmıştı. O gidince Ege'ye dönüp;
-Bir daha benim hakkımda konuşmazsan senin için iyi olur.

Yanlarından ayrılıp Çağrı'nın yanına doğru gitmiştim. Tuvalete giriyordu. Hızla arkasından girmiştim.

Çağrı:
-Deli misin kızım sen?
-İlk olarak bana kızım deme! Hem özür dilemek için geldim.
-Özür mü? Hem de senden.
-Gerçekten uğraşamam seninle. Düşünüp gelmiştim ama se-
-Tamam tamam bir şeyim yok. Sadece birden ağrı girdi o kadar. Hem seni tutuyordum.
-O çocuk bunu hak etti Çağrı tutmana gerek yoktu.
-Seni düşündüm.

Dediği şeyle yutkunmuştum.

-Ne alaka?
-Bursun var ona saldırsan senin için kötü olabilirdi Zeyno.
-Haklısın teşekkürler.
-Vay vay vay! Bir günde hem özür hem teşekkür beklemediğim hareketler. Ne yapsam her gün seninle böyle mi konuşsam?
-Bence sen hiç benimle konuşma. Bu daha iyi bir fikir ha ne dersin?
-Sanmam.

Sırıtınca yanından ayrılmıştım. Sinir oluyordum ama o gülümsemesi her şeyi unutturuyordu bana.

—————

Okul çıkışı Hazal yanıma gelip;
-Sizinle gelsem olur mu?
-Nereye bizim mahalleye mi?
-Evet nasıl olur? Tabi istemezs-
-Sorun yok.

Akşam sahilde birlikte otururken bana dönüp;
-Sana bir şey söyleyeceğim ama sakın o arkadaşlarına söyleme.
-Sabah yakın olmadığımızı söylüyordun ama hem söylesen de söylemem merak etme.
-Ben dedim ya hani Cemre ile konuşmuyoruz diye.
-Evet.
-Onun sebebi Berk.
-Nasıl?
-Ben Berk ile birlikteydim.

Gözlerimi kocaman açmıştım. Aklıma sadece bir kişi geliyordu.

-Ee Çağrı?
-O ayrı bir mesele zaten. Biz onunla öylesine sevgiliydik. Sebebini söyleyemem ama sonradan beni sevdiğini söyledi. Yani sahte olan şey birden gerçek oldu.
-Eee?
-Ben sevmiyordum ama. Hep Berk'i sevdim ama o da kötü bir insanmış.
-Cidden anlam veremedim. Şu an ne durumdasınız peki?
-Çağrı beni affetmez biliyorum. Cemre de öyle ama umurumda değil o. Berk'i sevdiği yoktu. Annesi istedi diye sevgiliydi. Ayrıca Ali'yi seviyor haberin olsun.
-Ciddi misin?
-Evet neyse umurumda değil dediğim gibi. Benim umurumda olan sadece Çağrı. Galiba ben onu seviyormuşum Zeyno. Sadece onun yanında mutluymuşum daha yeni fark ettim. Senin sevdiğin biri oldu mu bilmem ama onu görünce onun güldüğünü görünce heyecanlanıyorum.

Aynısı bana da oluyordu. Çok garipti şu an. Hem Çağrı da onunla sevgiliyken beni öpmüştü. İşler çok değişikti.

Hazal:
-Ee sende yok mu birileri?
-Y-Yok.
-Ben Ali ile sevgili zannediyordum. Hatta geçen yıl Çağrı'ya söyledim. Çok sizi tanıyormuş gibi bana kızdı.
-Nasıl yani?
-Sizin sevgili olmadığınızı söyledi sürekli. En son pes etmiştim.

Dediğine gülmüştüm. Şu an o yüzü aklıma gelince daha da kahkaha atmıştım.

Hazal:
-Ne oldu ya?
-Sevgili değiliz doğru biliyormuş. Onlar benim kardeşim gibi Hazal. O anlamda hiç düşünmedim.
-Ne güzel kardeşim diyebileceğin insanlar var.
-Bir kişi daha vardı.

Dediğim şeyle kafasını eğmişti.

Zeyno:
-Keşke ona öyle şeyler demeseydin.
-Keşke Zeyno ama böyle olucağını bilemezdim. Ama ciddiyim ben ona bir şey yapmadım. Onu seviyordum ama o anlamda değil.
-Ama o anlamda seviyormuş gibi davranıyordun kendi gözlerimle görmüştüm.
-Eğlence için işte.

Sinirlenmiştim. Eğlence için mi?

-Senin eğlence diye düşündüğün kişi sana aşıktı Hazal. Seni deli gibi seviyordu. O bileklik var ya sana vereceği bak kolumda duruyor.

Bileğimi tutup;
-Özür dilerim bilmiyordum. Bana verebilir misin?
-HA-HAYIR VEREMEM! GİDER MİSİN YANIMDAN YALNIZ KALMAK İSTİYORUM.

Yanımdan ağlayarak gittiğinde kafamı yere eğmiştim. Aylar sonra ilk kez ağlıyordum. Çok kötü olmuştum. Bir de eğlence diyordu bana.

Tam bileğime bakacakken arkamdaki sesle gözlerimi kocaman açmıştım.

Çağrı:
-Bana yer var mı?

Evett nasıl beğendiğiniz mi? Sınır koymaya başlıyorum artık canlarımm🥰😘

Simge-Üzülmedin Mi? (Slowed)

yaralarını ben sarayım||zeyçağ🤍Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin