6.6

3.7K 204 62
                                    


birçok kişi (3 kişi🙂) önceki bölümü yb sandığı için kıyamadım yazıyorum

siz de bana kıyamayıp yeni kurguya bakabilirsiniz 🤩✨🤍

medyadaki şarkıyla okusanızaa

-

Kerem burnumu da öperken huylanarak gülümsedim.

Her birleşmemizden sonra tüm yüzümü öpüp bana iltifat ediyordu.

Bence bu çok tatlıydı!

"Seni çok seviyorum bir tanem iyi ki hayatımdasın." Diye fısıldayıp yanağımı ısırınca gözlerimi huzurla kapattım.

Isırması derine inince çığlık atıp yüzünü yüzümden uzaklaştırdım. Yanağım acımıştı.

Kaşlarımı çatıp halsiz olmama rağmen omzuna vurdum.

"Hayvan mısın Kerem ya." Dedim sızlanarak. Sırıttı. "Çok tatlısın ne yapabilirim?"

"Isırmayabilirsin." Dedim ve ona arkamı dönüp uyku pozisyonuna geçtim.

Birleşmemizden sonra huysuz oluyordum ve o da yanağımı ısırıyordu.

"Tamam küsme." Deyip belimden tutup beni kendisine çekti.

"Kerem bir daha ısırma tamam mı?"

"Tamam değil."

Ofladım.

"Uyucam ben. Bırak beni." Kıkırdadı.

"Sanki seni bıraksam beş dakika sonra bana sarıl diye ağlamicaksın..." Dudak büktüm.

"Ağlarım sana ne."

"Sonra ısırınca ben suçlu oluyorum ama." Dedi ve aşka gelmiş gibi art arda yanaklarımdan öptü.

"Delirtiyorsun adamı." Gülümsedim gizlice.

"Hadi uyuyalım lütfen." Başımın üstünden öptü ve beni göğsüne yatırdı.

"Sen uyu ben biraz Yalan Dünya izlicem."

"İyi geceler Kerem." Dedim yorgunlukla.

"İyi geceler balım."

-

Aybüke : Kerem

neden uyandığımda evde değildin?

notta yazmamışsın.

Kerem : *konum*

Aybüke : hey

burası neresi

ne alaka

Kerem : kırmızı elbisenle gel

Aybüke : neler oluyor

açıklayacak mısın

Kerem : yok

Kerem / Çevrim Dışı

Aybüke : :(

Aybüke / Çevrim Dışı

-

Dudağıma kırmızı rujumu da sürdüğümde, işte hazırdım. 

Ne için hazırlanmamı istediğini bilmiyordum ama atladığım bir özel günümüz olmamasını umuyordum. Çünkü Kerem bizimle ilgili şeylere fazla önem verirdi ve benim unutmam aşırı kırıcı olurdu...

Aynadan kendimi son kez süzüp güzel olduğuma karar vermiştim.

Siyah deri ceketimi elbisemin üstüne giyinip evden çıktım, çağırdığım taksi gelmişti.

Gideceğimiz yerin konumunu göstermemle araç hareket etti ben de anında Keremi aradım fakat ulaşılmıyordu.

Göz devirdim.

Yine ne işler peşindeydi?

-

Sonunda taksi konuma geldiğinde vermem gereken miktarı ödeyip taksiden indim. Burası bir sahil restoranıydı. 

Hava biraz soğuk olduğu için hızlıca içeriye girdim. Restoran bomboştu. Kaşlarımı çattım anlamsızca.

"Kerem?" Seslenmem cevapsız kalınca tekrar Kerem'i aradım fakat ulaşılmıyordu.

Endişelenmeye başlamıştım. 

Mutfak olduğunu anladığım yere adımladım. Kocaman denecek bir mutfaktı. 

Tezgahta pasta görmemle beraber merakla oraya ilerledim.

Büyük bir çikolatalı pastaydı ve üstünde...

Bir saniye.

Üstünde Kerem ve benim öpüşürken yatakta çekildiğimiz şirin bir resmimiz vardı. Bu da neydi böyle.

Doğum günüm olmadığına emindim.

Pastanın yanındaki bıçağın üstünde 'Pastayı tam ortasından böl.' yazıyordu. Verilen komuta uyup bıçağı elime aldım ve pastayı nazikçe ortasından böldüm.

Gördüğüm şeyle gözlerim kocaman açıldı.

"B-bu." Heyecanla gözlerimi kırpıştırdım ve pastanın içinde gizlenmiş küçük şeyi aldım.

"İnanamıyorum." Arkamda hissettiğim sıcak beden ve belime sarılan güçlü kollarla irkildim.

"Kerem." Diye mırıldandım. Yüzünü boynuma yaslayıp uzun uzun öptü ve öpücüklerini devam ettirerek kulağımda durdu.

"Aybüke..." Heyecanla titreyen bedenimle ona döndüm. Şu an aşırı şaşkındım.

"Kerem. Bu... Bu gerçek mi?" Bu şaşkın halime sırıttı ve işaret parmağını pastaya batırdı. Eline bulaşan kremayı burnuma sürdü kalanını ise yalayıp gülümsemeye devam etti.

Ben ise olanlara yetişemiyordum!

Elimdeki yüzüğü nazikçe aldı ve tek dizini kırıp önümde diz çöktü.

"Bebeğim..." Dedi etkileyici sesiyle. "Her gün seni görmek muazzam bir şey, en büyük ödülümsün sen. Belki sen hayatıma girmeseydin ben hiçbir amacı olmayan karanlıkta kalmış bir adam olacaktım ama sen... Beni ışığınla aydınlattın. Sana minnettarım. Bir gün oturdum ve uzun uzun düşündüm... Neden bizim huzurlu bir ailemiz olmasın ki?" Gözlerim dolmuştu, Kerem'e baktığımda o da ışıl ışıl bakan gözleriyle beni izliyordu.

"Benimle bir yuva kurar mısın sevgilim? Söz veriyorum seni asla üzmeyeceğime. Benimle evlenir misin?" Gözyaşlarım deli gibi akarken gülümsedim ve titreyen sesimle fısıldadım, "Evet, seninle her şeye varım Kerem!" Alt dudağını ısırıp gülen gözleriyle doğruldu.

Titreyen elimi avucuna aldı ve parmağıma yüzüğü taktı.

"SHE SAİD YES ULAN!" Diye bağırmasıyla kahkaha attım.

"Salaksın." Dememle yüzünü yüzüme yaklaştırdı. Burunlarımız birbirine yaslanırken dudaklarımızı birleştirmesi bir olmuştu.

Burnumdaki pasta onun burnuna bulaşmıştı ve rujumda dudaklarında dağılmıştı. Gözümden akan yaşlar ikimizin yanaklarından akıyordu. 

Dudaklarımızı ayırdı ama yüzümden biraz bile ayrılmadı.

O çok sevdiğimiz şarkıyı fısıldamaya başladı,

"Look at the stars,
Look how they shine for you..."


........


-

EVLEMİYORUZZZ !!!!!!!! 

AĞLIYPRIM TEŞEKKÜRLR

OF ÇOK SEVİYROUM ŞUNLARI AAAA

<3

<3



Bira ve Kahve | Daddy IssuesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin