Dolabının karşısına geçtim. İçinden siyah kot pantolonumu, üzerime de uzun kollu boğazlı siyah kazağımı giydim. Aynanın karşısına geçip kendime baktığımda içimde çok karanlık bir his vardı ve bu beni çok rahatsız ediyordu. Sahi dün akşam ne olmuştu öyle. Hatta iki akşamdır ne oluyordu. Herhalde bu akşamda kafama meteor düşecek.
---
Sabah sabah sinek kulağımın dibinde vızıldıyordu bu çok sini bozucuydu, elimi oraya buraya sallayıp kovmaya çalıştım. Yok yaa gitmiyordu sinirle küfür savurup saate baktım. Saat daha 08.36'ydı. Gece doğru düzgün uyuyamamıştım bile kabuslar görüp durmuştum. Dün çok yorulmuştuk abim kesin ondan önce kalkmazdı. Eskiden sabah akşam dolanmaya çıkardım şu aralar bunu yapmayı bırakmıştım tekrar düzene sokmam gerekiyordu. Pijamalarımdan kurtulup üstümü değiştirdim. Hemen masamın üzerinde duran telefonumla kulaklığımı cebime atıp evden çıktım. Yürümeye başladığım anda düşünceler beynime akın etmeye başladı. Bana gecenin kızı demesi, şirketten biri oluyor olması, beni neden durduk yere öldürmeye çalışsın ki? peki birden ortaya çıkan lacivert ışıkta neyin nesiydi. Bana yardım eden kimdi? kafam allak bullak olmuştu.
Bunları kafamdan atmak için koşmaya başladım ilerdeki sapaktan eve döndüm saat 09.07yi gösteriyordu hızla odama çıkıp duş aldım. Mutfağa indim ne yapacaktım şimdi. Aklıma Melisaların geleceği geldi yiyecek bir şeyler yapabilirdim. Dolaptan kurabiye, poğaça için gerekli şeyleri çıkarttım ve yapmaya başladım.
---
Saate baktığımda 10.57'ydi hepsini fırına koydum pişmesini beklerken kahvaltı hazırladım. Abimin mutfağa doğru geldiğini duydum. Saçlarını karıştırarak mutfağa girdi.
"Merin?"
"Efendim..." deyip arkamı döndüm.
"Ne yapıyorsun?"
"Kahvaltı hazırlıyorum."
"Onu görebiliyorum da..." kaşlarını çatıp fırından gelen kokuya dikkat kesildi.
"Bu koku ne?"
"Bir şeyler hazırladım. Bu gün Melisalar gelecek ya..."
"Sen... Kafana taş falan mı düştü?" Kaşlarımı çatıp yüzüne baktım
"Şaka kızma hemen..." deyip saçlarımı karıştırdı.
"Off hadi git elini yüzünü yıka hemen yapışıyorsun..." deyip ittirip kaktırdım. Güle güle banyoya gidip geldi.
"Hadi yiyelim acıktım..." diye söylendim. Tam masaya oturuyordum ki kapı çaldı. Kaşlarımı çatıp abime baktım.
"Bu kadar erken gelmeyeceklerdi dimi?" hayır der gibi kafasını sağa sola salladı. Kalkıp kapıya bakmaya yeltendim...
"Sen otur ben bakarım..." dedi ve kapıyı açmaya gitti. Geldiğinde Canı yanında görmeyi beklemiyordum.
"Naber prenses..." deyip saçlarımı karıştırdı. Prenses nedir ya
"Yapma şunu..." sahte bir sinirle söylendim.
"Bu kokularda ne?" diye sordu Can.
"Merin sabah erken kalkıp poğaça kurabiye yapmış..." deyip güldü. "Evet ban yaptım." kocaman sırıtırken yüzüme öylece baktı.
"Merin mi?" diye sorguladı Can da.
"Otursana Can..." deyip abimde masaya oturdu.
"Oturayım gerçekten çok açım..." hep birlikte kahvaltı yapmaya başladığımızda sohbette koyulaşmaya başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gece Yıldızı
Teen FictionKim bilebilirdi ki şizofren gibi davrandığım anların bir gün gerçek olacağını. Ve ben bela mıknatısı Merin Özer, çalkantılı hayatımda hepsi tek tek gerçekleşecekti. "Bu saçma seslerin sebebi sensen çok fena olur." En öncelikle ayağını denk alması l...