yaralarını ben sarayım||zeyçağ🤍

on üç

Oy sınırı 70'dir.

Sabah bir değişiklik yapıp anneme saçlarımı kestirmiştim bence gayet güzel olmuştu. Daha düzelmişti yani.

Kader:
-Bir arada gel seninle alışverişe gidelim kızım sonuçta değişmek istiyorsan bir şeyler yapmalıyız değil mi?
-Annecim tamam şimdi gidiyorum Ali ve Arap beni bekliyor.

————-

Okula gelip sınıfa çıkmıştık. Ali ve Arap benim saçımı çok beğenmişti.

Sırama oturduğumda yanıma Ege gelmişti.

-Ne var? Ne istiyorsun?
-Saçların çok tatlı olmuş Zeyno.

Göz devirip ona dönmüştüm. Bir anlık Çağrı ile bakışsam da gözlerimi çekmiştim.

-Dalga geçmeye geldiysen uğra-
-Hayır ya ciddiyim çok beğendim.
-Sen beğen diye yapmadım.
-Tamam ya atarlanma hemen hem ben şey için geldim.
-Ne için?
-Akşam hani parti var ya herkes birisi ile gidiyor benimle gelsen?

Ayağa gülerek kalkıp Çağrı'nın da duyabileceği bir şekilde;

-Artık oyununuzun bir parçası değilim Ege.
-Ya boş ver onu hem ben oynamadım seninle. Farkettiysen Çağrı hep yanındaydı.

Çağrı yanımıza geldiğinde ona dönmüştüm.

Çağrı:
-Ne diyorsun lan?
Ege:
-Bro ben yaptım mı bir şey? Valla iddia iddia diye tutturan sendin sonra aslında iddiayı bırakmak istediğini söyledi. Şimdi düşündüm de haklıymış. Sen çok güzelsin Zeyno.

Bu neydi şimdi? Ona ters ters bakıp;
-Artık o kullanacağınız kız değilim ben. Eğer partiye birileri ile gelmek zorunluysa kendim bulurum ben merak etme sen.

Sınıftan çıkıp tuvalete girmiştim. Ege ne alakaydı cidden anlam veremiyordum.

Tuvaletten çıktığımda karşımda Çağrı'yı görmüştüm. Tam bir şey demeyip gidecekken kolumdan tutmuştu.

-Seni bekledim Zeyno gel benimle.
-Ne var? Ders başlayacak.
-Daha hoca gelmedi. Gel işte.

Kolumdan tutup boş sınıfa götürmüştü.

-He yine ne var Çağrı?
-O neydi öyle? Başka biriyle partiye mi gideceksin se-
-Giderim gitmem sana ne bundan!
-A-Ama ben seni seviyorum.
-Ben seni severken bunu deme hakkım var mıydı benim?
-Ne?
-Hazal ile sevgiliyken sizi her gün görüyordum gelip neden onunlasın diye soruyor muydum?
-Bak Zeyno eskilerdi onlar.
-Ama yaşandı sonuçta. Hem bir zamanlar dediğim gibi intikam almayı sevmem ama ödeşmek adettendir canım.

—————-

Akşama doğru o annemin bana aldığı elbiseye bakıyordum.

-Anne ben bunu nasıl giyinicem? Hem topuklu ayakkabı? Bir de saçımı düzleştireceksin.
-Ne var kız? Zaten güzelsin daha da güzel olacaksın işte. He bu arada karşı duvarı gitmeden boyasana kızım baksana üzerine bir şeyler yazmışlar.
-Aa doğru diyorsun hemen gideyim boya vardı zaten.

————

Ben duvarı boyarken sırtıma dokunan ellerle dönmüştüm.

Ege:
-Yardım lazım mı?
-Ne işin var burada senin?
-Gezintiye çıktım diyelim.
-Gezinti? Hem de buraya? Gerçekten seninle hiç uğraşamam Ege. Git başımdan!
-Ama bak yukarıları boyayamamışsın.
-Boyarım ben merak etme.

Yere eğilip;
-Çık sırtıma ben seni taşırım sen de boyarsın.
-Sen kaşınıyorsun.
-Hayır ya hem eskiden de çıkıyordun kızınca. Şimdi senin için diyorum bak akşam da geleceksin zaten hazırlanırsın hızlıca.

Mantıklı gelmişti o yüzden ona dönüp;
-Olur tamam ama saçma sapan bir hareket yapayım deme.

—————

O gittikten sonra hazırlanmıştım. Annem şokla bana bakarken;

-Anne bakma öyle ya.
-Kız bu ne güzellik?

O sırada Ali ve Arap da gelmişti.
Ali:
-Zeyno? Sen misin bu?
Arap:
-O galiba.
Zeyno:
-Yaa susun utanıyorum hadi gidelim bak Duru'yu bekletiyoruz.

—————

Cemre'nin evine geldiğimizde gözüm Çağrı'ya kaymıştı. Çok yakışıklı gözüküyordu. O beni görünce yavaşça yanımıza gelmişti.

Çağrı:
-Woww!
Arap:
-Ne wow?
Ali:
-Hayırdır? Ne diyorsun?

O sırada Ege de gelip;
-Z-Zeyno çok güzel olmuşsun.
Zeyno:
-Teşekkürler de ne alaka siz?
-Ş-Şey bu arada boya çıktı dediğini yaptım.
Ali:
-Ne boyası Zeyno bu?
Ege:
-Zeyno güzel çiziyor ya işt-
Zeyno:
-Yok bir şey hadi geçelim.

Çağrı'ya kayıyordu sadece gözlerim. Onun sinirlendiğini herkes anlardı ama hiç tepki vermiyordu. Sanki bana bir şey söyleyecek gibiydi ama susuyordu işte.

————-

Partinin ortalarında Ali birden gözden kaybolmuştu. Arap da Duru ile takılırken ben tek başıma insanlara bakıyordum.

O sırada yanıma Ege gelmişti.
-Ege ne yapıyorsun sabahtan beri sen? Neden yanımdasın sürekli yoksa bu da mı oyunun parçası?
-Hayır tabi ki onlar eskide kaldı.
-Eski falan umurumda değil Ege. Bunu yaptınız ve hala yanımdasın.

Çağrı:
-Evet hala yanında. Ben neredeyim peki Zeyno?

Yanımıza Çağrı gelmişti.

Zeyno:
-Çağrı sen ne diyorsun cidden?
-Bu adamla neden bu kadar yakınsın sen?
-Ne?
Ege:
-Neyse ben gitsem iyi olacak.
Çağrı:
-Bence de!
Zeyno:
-Ne diyorsun cidden? Anlamıyorum.
-Bugün sizi gördüm Zeyno. Onun sırtına çıkmıştın. Gayet de gülüyordun. Zorla sırtına çıkarmış gibi değildi.
-S-Sen nasıl gördün?
-Gördüm işte nasıl olduğumu önemli şu an? Ne yapmaya çalışıyorsun? Seni ne kadar çok sevdiğimi söylerken hala daha onların yanındasın!

Bağırdığı için insanlar bize bakıyordu.

Onu kolundan tutup içeri sokmuştum.
-Bir sakin ol Çağrı!
-Sakin mi olayım! ALİ SENİ SEVDİ İSTEMEDİĞİN HALDE YİNE DE ARKADAŞSIN AYNI İDDİA OLAYINI EGE DE YAPTI AMA ONUNLA DA GÜLÜYORSUN YA BEN ZEYNO?

Başımı yere eğmiştim.

-Yapma bunu işte. Konuş benimle Zeyno. Ben sadece seni sevdim. Benimle olamasan bile yanımda ol istedim ama onun yerine sen Ali ile arkadaş kalmayı tercih ettin. Sana iyi geldikçe bana kötü davranıyorsun. Neden peki? Neden bunu yapıyorsun ba-
-ÇÜNKÜ SENİ ÇOK SEVİYORUM BEN ÇAĞRI! ALİ BENİM KARDEŞİM ONLA ARKADAŞ OLSAM DA SORUN YOK AMA SENLE KALAMAM BEN!
-Duymak istediklerim bunlar değil benim Zeyno. Seni başkaları ile görmeye dayanamıyorum. Bugün Ege ile gördüğümde ne hissettiğimi biliyor musun?
-Evet biliyorum Çağrı. Aynı şeyi bende yaşadım. Kıskandım kaç kere ama olmadı işte gelip söyleyemedim bile.
-AMA BEN SÖYLÜYORUM İŞTE ARTIK NE YAPABİLİRİM! SENİ KISKANIYORUM. Seni çok seviyorum ben Zeyno Sarı.

Gözümdeki yaşın aktığını hissetmiştim. Onun hislerine çok güvenmiştim artık.

Ellerimi yüzüne koyup dudaklarına yaklaştığımda o da gülümseyip tam yanaşacakken duyduğumuz sesle ayrılmıştık.

Ali:
-Z-Zeyno?

Bölümde çok ZeyÇağ yoktu ama eminim haftaya güzel sahneleri olacak. Umarım tabi;))

Madrigal-Dip