Arkadaşlar yine iki bölüm atacağım aynı anda iyi okumalar.
Ali yanımızdan gittiğinde Çağrı'ya dönüp; -Özür dilerim gitmem gerek.
Diyerek Ali'nin arkasından gitmiştim. Tam Cemre'nin evinden çıkacakken onu durdurup; -Bir sakin ol Ali! -Ne gördüm ben az önce? -Ne bekliyordun ki? -Nasıl yani? -Ali ben Çağrı'yı seviyorum daha neyini anlamıyorsun? Tamam geçen yanına gelmiş olabilirim ama bu bir şeyi değiştirmiyor ona duygularım var benim. -Ama seni kullanı- -Ben de onu kullandım Ali. Hem o beni tanımıyordu.
Ciddileşip kolumdan tutmuştu. Eli bileğime kayınca bana sertçe dönüp; -BİR DAHA SANA ZARAR GELMESİNİ İSTEMİYORUM BEN ZEYNO! -Bu konuları artık açma Ali. Beni daha da kötü hissettiriyorsun. -Ama seni o çocukla göremem ben beni de anla artık. Hem onun yüzünden benimle değilsin. -Bu iki konu alakasız Ali. Artık kendini kandırma tamam mı? Çağrı olmasa da biz seninle olmayacaktık zaten. Ben seni kardeşim olarak görüyorum.
Yanından ayrılıp içeri gitmiştim. Çağrı beni gördüğünde yanıma hızla gelip Ali'nin tuttuğu bileğimi tutmuştu. Anlayacak diye hızla elimi çekmiştim.
-Zeyno iyi misin? -İyiyim merak etme. -O ne dedi sana? Üzmedi umarım seni. -Üzmedi ama ben onu üzdüm sanırım. Çağrı ben yanlış mı yapıyorum sence? -Nasıl yani? -Onu sürekli kardeş olarak gördüğümü söylüyorum buna rağmen hala beni seviyor ümitleniyor. Daha demin bana sen olmasan olacağımızı bile söyledi.
Çağrı'nın elini sıktığını görmüştüm. Onun elinden tuttuğumda göz göze gelmiştik.
-Bana sakın üzüldüğünü söyleme Zeyno. O anlamıyor. Düşün sen birini seviyorsun söylüyorsun ve reddediyor seni. Hala bunları düşünür müsün? -Kalbimi dinlersem evet ama mantığımı dinlemek daha doğru olurdu. -Aynen öyle bu yüzden kötü olma sen. Senin hiçbir suçun yok. Bunu diyeceğim için sinirleniyorum ama Ali'nin de bir suçu yok. Sevmek kötü bir şey değil. Ama yanlış kişiyi sevmek çok zor.
Ellerimi yüzüne koyup başımı başına yaslamıştım. -Ben seni gerçekten seviyorum umarım doğru insanım sensindir Çağrı Koçak. -Benim doğru insanım sensin buna eminim ama ben.
Yanağından öpüp geri çekildiğimde hareketli bir şarkı çalmaya başlamıştı. Çağrı: -Bence dans edelim ha ne dersin?
—————
Birlikte dans ediyorduk galiba biraz da fazla içtiğimiz için dengemiz şaşmıştı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
-Çok eğleniyorum Çağrı ya sağ ol cidden! -Sen mi ben mi? Baksana şunlara bi de.
Kafamı çevirdiğimde Arap ve Duru'yu görmüştüm.
-Çok tatlılar ya minnoşlarım ben- -Z-Zeyno bunlar ne?
Bileğimden tutmasıyla hemen ittirmiştim onu. -B-Bir şey değil dans etsene Çağrı. -Zeyno bir soru sordum ben! Onlar neydi! -Cevapladım ya işte ne var?
Bileklerimi kapadığımda yanıma yanaşmıştı. -Çağrı zorlamasana ya işte!
Yanından ayrılıp içeri geçmiştim. Arkamdan hızlıca gelip önüme geçmişti.
-Elini ver bana Zeyno! -BAĞIRMA BANA! - Bir şey saklamıyorsan göster o zaman elini.
Sinirle yüzüne bakıp bileklerimi ona doğru göstermiştim. -ÇOK MU GÖRMEK İSTİYORSUN ÇAĞRI! AL BAK!
Şokla bileklerime bakarken ben ona ciddiyetle bakıyordum.
-Ne oldu neden konuşmuyorsun? Daha demin çok istiyordun görmek. -Z-Zeyno g-gerçek mi bunlar?
Yavaşça bileğime dokunduğunda elimi çekmiştim. -Sahte gibi mi duruyor Çağrı? Daha ne istiyorsun? -Bunu bana neden söylemedin? -Kendime bile açamazken sana mı söyleyecektim ben? -A-Ama ben sana destek olurdum. -Destek? Merak etme ben kendi kendime destek oluyorum. Hem gitsem iyi olacak annem merak etmiştir beni.
Tam gidecekken arkamdan seslenmişti. -Zeyno ben senin yanındayım biliyorsun değil mi?
Ona bakmadan çıkmıştım oradan.
—————-
Sabah olduğunda yorgun bir şekilde kalkıp üstümü değiştirmiştim.
Okula geldiğimizde Çağrı'nın beni yine kapının önünde beklediğini görmüştüm.
Çağrı: -Günaydın! -Günaydın. Ne oldu sabah sabah ne bu enerji? -Sana bak simit aldım birlikte yeriz. -Kahvaltı yapmamıştım teşekkür ederim.
Arap'a dönüp; -Ali gelirse söylersin bir şeyler ben Çağrı'yla olacağım. -Tamamdır.
————
Ben simidi yerken bana baktığını fark etmiştim. Ona dönüp; -Yüzümde bir şey mi var? Neden öyle bakıyorsun? -Yok bir şey izlemek istedim seni sadece. -Yapma ama yiyemiyorum böyle olunca. Bak bende sana bakarım ha? -Ee bak bana uyar.
Ona güldüğümde cebinden iki tane çikolata çıkarmıştı.
-Bak sabah bizim sevdiğimiz çikolatadan da aldım yersin. -Teşekkür ederim Çağrı gerek yoktu. -Ne demek ya? Sanki ne yaptım? -Olsun bir dahakine ben alıcam birlikte yeriz.
Bileğimden tutup öptüğünde yüzümü asmıştım. -Sen benim yanımda ol da gerisi önemli değil canım.
Elimi ondan çekmiştim hızla. Çağrı: -Ne oldu bir sorun mu var? -Sen bana mı acıyorsun? -Ne! -Evet evet neden sorduysam? Acıyorsun besbelli. Sabahtan beri dibimdesin. Hep iyi olmak istiyorsun. Belki de şimdi bir şey demesem akşama kadar dibimde olursun. İyi ki bir açığımı buldun şimdi gider herkese söylers- -AA DUR ARTIK! DEDİKLERİN ÇOK AĞIR OLUYOR! BEN BÖYLE BİR İNSAN MIYIM SENCE? -Çağrı ben seni tanımıyorum daha. Daha doğrusu en yakınım dediğim insanı bile tanıyamamışım. -TANIMANA GEREK YOKTU ZEYNO! Sana bunu yapmam. Sana acımam,acıyamam. Üstelik aynı şeyleri bende yaşamışken bunları sana yapamam.
Kafasını eğdiğinde şokla ona bakmıştım. -N-Ne? Ne dedin sen? -Duydun işte. -Çağrı sen ciddi misin? -Dün ne kadar ciddiysen o kadar ciddiyim. Bana neden söylemediğini dün gece anladım. Aynı şeyleri bende yaşadım. -B-Ben bilmiyordum. -Bu yüzden bilmeden konuştun. -Özür dilerim Çağrı. Bir an acıdığın için bana iyi davrandığını düşündüm. -Ben seni çok seviyorum Zeyno. Sana acıdığımdan değildi. Seni çok sevdiğimden hepsi. Doğru sana zarar gelmesini hiç istemem bu yüzden bileğini öptüm bunu inkar edemem. Ama yine de bu tavrımı istemiyorsan söyleyebilir- -İstiyorum. Özür dilerim bilmeden konuştuğum için ben de seni seviyorum Çağrı.
