Bölüm 14

14.2K 461 139
                                    

Artic Monkeys - Why Do You Only Call Me When You're  High?

-

Aybüke'nin Ağzından..

Pembe kalpli şortum ve siyah sütyenimle evde dolanıyordum. Kafayı yiyecektim. Kerem şu an Ahu denen kızı beceriyor olmalıydı.

Dişlerimi sıktım.

Ağlamak istemiyordum.

Kızla işi bitince de buraya gelecekti. Biliyordum.

İçip sarhoş olduğu zamanlar buraya gelirdi. Çünkü evi onu boğardı.

Evine en yakın yer de benim evim olduğu için şanslıydım sanırım.

Sarhoş olup bana birçok şey anlatırdı. Ama sabah hiçbirini hatırlamazdı. Sadece evimde uyuduğunu düşünürdü.

Bazen gitmeden benim uyanmamı beklerdi, bazense ben uyanmadan giderdi.

Ofladım.

Saat gece yarısını geçince üstüme geceliğimi giyinmiştim. Şimdi gelirdi.

Acınası durumda olduğumun farkındaydım fakat kalbime söz geçiremiyordum. Kerem'e çok aşıktım. 

Gelse yüzüme tükürse, ertesi günü başka kızın yüzüne tükürmedi diye mutlu olurdum.

Dalga geçmek amacıyla bana küçük bebeğim demişti. Buna bile mutlu olmuştum. 

Acınası durumdayım.

Çalan kapı sesiyle irkilip hızla yerimden kalktım.

Kapıyı açmamla karşımda gördüğüm sarhoş beden beni şaşırtmadı. Beklediğim dağılmış bir Kerem'di zaten. Hızlıca koluna girip onu içeriye götürdüm.

"Naber kız?" Deyip ikili topladığım saçlarımdan birini acıtmayacak şekilde çekmişti.

"Bok gibi." Kolunu bırakmamla kendini salondaki koltuğa atması bir olmuştu.

Sırf sen gelip yatıyorsun diye, rahat oturma grubu alabilmek için iki işte çalıştığımı bilmesen de olur Kerem..

"Ne zaman mutlu olacağız be!" Diye hayıflanmasıyla ben de kendimi yandaki tekli koltuğa atmıştım.

"Bilmem." Diye mırıldandım.

"Bir tek sen çekiyorsun beni sarhoşken." 

"Her zaman." Dedim kısık sesle. Ama o duymuştu. O sarhoşken onunla özgürce konuşmak güzeldi.

"Keşke on sekiz yaşında olmasaydınız.." Demişti boğuk sesiyle. Gözlerimi kocaman açmıştım.

"Ben ve kim?" 

"Bana yazan depresif diğer kız. Biliyor musun çok benziyorsunuz." Sırıttım.

"Hım. Demek ikimizi aynı anda idare edecektin on sekiz olmasak." Başını hızlıca iki yana salladı.

"Hayır hayır. İkinizi de üzmek istemem gerçekten. Üf bilmiyorum. Beynim yandı. Ama değer verdiğim 2 kızdan biri sensin biri o." Duraksadı,

"Gerçi ona bugün yalan söyleyip üzdüm." Dedi gerçekten üzgün çıkan sesiyle.

"Neden yalan söyledin ve ne hakkında?" Dedim merakla.

"Yalan söyledim çünkü bana neden eve gitmediğimi sordu ve çocukluk yaralarımı hatırlattı. Bazen çok yaramaz bir kız olabiliyor. Ben de babacığı olarak ceza verdim." Dedi ciddi ciddi. Kalbim hızlı hızlı atmaya başlamıştı.

Birazdan bayılacaktım sanırım!

"Ne hakkında yalan söyledim."

"Bir kız yazdı dedim, ona gidicem dedim." Diye açıkladı sakince ve ekledi, "Yalandı."

"NE!?" Diye bağırdım mutlulukla. Yüzünü buruşturdu.

"Bağırma lan."  Demesine aldırmadan heyecanla sormaya devam ettim.

"Gitmedin mi yani Ahu'ya?" Kaşlarını çattı. Hatırlamaya çalışıyordu.

"Ahu kim kızım? Ben mi sarhoşum sen mi?" Demesiyle rahat bir nefes verdim.

"Kerem."

"Hıı?" Dedi birazdan uyuyacağını bildiğim ses tonuyla.

"Sana yazan kız benim." Dememle esnedi.

"Tahmin etmiştim ki." Dedi bilmiş bilmiş, "Ama ihtimal vermiyordum işte." Alt dudağımı dişledim.

"Yarın bunu hatırlayacak mısın?" Dememle sinirlenmişti. Kaşlarını çattı.

"Hayır, of!" Sırıttım.

"Hadi uyu artık. Ben de uyuyacağım." Dedim ve uzandığım koltukta gözlerimi kapattım. Kerem'e yakın olmak için tek kişilik koltukta uyuyordum. Boynum tutulacaktı.

"Of keşke ses kaydına alsaydım, yarın hatırlardım. Of." Diye söylenip uyudu.

Huzurla gülümsedim.

Uzun zaman sonra ilk defa.

-

Kerem'i çok seviyorum

sanırım serefsiz seviyorum diye :''

NEYSE OY.


Bira ve Kahve | Daddy IssuesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin