Bölüm 17

265 18 28
                                    

Kilisede yapılan sabah duası henüz sona ermişti.Kraliçe Catherine duasını bitirip sunağın başında diz çöktüğü yerden yavaşça ayağa kalktı.Tüm nedimeleri olarak bizler de ayağa kalktık.Kraliçe kiliseden ayrılırken,arkasından yavaş adımlarla ona eşlik ettik.

Kiliseden çıkıp sarayın geniş holüne adım attığımız sırada durup arkama baktım.

Nedimelerden Jane Parker yanıma iyice yaklaştı

"Bir sorun mu var? Saraya girdiğimizden beri gözün sürekli arkada?" dedi iğneleyici bir tavırla.

Bu cüretkarlığı karşısında şaşırsam da belli etmemeye çalıştım.Jane Parker herkesin işine burnunu sokan dedikoducu bir yılandı.

"Hayır,hiçbir sorun yok Jane" dedim yapmacık bir gülümsemeyle.

Bana inanmadığını biliyordum,hala yüzüme meraklı bir bakışla bakmaya devam ediyordu.

Birden yüzümü buruşturdum

"Aa..Aslında aklım bilekliğimde.Büyükannemden kalan manevi değeri çok yüksek olan bilekliğimi az önce kilisede düşürmüş olmalıyım." dedim sesimin en üzgün tonda çıkmasına gayret ederek.

Jane şaşırmış görünüyordu

"Öyle mi?İstersen ben dönüp senin için bakayım?" dedi.

Hemen kafamı sallayıp itiraz ettim.

"Yok teşekkür ederim, sen dikiş dersine geç kalma benim yüzümden.Ben hemen alıp gelirim." dedim gülümseyerek.

O da başını sallayıp 

"Peki o zaman,ben dikiş dersine gideyim.Sen de umarım bilekliğini bulabilirsin"

Gülümseyip arkamı döndüm ve yavaş adımlarla kilise yönüne geri yürümeye başladım.Omzumun üstünden arkama bakıp Jane Parker'ın hızlı adımlarla diğer nedimelere yetiştiğini gördüm.

Hemen sağdaki pencere pervazına doğru yürüyüp orada beklemeye başladım.Kraliçenin ve nedimelerinin koridorun sonunda yavaşça gözden kaybolmalarını izledim.

Bilekliğim kaybolmamıştı ve kiliseye geri dönmeye niyetim yoktu.

Bugün çok önemli bir buluşmam vardı.

Kral Henry bana yazdığı aşk mektubunda benden yeniden buluşmamız için bir yer ve tarih istemişti.

O gün bugündü.

Geniş holün boş olduğundan emin olduktan sonra durduğum pencere pervazından ayrıldım.

Koridor boyunca yürüyüp sağ tarafta bulunan küçük toplantı odalarına birine yöneldim.

Etrafıma göz gezdirip yavaşça kapıyı açtım ve içeri girdim.

Kral benden önce gelmiş,pencerenin önündeki koltuğa yaslanmış beni bekliyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kral benden önce gelmiş,pencerenin önündeki koltuğa yaslanmış beni bekliyordu.Kapının açıldığını duyunca kafasını kaldırıp bana baktı.

Boleyn MirasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin