"Majesteleri ben..Bekaretimi sadece kocam olacak adam bozabilir" dedim utangaç bir tavırla başımı eğerek.
Bundan etkilenmişti,durdu ve beni baştan aşağı -utanmama sebep olacak kadar- uzun bir süre süzdü.
"Size olan saygımın her geçen gün daha da arttığını hissediyorum Leydi Anne" dedi
Kendimi onun delici bakışlarından kurtararak reverans yaptım ve odama doğru yöneldim.
***
Şubatın dördüncü gününde Mary bir oğlan dünyaya getirdi.
Bu haber kral dahil bütün ailem, özellikle dayım tarafından , büyük coşkuyla karşılandı.
Mary'yi yine kralın önüne süreceklerini düşünüyordum ama öyle olmadı.
Doğumdan birkaç ay geçmişti ama Mary salgın bir hastalığa yakalanmış gibi bembeyazdı ve kanaması bir türlü durmuyordu.
Anlaşılan yine öne atılan ben olacaktım.
Kralın yeni gözdesi ...
Leydi Anne Boleyn...
***
O akşam kraliçenin düzenlendiği görkemli bir dans gecesi vardı.Üzerime yeterince dikkat çekici olduğunu düşündüğüm şarap kırmızısı işlemeli elbisemi geçirdim.Saçımı taradım ve omuzlarıma dökülecek şekilde açık bıraktım,dudaklarıma renk vermesi için biraz şarap sürdüm.
İşte hazırdım.
Bu akşam benim için büyük bir fırsattı.
Kral da o dansta olacaktı ve artık birkaç adım atmanın zamanı gelmişti.
Süzülerek merdivenlerden aşağı indim,Mary kanaması olduğu için odasında yatıyordu.
Büyük dans salonuna girdiğimde ise yüzümü buruşturdum.
Oda oldukça gürültülüydü.Kral Henry bütün görkemiyle kahverengi kürkünü giymiş tahtında oturuyordu.Kraliçe ise kralın yanındaki yerini almış,coşkuyla dans eden çiftleri seyrediyordu.
Odadan içeri girdiğimi henüz hiç kimse fark etmemişti.Hamle zamanıydı.
Salınarak yürümeye başladım ve Boleyn ailesine ayrılmış masalara geçip oturdum.
George masadaydı
"Mary gelmiyor mu yoksa ?" diye sordu
"Hayır kanaması arttı gelemeyecek"dedim
"Bu çok kötü çünkü kral onu sorup duruyordu" dedi
Bu hiç hoşuma gitmediyse de bir yorumda bulunmadım.
George'un arkadaşlarından William Breaton yaklaştı ve bana dans etmek isteyip istemediğimi sordu.
İşte tam da istediğim ve öne çıkabilmem için bir fırsat.
Hemen kalkıp teklifini kabul ettim.
Birlikte piste doğru geldiğimizde Kral Henry nihayet beni fark etmişti.
Kaşlarını kaldırmış bizi izliyordu.
Salınarak dans etmeye başladık.William Breaton'un hakkını vermek gerekirdi, gerçekten çok güzel dans ediyordu.
Şarkı bittiğinde ise reverans yaparak kralla kraliçeyi selamladık ve nihayet yerimize geçip oturduk.
Henry hala beni izliyordu.Bu anın doğru an olduğundan emin olduğumda yavaşça yerimden kalktım
George merak ederek sordu
"Nereye?"
"Bir işim var geliyorum"dedim elimle onu ve sorularını savuşturarak
Gürültülü odadan çıkıp odama doğru yürümeye başladığım sırada arkamda ayak sesleri duydum
"LEYDİ ANNE!"
Kendi kendime gülümsedim.Arkamı dönüp baktığımda kralı gördüm.Benden sadece birkaç adım geride dikiliyordu yanında kimse yoktu ve doğrudan bana bakıyordu.
Gözleri arzudan alev alevdi.
Beni istiyordu.Biliyordum.
...
*****
12.BÖLÜM SONU
Sizlerden minik bir ricam var 😇 Beğeni ve yorum bırakmayı ihmal etmeyin 😊
Beğenileriniz ve yorumlarınız benim için çok değerli ve motivasyon kaynağı...🥰
Sizlerden gelen geri dönüşler ve yorumlar ile yeni bölümü daha hızlı şekilde yazıp sizlerle buluşturabilirim..✔️✔️
......❤️ 🧡 💛
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Boleyn Mirası
Historical FictionAnne Boleyn'in kendi ağzından okuyacağınız bu tarihi kurgu hikaye ile adeta zamanda yolculuk yaparak Tudor saraylarının kapılarını aralayacaksınız. ~ İngiltere sarayında Tudorların entrikalarını okurken kendinizden geçmeye hazır olun! Yüzyıllardır...