Bira ve Kahve | Daddy Issues

Bölüm 38

yeni kurguyu yayımlamadım cunku okul acılacak ve bolumler surekli gec gelecekti

taslaktaki 5 bolumle nereye kadar seri bolum atabilirdim ki?

fikrim degisir mi bilmiyorum ama taslakta yazıcam bolum birikirse yayımlarım ama cok erken olmaz.

iyi okumalarr

oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin lüüütfennn <3

-

Birlikte olmamızın üstünden üç hafta geçmişti ve korktuğum başıma gelmemişti.

Kerem benden soğumamıştı, hatta daha ilgili olmuştu bile denilebilir.

İç çekip yanımda uyuyan yüzünü sevdim. Hafiften sakalları çıkmaya başlamıştı ve bu ona olgun bir hava katmıştı.

Dolgun dudaklarında gözlerim fazlasıyla oyalandıktan sonra aşık olduğum ama şu an kapalı olan gözlerine gitti bakışlarım. Bal rengi gözleri... Çok güzeldi. 

Kerem her şeyiyle mükemmeldi.

Dayanamayıp yanağına eğildim ve durmadan ses çıkartarak öpmeye başladım. Seri öpüşlerimle afallayıp homurdandı ve diğer tarafa döndü.

Şimdi saçlarıyla bakışıyordum.

"Kerem, uyan." Dememle uyanmadı tabii ki.

Kollarını çekiştirmeye başlamamla kıpırdandı. Sürekli elini hareket ettirmeme sinirlenmiş olacak ki yüz üstü yatakta döndü ve beni kucağına çekip ellerimi tuttu. Artık ellerimi hareket ettiremiyordu.

Kaşlarını çatmış huysuz huysuz bana bakıyordu.

"Aybüke." Dedi kızgın çıkarmaya çalıştığı sesiyle. "Ne yapıyorsun bebeğim?" Sırıttım.

"Hiçbir şey." Ellerimi bırakıp göz devirdi. Ellerini belime sarıp beni biraz daha ileri çekti. Şimdi karnında oturuyordum.

"Dün seni yoramamışım anlaşılan." Dedi gözlerini kısıp. Dudaklarımı birbirine bastırdım. "Yeterine yoruldum." Dedim ve seri bir şekilde üstünden kalktım.

"Hadi gel." Deyip yataktan indim ve terliklerimi giyindim. "Tıraş edelim seni." Kaşlarını kaldırmış onun tişörtünü giydiğim bedenimi süzüp sırıttı ve parıldayan gözlerini bana çevirdi.

"Beraber mi?" 

"Hı-hım. Beraber." Otuz iki diş güldü ve yatakta doğrulup esnedi. Esneyen çıplak üst vücuduna bakıp yutkundum. Beni azdırıyordu Kerem.

"Bir gün işemeye de beraber gitmeyelim he." Göz devirdim.

Libido Killer Kerem.

-

Kerem klozetin kapağını kapatıp üstüne oturmuştu ve ben de bacaklarımı iki yandan sarkıtıp üstüne oturmuştum.

Elimdeki tıraş köpüğünü ise yüzüne sürüyordum şu an.

"Aybüke." Dedi Kerem dilini dışarı çıkarıp zorlukla konuşarak ve eliyle dilindeki köpüğü alıp üstüme sürdü.

"Ağzıma sürmeyeceksin yavrum. Dikkat et biraz." Kaşlarımı çatıp kazağıma sürdüğü tükmüğüyle karışık köpüğe baktım.

"Iyy. İğrendim şahsen şu an." Dedim yüzümü buruşturup. Tam bir pislik gibi güldü ve beni kucağında zıplattı. 

"Dün menilerimi afiyetle yedin ama bebeğim." Gözlerimi sonuna kadar açtım ve ağzım hafifçe aralandı.

Elimdeki jileti havaya kaldırıp ona tehditkar bakışlar attım.

"Delik deşik edeyim mi yüzünü? İstediğin bu mu?" Dedim kendimi kaptırıp bağırarak. Bu halime şaşırdı ama sonra elini saçıma atıp üç tur okşadı.

"Şşh sakin ol. Sen iyi bi kızsın. Bunu bana yapmazsın. Hem sen bana aşıksın yüzümü delik deşik etmezsin." Demesiyle alt dudağımı sarkıtıp omuz silktim.

"Yüzün seni sevme sebebim değil ki." Dedim ve aklıma gelen fikirle sinsice sırıttım, "Hem eğer yüzünü delik deşik edersem kimse sana aşık olmaz." Korkuyla bana baktı.

"İndir o lanet olası şeyi, saçmaladın yavrum." Demesiyle yüzünü sakince tıraş etmeye devam ettim.

Bazen kafayı sıyırıyordum.

Sonunda işimiz bitince tıraş için yardım olan her şeyi çekmeceye koyduk. Kerem yüzünü yıkadıktan sonra yanağından uzun uzun öptüm. Yumuşacık olmuştu.

"Oh. Balsın ya." Kerem dişlerini görerek gülümsedi. Ellerini belime sarıp beni kucağına aldı ve içeriye götürürken mutlu mutlu söylendi.

"Sen olmasaydın gerçekten çok kötü birisine dönüşürdüm." Deyip saçlarımı uzun uzun öpüp kokluyordu.

"Eee ne demişler, 'Birbirimizle tanışana kadar ikimiz de berbattık.'"

-

artık olay falan olmayacak

40. bölümü de final yaparım.

geç geldi bölüm biraz özür dilerim.

<3