bölüm 2

2.7K 397 337
                                    

Merhaaba, nasılsınız asklar

İlk bölümün yorumlarına bakınca beğendiğiniz gördüm, umarım böyle devam eder💗.

---

Jimin yatağında uzanırken birden asker odasının kapısı büyük bir gürültüyle çalınmaya başladı. Jimin kafasını zorlukla yastıktan kaldırıp sol tarafındaki pencereden dışarıya baktı. Saçları dağınık bir haldeydi ve gözleri dudakları şişmişti.

Dışarıdaki havaya bakılırsa henüz güneş doğmamıştı bile, bu saate kim kapısını çalıyordu bu şekilde.

Yerinde doğrulurken beline bir ağrı girdi, evine gitmek yerine odadaki yatağında uyumuştu ve beli bu durumdan pek memnun değil gibiydi.

"Kim çalıyor kapıyı havyan gibi!" Hızla ayağa kalkıp kapıyı açtığında karşısında üniforma giyinmiş hazır şekilde bekleyen yarbayı gördü.

Yarbay elleri arkasında birleşmiş saçlarına şekil vermiş ve üniforma içinde oldukça formunda görünüyordu. Çatılmış kaşları önce jimin'in yüzünde ardından tüm bedeninde turlamıştı. Jimin üstünde siyah eşofman ve uzun bir tişört vardı. Tişört tek omzundan kaymış dağınık saçlarıyla tam yeni uyanmış gibi görünüyordu.

"Yarbay beni mi özlediniz? Güneş doğmadan geldinizde." Jungkook tek kaşını kaldırdı.

"Erken uyanman gerektiğini bildiğini düşünüyordum."

"Uyanacağım saati sizden iyi biliyorum, saat altıda uyanacağım fakat henüz saat dört."

"Yeni geldiğin için idman yapman gerek, seni test edip potansiyelini ölçmem gerek." Jimin kafasını kapıya yaslayıp gözlerini devirdi.

"Yüzbaşı olan birinin potansiyelinin ölçülmesine ihtiyaç mı var?" Jungkook derin nefes verip burnuna yakan omega kokusundan dolayı iki adım geriledi.

" Çok konuşma on dakika sonra parkurun oraya gel." Cevabı beklemeden gitmiş jimin'i tek başına bırakmıştı.

---

Jimin üstüne üniformasını geçirmiş siyah saçlarını eliyle yukarıya atarak parkura ilerlemeye başlamıştı, hava hafif karanlıktı hâlâ ve nöbet tutan askerler dışında bahçe tamamen boştu.

Ağaçlık yollardan geçip özel parkur alanına geldi, yeni gelen askerler, denetim veya idman yapmak için burada toplanılırdı.

Geldiğinde yarbay elindeki telefonla uğraşıyor, sırtını ağaça yaslamış ayakta bekliyordu. Jungkook geldiğini kokusunu fark etmiş direkt ayağı kalkmıştı.

"Sonunda." Jimin göz devirip doğan güneşe bakıp derin bir nefes aldı. Alfa kokusunu bastırmamış sanki bilerek dahada güçlü kılmaya çalışır gibi bir hali vardı.

Jimin burnunu yaksa bile sesini çıkarmamıştı, bu hazzı jungkook'a yaşatmak yerine ölmeyi yeğlerdi.

"Şimdi öncelikle seni fiziksel idmana sokacağım, testleri geçersen atışlara geçeceğim çünkü yorgun yağmurlu dikkat toplayacak bir an yokken bile atış yapabiliyor olman gerek." Jimin omuz silkip onayladı.

Jungkook karşısında fazla iddialı duran ve duruşunu bozmayan yüzbaşına karşı dahada sinirle dolmuştu bile.

---

"Kırk saniyen var, o parkuru bitirip aynı hızda buraya geleceksin. Başla." Jungkook jimin'i parkura getirmiş üstüne üstlük parkura ek olarak kendi engellerini koymuştu.

two soldiers-Jikook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin