Baş başa kalıp yatma zamanı gelinceye kadar Mary bana hiçbir şey söylemedi.Yavaşça korsesinin iplerini çözüp büyümeye başlayan karnını serbest bıraktım.
"Kralla ne yaptığını sanıyorsun"diye sordu iğneli bir tonla.
"Gözünü aç biraz"dedim ters ters.
"Ne saçmalıyorsun Anne?" dedi
Sabrımı zorluyordu.İç çektim.
"Ben sadece dayımın ve babamın dediklerini yapıyorum"
Mary anlamayan bir ifadeyle yüzüme baktı.Geceliğini üzerine geçirmesine yardım ettim.
"Dayım sana kralla flörtleşmeni mi söyledi?"
Başımı sağa sola sallayarak onu onaylamadığımı belirtir bir ses çıkardım.
"Hayır onunla flörtleşmiyordum sadece aklının sende olmasını,senden ayrılmamasını sağlıyordum."
"Bunu sana ne zaman söyledi?" dedi inanmayarak
Başımı salladım
"Bunu ne önemi var şimdi?"
Kendimi koltuğa bıraktım gerçekten yorgun hissediyordum.
Devam ettim "Hever'a geldi ve bana geri dönmemin tek bir yolu olduğunu söyledi, oldu mu tamam mı Mary ?"
Mary hala bana düşmanca gözlerle bakıyordu.
Bunun üzerine bir kahkaha patlattım.
"Ya seni benden daha fazla beğenirse?" dedi korkarak.
Zehir gibi bir bakışla ona baktım ve gülümsedim
"Ne fark eder ki?Sonuçta ikimiz de Boleyn Kızıyız."
....
***
Tüm çekiciliğimi,baştan çıkarıcılığımı kullanarak kralla kağıt oynarken kimse neler olup bittiğini anlamadı bile.
Henry'nin şarkılarında dans ettim,hatta onun şarkılarına eşlik ettim.Gittiğim her odada bir kahkaha tufanı,cıvıltı ve müzik vardı.
Henry artık ya benimle oturuyordu ya da arada sırada Mary'yi ziyarete gidiyordu.
"Çok aşağılık bir s*rtüksün" dedi bana gecenin bir yarısı saçlarını tararken Mary.
"Biliyorum" dedim gülümseyerek.
Kapı vuruldu ve George kendini içeri attı.
"Gelebilirim sanırım hanımlar" dedi
"Gel"dedim
Mary heyecanla sordu
"Seni buraya kral mı gönderdi George?"
"Evet leydim"dedi George.
Ben de başımla onayladım tabiki George'u buraya kral göndermişti,yoksa gecenin bu saatinde ya kart oynuyor ya da fahişelerle takılıyor olurdu sevgili ağabeyimiz.
George, Mary'nin meraklı gözlerini es geçip bana döndü.
"Sana kralın davetini iletmek için geldim"
"Ne daveti?" dedim meraklanarak.
"Yatak daveti tabiki"dedi hınzırca gülerek.
"Sen ne dedin peki" diye kükredim.
"Bana söyleneni"dedi başını umursamazca sallayarak."Senin evlenmeden asla yatağa girmeyecek bir kız olduğunu"
Düşündüm.Henry artık benim avucumun içindeydi.
Kral...İngiltere kralı Henry Tudor...
Güzel.
Gülümseyerek odadan çıktım ve kendimi yatağıma bırakıp gözlerimi kapadım...
*****
10.BÖLÜM SONU
Sizlerden minik bir ricam var 😇 Beğeni ve yorum bırakmayı ihmal etmeyin 😊
Beğenileriniz ve yorumlarınız benim için çok değerli ve motivasyon kaynağı...🥰
Sizlerden gelen geri dönüşler ve yorumlar ile yeni bölümü daha hızlı şekilde yazıp sizlerle buluşturabilirim..✔️✔️
......❤️ 🧡 💛
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Boleyn Mirası
Ficción históricaAnne Boleyn'in kendi ağzından okuyacağınız bu tarihi kurgu hikaye ile adeta zamanda yolculuk yaparak Tudor saraylarının kapılarını aralayacaksınız. ~ İngiltere sarayında Tudorların entrikalarını okurken kendinizden geçmeye hazır olun! Yüzyıllardır...