12. Bölüm

65 8 0
                                    

8.10

Okula doğru yürürken yol üstündeki parka uğradım, park sessizdi. Kenarda bir banka geçtim çantamı yan tarafıma koyup ön cebinden paketi çıkarttım içinden bir dal sigara çıkartıp marketten yeni aldığım kalpli çakmakla sigarayı yaktım ve ağzıma yerleştirdim. İlerden gelen bir ses dikkatimi çekince refleks olarak oraya döndüm. Tanıdık gelen bir yüz bana doğru yaklaşıyordu kim olduğunu anlamadığım için sigarayı hızlıca arkama sakladım gelen kişinin yüzü netleşince şaşkınca gelen kişiye baktım "heyy soo bin ne işin var burda" soo bin neşeli şekilde bana yaklaştı ve yanıma oturdu "evim buraya yakın, seni görünce geliyim dedim" diyince olumlu anlamda kafamı salladım soo bin tekrar meraklı bir şekilde konuştu "sen formanı mı değiştirdin?" dediğinde üstüme bakıp gömleğimi düzelttim "diğerine şarap döküldü, yedek formamı giydim bende" dediğimde bişey dememişti

Sorun olmayacağını düşünerek arkamdan yanmaktan yarısı bitmiş sigaramı çıkartıp ağzıma yerleştirdim ve ağzıma doldurduğum dumanı içime çekerek burnumdan verdim ardından soo bine döndüğümde şaşkınca bana bakıyordu "şaka?" tek kaşımı kaldırıp elimdeki sigaraya baktım "bu bizim küçük sırrımız olsun" diyip kafamı kaldırdım ve soo bine göz kırptım. Saat geç olmaya başlamıştı sigaramı söndürüp banktan kalktım. Soo bini kafamla işaret ederek kaldırdıktan sonra okula doğru yürüdük okulun bahçesine girdiğimizde soo bin saçlarını düzeltiyordu ona bakarak kıkırdadım okula girip sınıfa doğru çıktık.

Sınıfa girdiğimizde herkes birbirleri ile konuşuyordu biz yerlerimize oturduk öğretmen daha gelmediği için kafamı sıraya koyup gözlerimi dinlenmeye karar verdim o sırada sınıf aniden hep bir ağızdan konuşmaya başladı "sınıfın efsaneleri geldi"

"şu grup hâlâ dağılmadı mı?"

"tae ve jiminin uzaklaştırması bitmiş sanırım"

"yoongi bayram etmiştir"

Ne yoongisi, taehyungu diyip aniden kafamı kaldırdığımda cidden tae, yoongi ve jimin sınıfa giriyordu ben şaşkınca onlara bakarken yoongi yanıma gelip sıraya oturdu gülümseyerek konuştu "günaydın  ortağın kızı" gözlerimi yeni açtığım için ovuştururken "sanada günaydın, ortağın oğlu" diyip etrafa bakındım "burda başka bir çocuk oturuyordu ama" dediğimde yoongi şaşkınca bana baktı "ciddi olamazsın değil mi haneul" dediğinde hiç bir şey anlamadığım için sessiz kalmıştım kahkaha atıp tekrar konuştu "burda ben oturuyorum merak etme" dediğinde aniden konuştum "kör olmalıyım, özür dilerim senin gibi bir çocuğu fark edememişim".

O sırada jiu öğretmen içeri girdi neşeyle "günaydın millet" dediğinde hep bir ağızdan aynı şekilde cevap verdik. Etrafıma bakındındığımda min cha ve yanındaki şirinlere benziyen sevgilisi yoktu ardından onların iki sıra arkasına baktım jimin ve tae birbirleriyle uğraşıyordu onların bu hâline sırıtıp yoongiye baktım.

Ona baktığımda daha önce fark edemediğim bir çok şey fark ettim, belkide ilk kez bu kadar yakın durduğumuz içindi. Teni cidden bembeyaz ve parlaktı, gözleri muazzam güzellikteydi, simsiyah gözlerinde parlayan yıldızlar var gibiydi ve dudakları onlar çok karşı konulmazdı yumuşacık ve pürüzs-

"haneul, neden dudaklarıma bakıyorsun?" yoonginin sesiyle aniden irkildim kendime gelmeye çalışıp ağzımda biriken salyayı yutup konuştum "dudakların! Dudakların çok? Çok bakımlı ! Hangi nemlendiciyi kullanıyorsun?" dediğimde stresden parmaklarımı sıkıkmaya başladım yoongi şaşkınca konuştu "cidden mi? Aslında hiç birşey kullanmıyorum" dediğinde onaylıyor şekilde hızlıca kafamı aşağı yukarı sallayıp deftere döndüm ve meşgul müşüm gibi bişeyler karalamaya başladım. Sakin ol! Sakin ol! Anlamadı?

Mola zili çalınca defterimi yorgun bir nefes vererek kapattım bayan jiu eşyalarını toplayıp sınıftan çıktığında herkes dağıldı. Tae ve jimin yanıma geldiğinde sırıtmaya başladı "bahçeye inelim mi?" kafamı kollarımın üstünden kaldırıp formamı düzeltim yoongiye döndüm "gelmiyor musun?" yoongi yandan bir bakış attı "tabiki geliyorum" sıradan kalkıp hep beraber dışarı çıktık koridora girdiğimizde büyük bir kalabalık bize odaklanmıştı herkes yanındakiyle fısıldaşıp konuşmaya başladı ben de ne olduğunu anlamaya çalışırken ellerim bir anda sımsıcak oldu.

Yoongi elimi tutmuştu jiminlere döndü "hızlanın" bir kelimeden sonra duyduklarım boğuk seslerdi o an her şeyi, herkesi unuttum sadece elimi tutan ele baktım. Kendime geldiğimde bahçedeydik elimi aniden çektim "neden elimi tutuyorsun!?" yoongi umursamadan konuyu değiştirdi "okul çıkışı ne yapıyorsunuz?" dediğinde taehyung konuştu "plan yapmadan önce diğerlerini de çağıralım" dediğinde yoongi cebinden telefonunu çıkartıp namjoon'u aradı "namjoon bahçedeyiz hadi gelin....tamam" diyip telefonu kapattı ardından bize dönerek konuştu "geliyorlar".

Bir dakika sonra okulun kapısından çıkarken göründüler jimin heyecanla elini kaldırıp salladı "hyuuunngg" diye bağırdığında namjoon yerine jin, jimine karşılık verdi "sessiz ol canııığğğğğmm" diyip gülümsedi yanımıza geldiklerinde yoongi konuştu "çıkışta ne yapalım" dediğinde jin düşünür gibi yaptı "tteokbokki mi yesek?" diyip tatlı bir şekilde sırıttı jimin ardından konuştu "canım çekti" namjoon omuzlarını silkti "peki, olur" baş parmağımı kaldırıp elimi havaya kaldırdım "anlaştık o zaman" diye bağırdığımda
Jimin koşarak bana sarıldı ve zıplamaya başladık ve bağırmaya başladık "yeeeeeeğğyy"

Herkes bize bakmaya başladığında küçük çaplı bu gereksiz kutlamayı sonlandırdık.

.

.

.

. Bölüm bitti oy verin lüffenn😡😭💅🏻

cigarette & converse |	MYGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin