SON.

8.6K 350 147
                                    


Ve sen olması gerekenden daha da güzelsin benim için,
Ama sözcüklerle aram yok.

Düz Mantık- Önemli Değil.

-

Zar zor uyuduğum dört saatlik uykumdan uyandım.

Ağlayarak uyuduğum için göz kapağımı açmam zorlaşmıştı.

Normalde umursamaz olan benim, konu Kerem olunca ota boka ağlaması çok yorucuydu.

Masal yaşamıştık.

Ve sona geliyordu.

Bitiyordu.

Yatakta doğruldum ve elime telefonumu aldım, saat altıydı. Ofladım.

Belki de büyücüye gidip Kerem'i kendime bağlamalıydım ve Kerem aşkımdan yataklara düşmeliydi?

Deliriyordum.

Kerem'den...

"Ne yaptınız?" Diye sordum telefonun ucundaki Kağan'a. 

"Ağlıyordu en son, uyudu herhalde." İçim acımıştı.

"Of kıyamam ya." Diye sızlandım hemen. Aybüke zaafım olmayı nasıl başarmıştı bilmiyorum ama bu uzun yıllardır böyleydi.

Son zamanlarda bir de aşkım olmuştu sıpa.

"Kıydın." Dedi soğuk soğuk Kağan. Göz devirdim. Kağan yaptığım şeyi desteklemiyordu ama destek atmak zorundaydı çünkü Aybüke'nin mutlu olacağını biliyordu sonucunda.

"Kağan susar mısın hayaaaaaaaaaaaaaaaatım." Dedim gevşek gevşek sırıtarak. 

Ve telefon yüzüme kapandı.

Sırıtmaya devam edip etrafı izledim.

Aybüke'den...

Çalan kapıyla meraklanıp odadan dışarıya attım kendimi.

Belki Kerem gelmiştir diye aşırı heyecan yapmıştım.

Selamlaşan Beyza ve Kağan'ı görmemle hayallerim suya düşmüştü tabii ki. Belli ki Kağan bana destek olması için Beyza'yı çağırmıştı.

Beyza, Kağan'la olan selamlaşmasını bitirip bana döndü, dudakları büzülmüştü hemen.

"Bebeğim." Diye mırıldanarak bana kucak açtı hemen. Kollarımı ona doladım hemen.

"Neden bu kadar yıprattın kendini?" Diye sordu üzüntüyle. Omuz silktim.

Ayrılmadığımızı biliyordum.

Ama kafamda kuran birisiydim. Kafamdaki seslere engel olmadığım için de ağlamadan duramıyordum, elimde değildi.

Beyza sırtımı sıvazlayıp geri çekildi.

Üstünde pembe fırfırlı etek ve beyaz crop vardı. Saçları çok canlı duruyordu ve yüzü de zaten çok güzeldi.

En önemlisi gözleri mutlulukla parlıyordu, her zaman.

İlk tanıştığımızda ki haliyle arasına dağlar kadar fark verdi.

Uraz ve Beyza birbirlerine iyi gelebilmişlerdi.

"Of Aybüke. Daldın gittin kızım. Yürü şu paspal halinden kurtaralım seni." Kaşlarımı çattım.

"İstemiyorum." Diye sızlandım. Beyza bana kötü kötü bakıyordu. Kızınca ne kadar cadı olduğunu bildiğim için yardım istemek için Kağan'a döndüm. Ellerini havaya kaldırmıştı.

Bira ve Kahve | Daddy IssuesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin