Bira ve Kahve | Daddy Issues

2.2

of çok özlemişim 😭

Kerem 😭💜

-

Ayb*ke :

saka saka

-

Aybüke : Kerem

sana konuşuyorum burada

beni dinle şerefsiz

Kerem : aşkım noluyor yine hey heylerin üstünde.

Aybüke : Kerem çok kötüsün

beni artık sevmediğini bu kadar belli etmesen keşke

Kerem : ne

Aybüke : ne diyor bir de utanmadan hayvan ya

Kerem : sabır sabır sabır

ne yaptım amk ua

Aybüke : Hay Day indirip çiftliğine benim adımı vermedin???!

Kerem : yavrum yaparız kolay iş o

sıkma güzel canımı

Aybüke : ben dedikten sonra yapsan ne olur yapmasan ne olur be Kerem..

Ayrıca ne bu kekolar gibi konuşuyorsun??

Kerem : mahallede bir abiyle merbalaştık da

piercing taktiğimi gördü

bir tövbeestağfirullah çekti

utandım kendimden 😔

Aybüke : tövbeestafirullah??

Kerem : meali tövbesteyşın aşkım

Aybüke : haaa

anladım şimdi

ay ne hakla yapar bunu

keşke beni arasaydın

haddini bildirirdim

Kerem : heya

nasıl düşünemem bunu yav

mahallenin ağır abisi vs benim küçük bebeğim

Aybüke : teklerdim

Kerem : kesinlikle.

-

Kapı çaldığı an kapıya koşup kocaman gülümseyerek açmıştım kapıyı. "Hoş geldinn." Deyip hızlıca Kerem'in kucağına atladım.

O da sırıttı ve bana sıkıca sarılıp saçımdan öptü.

"Ayy bugün bir sürü şey oldu Kerem ya." Dedim sıkıntılı sesimle. Kampüste olan olayları ona anlatmayı çok severdim.

Kaşlarını kaldırdı bilmişlikle.

"Yine kampüsü birbirine mi karıştırdın sen?" Sahte bir hayretle yüzüne baktım ve yüzümü buruşturdum.

"NE? O sümüklerle işim bile olmaz." Dedim ve poposuna bir şaplak attım, "Hadi git banyonu yap gel ben de dedikodu ortamı ayarlayacağım." Dememle göz devirdi ama alttan alttan gülüyordu.

Odaya girdim ve koltuğa oturdum yayılarak. Tabii ki de ortam falan ayarlamayacaktım.

Birkaç dakika sonra, altında gri şortu ve siyah tişörtüyle içeriden geldi Kerem.

"Wow, bayağı iyi ortam hazırlamışsın." Burun kıvırdım, "Bizde böyle." 

Hemen gelip yanıma oturdu ben de bağdaş kurup ona bakacak şekilde oturdum koltukta.

"Anlat bakayım." Dedi parıldayan ve ilgiyle bakan gözlerini bana çevirerek.

Gülümsedim.

Dünya'nın en güzel kızı hem kalpsiz hem kalp hırsızı nanana

şaka

Dünya'nın en boş şeyini söylesem bile beni ilgiyle dinlemesine bayılıyordum.

"Bak şimdi..." Dedim ve bugün olan her şeyi beş kat fazla abartarak ona anlatmaya başladım.

2 Saat Sonra.

"Kerem dur öpme ya." Diye sızlandım kucağında. Ben ona önemli önemli bugün yaşadıklarımı anlatırken beni kucağına alıp öpmeye başlamıştı.

"Sende tatlı tatlı söylenme o zaman." Dedi yanağımı ıssırarak öperken. Onu umursamadan anlatmaya devam ettim.

"İşte sonraaa Sude'de sevgilisine söylemiş, sevgilisi de popüler anlatmıştım hatırlıyorsan... Tüm kampüse olay yayıldı yani." Dedim oflayıp puflayarak.

"Hım öyle mi olmuş?" Dedi boynumu yaladığı için garip çıkan sesiyle. Göz devirdim.

"Of Kerem ya." Dedim ve elimi saçlarına atıp okşamaya başladım. Şu an onun kucağında yan bir şekilde oturuyordum ve o boynumu yalayıp yutarken ben de saçlarını seviyordum.

"All I ever wanted was you..." Diye mırıldandı boynumu kesik kesik öperken. Sırıttım.

Lost on you.

"Yaa, çok tatlı, pofuduk, minnoş, şirin, slime tadında ve de pop it tadında bir şeye dönüştün ama sen." Dedim çığırarak.

"Abartma yav." Dedi ve başını gömdüğü boynumdan çekti.

"Az da dudaklarını getir de öpeyim aşkım." Dedi istekli istekli. Alt dudağımı yalayıp kucağında yan döndüm. Yüz yüze gelmiştik şimdi.

Hiç beklemeden dudaklarımı yumuşak yumuşak öpmeye başladı. Dudaklarım kendiliğinden aralandığında diliyle alt dudağımı yaladı. "Çok seviyorum seni." Dedi inleyerek. Gülümsedim mutlulukla.

Dudaklarımın kıvrılmasını, dudaklarında hissettiği an yavaş yavaş dudağımın her yerini öptü. "Oh güzelim benim." Dudaklarımızı kısa kavuşmasından ayırdım ve onu kafasından tutup göğsüme yasladım.

O da belimden sıkıca sarılıp kafasını göğsüme yaslamıştı.

Saçlarının üstünden öptüm.

"Ben de çok seviyorum, çok çok!"

-

AWWWW

<3

<3

düzenlemicem çok büyük bir sıkıntı varsa bölümde uyarın, sıkıntı çok da büyük değilse de siktir edin

muaah