Bölüm 3

644 55 12
                                    

Bugün kralın buraya gelişinin ikinci günüydü.Kral Henry benden ve sahte gülüşlerimden oldukça etkilenmişe benziyordu.Amacıma adım adım yaklaşıyordum.Bugün için beraber ava gidecektik.Kahve tonlarındaki Fransız stili av giysilerimi giyip,tüylü şapkamı taktıktan sonra atların yanında kralı beklemeye başladım.

Mary birden çıkageldi.Oldukça neşeli ve mutlu görünüyordu.

"Anne herkes kralın sana nasıl baktığını konuşuyor inanabiliyor musun?"

Ben de kardeşime gülümsedim.

"Evet kardeşim,kralın benimle ilgilenmesi olağanüstü gerçekten."

Majesteleri kral her zamanki şıklığıyla av takımlarını kuşanmış şekilde kaleden çıktı.Arkasında dayım,babam ve George yürüyordu.Şakalaşarak konuşuyorlardı.

Kralın beni görünce birden yüzü aydınlandı ve hemen uzanıp elimi uzun uzun öptü.

"Bayan boleyn sizinle ava gitmek benim için bir zevk" dedi fısıltıyla.

Ben ise utangaç bir gülümsemeyle rolüme devam ettim

"Benim için sizinle ava gitmek bir onur majesteleri"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Benim için sizinle ava gitmek bir onur majesteleri"

"Ata binerken sana yardım etmemi ister misin Anne?" diye sordu elini uzatıp.

En tatlı gülümsememle başımı hafifçe salladım 

"Teşekkür ederim majesteleri,çok nazik ve centilmensiniz."

Bütün gücümle majestelerinden destek aldım ve elini tutarak atın tepesine bindim.

Kendisi de atına bindi ve böylece yola çıktık.

                                                                       ***

Yaklaşık 3 saattir avlanıyorduk ve pek çok geyik vurmuştuk.Kralın keyfine diyecek yoktu, ben de ona en neşeli halimle eşlik ediyordum.Geri dönüş vakti gelmişti ve beraber ormanın derinliklerine doğru yol almaya başladık.

Ben ve Henry önde gidiyorduk arkadaki atlı birlikler de bizi takip ediyordu.

Ormanın derinliklerinde gördüğüm bir hareket gözlerime ilişti ve o yöne baktım.Ürkek bir geyik ağaçların arkasındaki vadide koşturuyordu.

Atımı o yöne doğru sürmeye başladım.

Henry ise bu işten hoşlanmamıştı.

"O vadi çok engebeli Anne,hava kararmak üzere bence oraya gitmek doğru değil.Attan düşebilirsin."

"Majesteleri o vadiyi çocukluğumdan beri biliyorum inanın benim için hiç zor olmaz" dedim meydan okurcasına.

"Pekala gidelim o halde" 

Kral önde ben yanında atlarımızı geyiğin olduğu vadiye hızla sürmeye başladık.

Engebeli topraklara gelmiştik ve yavaşlamamız gerekiyordu ama kral bunu bilmiyormuş gibi gittikçe hızlanıyordu.

Boleyn MirasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin