Anne Boleyn'in kendi ağzından okuyacağınız bu tarihi kurgu hikaye ile adeta zamanda yolculuk yaparak Tudor saraylarının kapılarını aralayacaksınız.
~
İngiltere sarayında Tudorların entrikalarını okurken kendinizden geçmeye hazır olun! Yüzyıllardır...
Aradan altı ay geçmişti.Kraliçenin gözden düşüşü artık bariz bir hal almıştı.Babam ve dayım saraya geri dönmeme karar verdiler.
Saraya geldiğimde atın üzerinden indim ve eşyalarımın odaya taşınmasını izlemeye başladım.Arkamı döndüğümde ise Mary ile burun buruna geldim.
"Onu tekrar elde edeceğimden hiç korkmadın mı gerçekten?" diye sordu merakla.
Yorgun argın gülümsemeye çalıştım
"Çok güzel bir hoşgeldin karşılaması gerçekten kardeşim ama yorgunum ve odama çıkmak istiyorum sonra konuşalım olur mu?"
Bozulmuştu belliki ama yine de kafasını olumlu anlamda aşağı yukarı salladı.
Birlikte odamıza geçtik.Ben düşünceli bir şekilde yatağa oturdum.
"Ne düşünüyorsun?" diye sordu Mary
"Kim bir erkeği sonsuza kadar elinde tutabilir ki?Hiçbir aşk sonsuza kadar sürmez bence" dedim.
"Onunla evlenmek istiyorsan bunu başarman gerekecek, sence ne kadar sürer?" dedi Mary
Suratımdaki güveninin bir an silinmiş olduğunu görmüş olacak bir kahkaha patlatıp ekledi.
"Eğer sana karşı hissettikleri korktuğun gibi kısa sürerse en güzel yılların harcanmış bir metresten öteye gidemeyeceksin."
****
Mayıs ayı geldiğinde sarayda büyük bir tenis turnuvası düzenlenecekti.Ben oyuncuları eşleştirmekle görevli leydi olarak seçilmiştim.Sarayın bütün erkeklerinin isimlerinin küçük kağıtlara yazıldığı bir liste hazırlamaya başladım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kral Henry odaya girdiğinde elimdeki küçük kağıdı kalbime bastırmış bir şekilde tuttuğumu fark etmemiştim.
"Orada ne tutuyorsunuz Leydi anne?" diye sordu
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Tenis turnuvası listesi majesteleri" dedim.
"Yani orada göğsünüze yakın tuttuğunuz kağıttan bahsetmiştim" dedi gülümseyerek kral.
İrkilerek elime baktım.
"Bunun elimde olduğu aklımdan çıkıvermiş,isimlerden biri yalnızca efendim" dedim.
Kral ısrarla
"Bu kadar kendinize yakın tuttuğunuz beyfendi kim çok merak ettim bayan Boleyn" dedi.
Kızarmış olmalıydım,yanaklarım alev alev yanıyordu.
"Bilmiyorum,isme bakmadım" dedim.
Henry elini uzattı.
"İzin verir misiniz?" dedi yumuşak ama emredici bir ses tonuyla.
Kafamı iki yana salladım
"Lütfen majesteleri gerçekten ismin bir önemi yok." dedim.
"Emrediyorum Leydi Anne"
Daha fazla itiraz edemedim ve kağıdı Henry'nin bana uzattığı eline bıraktım.Reverans yaptım ve Kral Henry'nin karşısında beklemeye başladım.
Kral kağıdı yırtarcasına hızlı bir hareketle açtı ve kağıtta yazan isme baktı.
Dudaklarının kenarları çekici gülümsemesiyle yukarı doğru kıvrılırken başını kaldırıp bana baktı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Henry, gözleri alev alev beni izlerken ne yapacağımı bilemedim.
Bana yaklaşıp yavaşça elimi tuttu.
Avucumun içine bıraktığı kağıttan gördüğüm isimle adeta donup kaldım.
Kağıtta yazan Kral Henry'nin ismiydi.
...
*****
14.BÖLÜM SONU
Sizlerden minik bir ricam var 😇 Beğeni ve yorum bırakmayı ihmal etmeyin 😊
Beğenileriniz ve yorumlarınız benim için çok değerli ve motivasyon kaynağı...🥰
Sizlerden gelen geri dönüşler ve yorumlar ile yeni bölümü daha hızlı şekilde yazıp sizlerle buluşturabilirim..✔️✔️
