Bölüm 6

204 15 72
                                    

Mina : Ozou abi!

Ozou'nun iç sesi; Biraz düşünürsem bir şekilde halledebilirim. Şuan daha fazla yalan söylemek sadece beni sıkıntıya sokacak.

Shina : Akane annen bizi çağırıyor.
Akane : Tamam geliyoruz anne.
Shina : Biz haruyla gidelim Akane. Hem annen bizi beklemesin siz ozouyla gelirsiniz.
Akane : Tamam.

Shina annemi bekletmemek için haruyla beraber önden gitti. Bende burda Ozou ve Minayla beraber kaldım.

Ozou : Aaa Mina nasılsın?
Mina : İyiyim, abi geldiğin için çok mutluyum.
Akane : Ee siz birbirinizi tanıyor musunuz?
Ozou : Evet biz çok güzel bir takım olduk Minayla. Minada bizim takımımızın başkanı öyle değil mi Mina?
Mina : Evet öyle. Ozou abi sonra tekrar oyun oynayalım. Şimdi gitmem gerekiyor.
Ozou : Tamam sonra oynarız.

Ozou'nun iç sesi ; Ah şuanlık ucuz atlattım. Ama Akane kesin bunu soracaktır...

Akane : Dikkatli ol Mina!
Mina : Tamamm!!
Akane : Hadi bizde gidelim Ozou.

Merak ediyorum acaba Ozou ve Mina nerden tanışıyorlardı? Eğer burada tanışmış olsalardı mutlaka görürdüm. Gerçi şöyle düşündüğüm de başından beri Ozou ile ilgili herşey garip geliyordu. En garibime gidende o gün motor kazasında çok kötü yararlanabileceği bir motordan sadece ayağını burkarak kurtulmuş olmasıydı. Hayır Ozou'yu motor çarpsın demiyorum ama normal bir insanın atlatabileceği birşey değildi o...

Ozou'ya baktım. Böyle baktığımda gayet normal birisi gibi görünüyordu.
Ama gözleri sanki davrandığı enerjik kişi ile aynı değildi. Sanki kendini sürekli gülmeye zorluyor gibiydi.

Yürürken Ozou'ya fazla dik dik bakmıştım. Baktığımı fark etmiş olmalı ki bana bakıp gülümsedi.
Onun boyu benden daha uzundu. Bu yüzden bana doğru eğilip fısıldadı.

Ozou : Daha deminden beri dik dik bakıyorsun, biraz daha devam edersen korkmaya başlayacağım.

Diyerek geri çekilip gülümsedi. Bazen cidden çok farklı biriymiş gibi hissediyorum. Ama en azından şuanda kendini zorluyor gibi görünmüyor. Bu halini nedense daha çok seviyordum. Eh tabi ben de cevap verdim.

Akane : Saçmalama korkacak birşey yok. Ama beni sinirlendirirsen korkmaya başlayabilirsin.
Ozou : Bak açık açık tehdit ediliyorum, korkutucu.

Ozou'nun dalga geçtiğini biliyordum fakat beni sinirlendirdiği için bir anlık refleksle Ozou'ya dirsek atmıştım.

Akane : Pardon iyi misin? Düşünmeden yaptım üzgünüm.
Ozou : Şimdi anladım.
Akane : Ne? Neyi anladın?
Ozou : Anlamam gereken birşeyi.
Akane : Ozou neden garip şeyler söylüyorsun kafana vurmadım ki.
Ozou : Seninle iyi geçinmem gerektiğini anladım.
Akane : Öyle birşey demek için değildi...
Ozou : Nasıl bukadar güçlüsün?
Akane : Üzgünüm okadar hızlı mı vurdum?
Ozou : Tamam şaka yapıyorum. Birşey yok.

Ozou'nun iç sesi; Akane o gün motor kazasında motorun çarpıp geçtiği yere dirsek attı. O bilmiyor ama canım yandı. Normalde canımı yakan kim olursa olsun sinirlenirim. Ama Akaneye nedense kızmadım bile. Belkide şuana kadar tek sinirlenmediğim kişi oydu.

Benim yüzümden bahçede biraz oyalanmıştık. Ozou kendini iyi hissettiğini söylediğinde yine zorla güldüğünü anlamıştım. Sonrasında durup Ozou'ya sormak istediğim şeyi sordum.

Akane : Ozou neden kendini zorluyorsun?
Ozou : Hayır zorlamıyorum, merak etme.
Akane : O konuda değil. Zorla gülüyorsun. Kendini benim yanımda zorlamana gerek yok. Ben diğer insanlar gibi seni yargılayacak değilim.

Ozou ben bunları söylediğimde duraksadı. Hatta birkaç dakika hiçbir şey söylemedi. Sonrasında kafasını kaldırıp bana baktı. Bende onun cevap vermesini bekledim. Fakat sonrasındaki yanıma geldi ve hadi yemek yiyecektik diye elimden tutarak çekiştirdi. Benimle sonra konuşacağını söyledi. Tabi biz yemeği unuttuk burda sohbet ediyorduk. Sonunda içeri girebildik.

İçeri girdiğimizde Haru ve Shina masadaydı ve annemde masayı hazırlıyordu. Baktığımda iyi anlaşıyor gibi görünüyorlardı. Ben de anneme hemen gidip yardım ettikten sonra hep beraber masaya oturduk. Beklediğimden daha iyiydi. Herkes iyi anlaşıyor gibi görünüyordu. Haru ve Shina ilk geldiği için annemle direk sohbete dalmışlar gibi görünüyordu.
Bende onları dinleyip gülüyordum. Bukadar eğleneceklerini düşünmemiştim. Annem herkesi sevmişti. Ozou'ya baktığım da oda anneme birşeyler diyip gülüyordu. Bukadar eğlenmelerine çok sevindim.
Normalde konuşmayan Haru bile annemle sohbet ediyordu. Böylece hepimizin zamanı iyi geçiyordu. Yemeğimizi yerken telefon çaldı. Annemi arıyorlardı. Acil işi olduğu için dışarı çıkmak zorunda kaldı.

Akane'nin Annesi : Üzgünüm çocuklar ben gidiyorum. Sonra tekrar görüşelim.

Bizde hemen yemeği yiyip diğerleriyle beraber topladık.
Ben mutfağa gidip herkese içecek katıp yanlarına geldim.

Akane : Eğer rahat ederseniz yukarıda odamda büyük bir balkon var. Orada oturabiliriz.
Shina : Olur hem resimlerini de görmek istiyorum.

Beraber yukarı çıktık. Ben odamın kapısını açtım ve içecekleri masamın üzerine koydum.
Odam çok büyük değildi. Ama odamı seviyordum çünkü heryerini sevdiğim şeylerle doldurmuştum.
Duvarda günlerce uğraştığım resimler asılıydı. Birde küçük bir kitaplığım vardı. Odamda en sevdiğim şeyler onlardı.
Kağıtlar ve kalemler dağınıktı. Ama onları sorun edeceklerini sanmıyorum sonuçta hepsiyle aynı işi yapıyorduk.

Shina : Akane bunların hepsini senmi çizdin mükemmel olmuş.
Haru : Hmm birileri fazla yetenekli.
Ozou : Akane bana resim dersi ver okuldakinden daha iyi öğreteceğine eminim.
Akane : Arkadaşlar abartmayın sizde çok iyisiniz.

Ozou kitaplarımı gördükten sonra kitaplığın önüne doğru geldi. İnceleyerek kitaplara bakmaya başladı.

Ozou : Hepside cinayet kitabı. Gerçekten korkutucu birisin Akane.
Akane : Ozou tekrar başlama.
Haru : Neymiş korkutucu olan?
Akane : Benmişim.
Shina : Hayır, Akane gayet tatlı. Bence siz göremiyorsunuz.

Aklıma içecekleri unuttuğum geldi. Hemen bardakları alıp Ozou ve Haruya bir tane verdim. Shina kitaplara dalmıştı.
Kitaplarıma bakarken bir kitabımın arasından bir gazete çıkardı.

Shina : Akane bak kitabının arasından iki yıl öncesinden bir gazete buldum.

Hayır olamaz. Koşarak Shina'nın elinden gazeteyi o görmeden hızlıca aldım.

Shina : Birşey mi oldu?
Akane : Hayır gazete okumak istiyorsan sana yenisini getireceğim.
Shina : Gitmene gerek yok...

Shina'yı dinlemeden odadan çıktım.

Bu gazeteyi aptal gibi neden orada bıraktım ki? Nasıl böyle hatalar yapabiliyorum? Neyse kimsenin görmeyeceği bir yere koyacağım...

Gazeteyi başka bir yere koyduktan sonra bir bardak su içip derin bir nefes aldım.

Dikkatli olmalıyım... Kimse öğrenmemeli. Benim gibi birisinin böyle hatalar yapmaması lazım.

Tekrar yukarıya odama çıktım.

Akane : Ozou ve Haru siz biraz bekleyebilir misiniz?
Haru : Bir yeremi gidiyorsun?
Akane : Hayır birşey yapacağım da Shina bana yardım edebilir misin?
Shina : Olur.
Ozou : Biz sizi bekliyoruz.

Shinayla beraber alt kata indik. Şimdi onunla güzelce konuşacağım...

--------------------------------------------------------

-Evet yorumlarınızı bekliyorum biraz hızlı yazdım djekdkkrd

YANDERE ARKADAŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin