Bira ve Kahve | Daddy Issues

Bölüm 35

Girl in Red- Midnight Love

--

hava cok sıcak saka mı

-

"Sana da kahve yapayım mı?" Mutfaktan seslenen Kerem'e olumsuz mırıltılar çıkartıp yüzüme soğuk suyu sekizinci kez çarptım.

Az önce yaşadıklarımız aklıma gelince bedenimi alev kaplıyordu. İlk kez o kadar yakınlaşmıştık.

Bu işler nude atmaya benzemiyormuş yani. Bunu çok iyi anlamıştım.

Daha fazla vakit kaybetmeden lavabodan çıktım ve ışığı ve kapıyı da kapatıp salona geçtim. Kerem kendi koltuğunda oturup telefonundan bir şeylere bakıyordu.

Ben de yanına oturdum ve başımı omzuna koydum. Başını başımın üstüne koydu hemen ve saçlarımızı birbirine sürttü.

"Ne yapıyorsun?" Diye sordum merakla telefonuna bakmaya çalışırken.

"Öyle." Dedi ve hızlıca telefonu kapattı. Bir şey görememiştim. Kaşlarımı çattım.

"Kerem." Dedim sinirle. "Ne yapıyorsun?" Beni umursamadan kahvesinden bir yudum aldı ve bardağını masaya geri koyup burnuma bir fiske attı.

"Hiçbir şey yapmıyorum." Dedi ve alayla ekledi, "Yavrum sen hep böyle sorgulayacak mısın?" Dişlerimi sıktım. 

"İyi. Ben odama gidiyorum uyuyacağım, işin bitince evine gidersin." Dedim ve afallamış halini umursamadan odama gittim ve kendimi oraya kilitledim.

Ses gelmiyordu, beni umursamamıştı sanırım.

Büyük tepki falan vermiyordum ayrıca. Az önce öpüşüp koklaşırken bir süre sonra soğuk soğuk konuşulmasını hiç kimse kabul etmez.

Benden soğumuş olma düşüncesi beni korkutmuştu.

Zaten zar zor sevmişti beni. Ofladım.

Yarım saat sonra dış kapının çarpma sesi gelince göz yaşlarım yanaklarımdan hızla akmaya başladı. Ne olmuştu birden?

Gözlerimi sıkıca kapattım ve bu saçma gecenin rüya olmasını dileyerek uyumaya çalıştım.

Fakat gözlerimi kapattığım an gerçekler yüzüme tokat gibi çarptı.

Her şey güvensizliğimin suçuydu.

Onu kovmuştum.

Gidemeyeceğini bile bile 'evine git' demiştim.

Alt dudağımı ıssırdım. Büyük aptallık yapmıştım.

Karnım sancılanıyordu.

Şaka şaka.

Bunların hiçbiri gerçek değil. Ben Kerem'i hiç üzer miyim?

"Ne yapıyorsun?" Diye sordum merakla telefonuna bakmaya çalışırken. Hiç sorgulamadan telefonunu bana verdi. 

İş arkadaşlarıyla olan gruptaki yazışmaları okuyordu. Merakla gruptaki kişilere baktım.

Aşağılara indikçe kaşlarım çatılıyordu.

"Bunların neredeyse hepsi neden kız?" Kerem'le birlikte üç erkek vardı sadece. Başımın üstünü öptü.

"Staj bile yapmadığım halde iş bulma şansını bana Kağan'ın babası verdi biliyorsun ki. Benden önce de hep kızları almışlar işe. Yani yardıma ihtiyacı olan kadınları." Dudak büktüm.

"Peki neden hepsinin adının yanında hanım yazarken Gizem'in yanında yazmıyor?" Yüzüne bakıyordum şu an. Gözlerini kaçırdı.

"Çünkü," dedi ve saçını karıştırıp alt dudağını yaladı. Yüzümü buruşturdum.