9. Bölüm

3.1K 145 2
                                    

Kürşat belindeki silahı doktora doğrultup aynı zamanda beni arkasına almıştı. Ne oluyordu? Korkuyordum, ona bir şey olmasından çok korkuyordum. Ben transa geçmiş öylece dona kalmışken o sert ve korkutucu sesi duyuldu.

"At silahını! Kimsenin canı yanmasın!"

Doktor bağırmaya başladı.

"Yemişim canını, burası benim ülkem anladın mı! Sizin gibi itlere papuç bırakmam evelallah!"

Kürşat yavaşça silahını indirdi ve cebinden kimliğini çıkarttı.

"Yüzbaşı Kürşat, sakin olun."

Doktor elindeki silahı indirip derin bir oh çekmişti.

"Kusura bakmayın belinizdeki silahı fark edince bir de yabancısınız... Terörist sandım."

Kürşat'ın elini bırakmadan arkasından çıktım ve elimi kaldırdım.

"Merhaba, ben yeni hemşireyim."

Doktor mahcubiyet ile gülğmsedi ve hızlı adımlarla yanıma gelip sarıldı.

"Çok özür dilerim, seni de korkuttum."

Gülümsedim. Böyle halis ve vatanına aşık kadınları görmek beni gururlandırıyordu.

"Önemli değil. Sizin yerinizde ben olsam bende aynısını yapardım."

Bakışları tekrar Kürşat'ı bulduğunda aramızdaki bağı düşünüyordu,

"Eşim, buraya eş durumundan geldim."

Anladım dercesine başını salladığında gülümsedim. Kürşat bir kaç saat yanımda durup işine geçmişti ve çıkışta alacağını söylemiştiç ama doktor hanım yani Güler beni burakacığını söylemişti. İlk gün binayı ve aletleri tanuyarak geçirmiş ve fazla yorulmamıştım. Bir kaç köylü gelip muayene olmuş ve benim hakkımda bilgi edinmeye çalışmışlardı. Sadece  evli olduğumu söylemiş ve konuyu kısa kesmiştim. Ortalığı toparlayıp malzeme sayımı yaptıktan sonra çıktık, aslında Güler burada doktor evinde kalıyormuş ama bu gün merkezde bie işi varmış. Beraber arabasına bindiğimizde ikimşz de yorgunduk. Gülümseyerek arabayı çalıştırdı ve yola çıktık.

"Ee, Kamer. Enişte bey ile nasıl tanıştınız?"

Bunu nasıl anlatsam,

"Aslında pek tanışamadık. Daha bir haftalık evliyiz."

Gözlerini büyütüp bir anlığına bana döndü

"Nasıl yani?"

Tekrar önüne döndüğünde konuşmaya başladım.

"Yaklaşık üç hafta önce, ailesi ile beni istemeye geldiler yani babası ile babam tanışıyormuş, bir nevi görücü usulü oldu aslında. İlk başta o beni tanımıyor ben onu tanımıyorum...çok zorlanmıştık. Ama sonra kalbinde hissediyor insan. Tanımasanda garip bir şeyler oluyor içinde. İşte şimdi de buradayız. Hala birbirimizi tanıma aşamasındayız anlıyacağın."

"Yaa, ne tatlı ama..."

Gülümsedim, acı bir gülüştü bu.

"Senin var mı?"

Başını olumsuz anlamda salladı.

"Nerede, bir Allah'ın kulu yaklaşamıyır bana. Babam emekli PÖH, annem emekli JÖH. E bende o sıkı yönetimde yetişmiş ailemin biricik gülüyüm. Sabahta gördün biraz... Ne bileyim işte erkeklerin istediği çıt kırıldım, naif bir kız olmadım hiç bir zaman, hep kendim olduğum için sevilmedim aslımda. Babam gözünden sakındı beni, annem bir Asena gibi yetiştirdi. Tırnağı kırılınca ağlayan kız değil eline beş çantim eninde kızgın demir parçası batırılınca ağlayan bir kızım."

DİLHUN (Askıya Alındı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin