Homemates (Kenhina)

7.

önceki bölümü unutmayın

|Hinata|

Odama giren ışıkla gözlerimi araladım, başıma ağrının vurmasıyla dün akşam aklıma doldu. Sonrasında ise leş gibi koku burnuma doldu. Pijama üstümü çıkarıp duşa ilerledim, büyük ihtimalle Kenma işe gitmişti.

Yönümü değiştirip, salona geçtim. Bildiğim dolaplardan kedi mamasi alıp, kaplara döktüm. Kedileri sevdikten sonra arkamı dönmemle, tezgahın önündeki bar sandalyelerinde oturup bana bakan Kenma'yı görmem bir oldu.

"Görmedin mi, görmezden mi geldin?" dedi. "Görmedim." dedim. Gözleri bir belime inip, bir yüzüme çıkıyordu. "Çıplak mı gezmeyi düşünüyorsun?" dedi, kafamı iki yana sallayıp duşa doğru ilerledim.

Çıktığımda bol eşofmanımla, sweatımı üstüme geçirdim. Kış ayı neredeyse bitmek üzereydi, asla bitsin istemiyordum. Bilirsiniz sweatlar, eşofmanlar ve bir çok bol şey. Kenma salondan, "Gel, akşamdan kalma çorbası yaptım." diyr bağırdı. Odama geçip, bitirmem gereken elbise çizimini aldım. Elbiseyi tasarlamıştım, gereken tek şey boyamak ve gerekli kumaşları resmin yanına asmaktı.

Çorbayı içtikten sonra, koltuktaki yanına oturdum. Resmi bitirene kadar gözlerime, parmaklarıma, elimi haraket ediş şeklimden her şeyimi hiç sıkılmadan izledi. "Çok güzel resimler çiziyorsun." dedi. "Gerçi sen de portreden farksızsın ama."

Kalem hareketim aniden duraksayıp, ona döndüm. "Nasıl yani?" diye sordum. Derin bir nefes aldı, kahvesini yudumladı ve yerinde kıpırdandı. "Tanrı yıldızları gökyüzüne sığdıramamış, bazılarını gözlerine düşürmüş. Dünya bu kadar solukken ten rengin hayatımda gördüğüm en canlı renk. Dağınık saça gelecek olursak, birine dalgalı saç ancak bu kadar yakışabilirdi. Sen benim altın oranımsın."

Sözlerinden sonra utanıp, kafamı eğdim. "Gülümsüyorsun, biliyorum. Görmek istiyorum." Kafamı kaldırıp, gülümsememi gösterdim.

Kenma'nın hayatına girmem planlı olmayan bir şeydi. O bir kadın ev arkadaşı arıyordu, ben ise sadece ev. Tanışmamız bile tesadüfen ibaretti. Gerçi aşk tesadüfleri severdi, değil mi? Ne diyorum ben, aşk falan? Daha önce hiç aşık olmamış biri olarak, şuan da aşık olduğumu düşünmüyorum.

Kol saatimden saate bakıp, "Üzgünüm işe gitmeliyim." dedim. Kumaş siyah pantolonumun ustune oversize kahverengi kazağımı giyip, dışarı çıktım. Otobüse bindikten sonra boş olan yere oturdum.

Yarım saatlik yolun sonunda, şirketimin önünde durdum. İçeri girip, normalde çizimlerimi teslim ettiğim ilgili kişiye resmi teslim ettim ve özel odama geçtim. Genelde yardımcı olduğum, kişinin odama girmesi bir oldu. Çizdiği resmi bana uzattı, eksiklerini gösterip bitirince getirmesini söyledim.

Ardı arkası kesilmeyen bildirimlere bakmadan önce bilgisayardan spotify hesabıma girdim ve rahatlatıcı playlistlerimden birini açtım.

-
-

(Bu insanlar hinatanın korede yaşadıgı zaman edindiği arkadaşları Hea Jung ben oluyorum cunku neden olmasin)

-Tarlaci basi varoslari-

Jung:
OGLUM
KİTA
KUFUR EDİCEM BAK
EVE GEL
TARLANA
BASLATMA
BAK AGIR KONUSUCAM