Chuyae abla hızlı bir şekilde merdivenden inerken bende onu takip ediyordum. Kapıya geldiğimizde babam takım elbisesini düzeltiyordu zile basılır basılmaz babamın yanına geçtim Chuyae ablanın yanında çalışan yardımcı kapıyı açtığında içeri kırklı yaşlarında, esmer ve takım elbiseli biri girdi babamla selamlaştılar baya yakın görünüyordu.
Chuyae abla bilmem için kenardan kulağıma fısıldadı "babanın iş ortağı, yakın arkadaşlar" bende cevap vermek için hafifce kafamı salladım ardından içeri uzun boylu, kaslı bir genç girdi babamla selamlaşınca bana yöneldi uzattığı eline baktım tutmak istemiyordum ama babamın bakışları bendeydi elini tutup selamlaşınca kapıya döndüm kapıdan son kişide girdi.
Bu kişi yoongiydi göz göze gelince neredeyse iki dakika boyunca birbirimize bakakaldık. Dışarıdan gören kişi aşığız sanar ama bizim aklımıza tuvaletteki olay geliyordu. Babam boğazını temizleyince ikimiz de hiç tanışmamış gibi tanışıp selamlaştık "memnun oldum yoongi" yoongi de aynı tebessümle cevap verdi "memnun oldum haneul" ikimiz de çaktırmadan kendi halimize gülüyorduk.
Babam herkesi yemek masasına davet edince peşlerinden gittik babamın yanındaki sandalyeye geçip yerleştim babamın karşısında bay min benim karşıma da yoonginin üvey abisi geçmişti en sonda da yoongi vardı.
Yoongi siyah takım elbisesiyle çok iyi görünüyordu üstelik saçlarının bu şekli de çok güzel görünüyordu. Chuyae abla ve yanındaki yardımcı yemekleri servis etmeye başlayınca herkes yemeğe odaklanmıştı.Bir kişi hariç karşımda oturan kişi yoonginin üvey abisinin gözü sürekli üzerimdeki elbisedeydi rahatsız bakışlarını sonlandırması için boğazımı temizlesem de hiçbir faydası olmamıştı. Etrafta babamların sıkıcı iş konuşmaları ve karşımdaki çocuğun asla bitmeyen rahatsız edici bakışları vardı. Yemeğime odaklanmaya çalışırken tekrar başım dönmeye başladı.
Daha fazla dayanamayıp sarsılarak mutfağa doğru ilerledim tezgaftan destek alarak kendime bir bardak çıkartmaya çalışırken mutfağa biri girdi arkam dönük olduğu için kim olduğunu görmemiştim. Gelen kişi bana yaklaşıp arkamdan uzanmak istediğim bardağı alarak bana verdi "al bakalım güzellik" dediğinde arkamı dönüp bardağı veren kişiye baktım bu yoonginin üvey abisiydi.
Onu görünce istemsizce suratım asılmıştı. Elinden bardağı alıp su doldurmaya başladım bardağı içtikten sonra tezgaha bırakıp gidecekken bileğimi tutan parmaklar hissettim dönüp baktığımda bana sırıtarak bakıyordu "bu ne hız böyle" dediğinde rahatsızca elimi çekmeye çalıştım "bırakır mısınız" dediğimde bırakmak yerine beni daha çok sıkıştırıp duvara itti.
Başım döndüğü için ona karşı duramıyordum elimi son kez kaldırıp bir tokat yapıştırdığımda çocuğun yana düşen kafasına bakıyordum o sırada içeri Chuyae abla girdi o girer girmez karşımdaki çocuk hemen toparlandı ve kibar olmaya çalışarak Chuyae ablaya döndü "hanımefendi ben bardakları bulamadım da?" dediğinde Chuyae abla anlayışla raflardan bir bardak çıkartıp, verdi. Chuyae ablaya yaklaşıp sessizce fısıldadım "onun adını biliyor musun?" Chuyae abla elini omzuma koyarak kulağıma uzandı "marktı sanırım, ne oldu beğendin mi?" dediğinde Chuyae ablaya garip bir bakış atıp içeri girdim.
İçeride herkes yemeğini bitirmişti bende sessizce sandalyeme oturdum, daha fazla yemek yemiyeceğim için ağzımı silip kenara çekildim. Yoongi ye döndüğümde yanıma doğru geliyordu, bana doğru eğilip sessizce konuştu "lavabo nerede acaba?" dediğinde bende yerimden kalkıp ona eşlik ederek yolu göstermek istedim. Yukarı doğru çıkıp ilk koridordan sağa döndük ışıkları açıp ona döndüm "buyur girebilirsin" diyip gidecekken yoongi beni durdurdu "haneul, numaranı verebilir misin? biraz ani sordum ama" diyip cebinden telefonu çıkarttı ve bana uzattı telefonu alıp numaramı girdim "al bakalım, sorun değil" sözmü bitirir bitirmez aniden başım dönmüştü. Duvardan tutunup sessizce söylendim "lanet olsun ilacı unuttum" yoongi telefonunu cebine koyarken beni fark etti "iyi misin?" elimi sorun yok dercesine sallayıp konuştum "iyiyim iyiyim" diyip gülümsedim ardından merdivenlere yönelip alt kata indim.
Babamlar görüşmeye mini barda devam etme kararı almışlardı, yan taraftaki mini bara doğru ilerledim. İçeri girdiğimde herkes elinde votka bardağı ile oturuyordu. İçki içmek istemediğim için kenardaki ufak koltuk takımına geçtim ve sadece sıkıntıdan etrafı izledim. Yoongi içeri girdiğinde etrafa bakındı göz göze geldiğimizde ona gel işaret yapıp yanıma çağırdım.
Yanıma gelip koltuğa oturdu bay min ve babamı kafamla işaret edip konuştum "içmek istersen alabilirsin" dediğimde gözlerime odaklanıp tatlı bir şekilde sırıttı "hayır, teşekkürler burası daha iyi" dediğinde bende hafifce kıkırdadım. Mark yanımıza doğru ilerliyordu, geldiğinde egosunu öne çıkartarak konuştu "ee ne yapıyorsunuz gençler?" dediğinde cevap vermek yerine gözlerimi kaçırıp başka bir şeye odaklanmaya çalıştım benim cevap vermediğimi gören yoongide cevap verme gereği duymadığı için sessiz kaldı.
Mark'ın yanımıza oturmasına kalmadan bay min konuştu "oo saat baya geç olmuş, biz kalkalım o zaman" diyerek toparlandılar odadan çıkıp dış kapıya doğru ilerledik. Chuyae abla hızlıca önümüze geçip kapıyı açtı ve eğilerek bay mini selamladı "iyi akşamlar efendim" dediğinde bay min konuştu "iyi akşamlar herkese" diyerek evden çıktı ardından mark'da çıktıktan sonra yoongi çıkarken babama döndü "bizi ağırladığınız için teşekkür ederiz bay kim" dediğinde babamda gülümseyip önemli değil der gibi hareketler yapınca yoongi'de çıkmıştı.
Onlar gidince merdivenlerden çıkıp odama girdim. Odama girince lavaboya girip içeri tekrar gelince üstümü değiştirip serin yatağama girdim. Ahh bu rahatlığı çok seviyorum.
.
.
.
. Helloğğ askoom bu bölümde bitmiştir 🤠
. Yeni karakterimiz mark millete hayırlı uğurlu olsun 💅🏻
Tipini yerim senin pıç :-
Çaktırmayın hem sevip hem dövmeye çalışıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
cigarette & converse | MYG
FanfictionElimdeki sigara dalını fark ettiğimde kafamı kapıya çevirip elimi kabinin altından yan kabine uzattım. uzattığım sigarayı alan uzun ince parmakları hissettiğimde boş olan elimi kendime çektim. kendime de bir dal sigara çıkarttıktan sonra çakmağı alm...