Bölüm 1

85 8 2
                                    

Hayatımda bir çok şey alt üst oldu.
Neden ama? Tek yaptığım mutlu olmaya çalışmaktı. Şu an ne yaptığıma gelirsek...
Tabii ki Ölüm Meleğinin dersten çıkmasını bekliyorum. Hayır bu bildiğimiz Ölüm Meleği değil, Azrail ile tanışmanıza daha çok var. Bu bildiğiniz kanlı canlı insan olan Ölüm Meleği.

Okulumda yani "hapishanede" çoğu öğretmenlerin lakapları var. Bunlar her okulda olan şeylerdir yani normal şeyler değil mi? Güvenin bana bu öğretmen normal değil, gerçekten. Hani derler ya "hoca bana takık ya" işte buda o bakımdan yani. MELEZİM ben ne kadar normal olabilirim? Eğer siz de safkanlarla dolu bir sınıfta tek melez olsaydınız anlardınız.

"Hey siz! Ne halt yiyorsunuz orada!" Aha başladık yine gerçekten mi? Halbuki daha ağzımı bile açmadım. " Bize mi dediniz?" Yine gözlerinde şu bilmiş ukala bakışlar, gözlerini çıkarıp cehennem çukurlarında yakasım var.  "Evet sana dedim at kuyruk" Bir  daha şu kadının dersinde saçımı at kuyruğu yaparsam iki olsun. " Ne istemiştiniz bayan Londan." Sizi dalgaya alırdım ama anneme sözüm var olaydan uzak duracağım. "Bir şey istediğimi söylemedim sana basit bir soru sordum. Ne o yoksa bunu bile anlayamayacak kadar salak mısın?"  Ya aslında çok basit sadece düşüncelerimle sizi patlatıp Dünyadan silmeye çalışıyordum. "Sadece düşüncelerimle ne yapabileceğimi merak etmiştim." Bir çok şey yapabilirdim.. "Peki o zaman neler yapabileceğinizi göstermek ister misiniz Bayan Belvin?"  Evet tabi sizi yakmak isterim ama o zaman ifşa olurum bunu sizin dahi kimsenin bilmesini istemem.

"Çok isterdim Bayan Londan.. ama bu konuda pekte yeteneğim yok. Bildiğiniz üzere." Şimdi değil Ashley sakin olmalıyım. "Anlaşılan sizin tek yeteneğiniz sorun çıkarıp okuldan atılmamak" Sınıftan yükselen kahkaha onu keyiflendirmiş olacak ki yüzünde alaylı bir gülümseme oluştu. Yani insanlar bazen kaşınır ve bizlerinde belli zamanlar onları kaşımamız gerekir ve de bu tam o zamanlardan biri. "Aynen öyle" diyerek çıkıştım. "Nasıl ki sizin tek bir yeteneğiniz varsa benimde insanları rezil edip okuldan atılmama gibi bir yeteneğim var. Bir nevi ortak yön." Biraz durup dilimi dişlerimde gezdirdim bu istemli yaptığım bir şey değildi sadece sinirlendiğimde oluşan bir tepkiydi. Tıpkı fırtınadan önce oluşan sessizlik gibi. "Ama, benim atılmama sebebim sizinkinden biraz farklı türden. Bildiğiniz daha doğrusu herkesin bildiği üzere ben okulumuzu gerek zeka gerek güç konusunda bir çok alanda temsil ediyorum. Yani çok övündükleri o prestij için beni isteseler dahi okuldan atamazlar. Siz ise Bayan Londan.." Ölüm Meleği korku ve tedirginlikle yüzüme bakıyor anlatacaklarımı merak ediyordu. İşte bu zevk eline düşmemem gereken bir şey ama nasıl güzel anlatamam.

"Siz ise bu prestiji ile övünen okulumuzun müdürü Bay Marcus ile yaşadığınız ilişki sebebiyle kaç öğrenciyi aşağılayarak bağırırsanız bağırın, kaçını haksız yere disipline verirseniz verin.  Aileleri sizin hakkınızda ne kadar dava açıp şikayet etse bile, biricik Marcuscuğunuz öğrencileri okuldan atıp davayı örtbas edip parasıyla şikayetleri geri çektiriyor. Yani sizin okuldan atılmayıp fazladan maaş alma sebebiniz benimkinden biraz farklı" Ölüm Meleği utanç ve öfke içerisinde soluğu yanımda aldı. Bileğimden tutup kolumu havaya kaldırdı öfkesi sesine yansıyordu. "Yürü bakalım seni kaltak! Müdürün odasına, bakalım kim atılıyor kim atılmıyor." Biliyorum burada susup gülümsesem yeter ama hayır. "Olur isterseniz yolu gösterin çoğu kişiden çok gidiyorsunuz zaten." Bileğimi daha sıkı tuttu ve beni müdürün odasına kadar çekti daha doğrusu süründürdü.

                                                                                     2 SAAT SONRA

"Ama Bay Marcus. Onca söylediği şey ne olacak?" Bay Marcus ellerini masasının üzerinde birleştirdi ve hafif bir bıkkınlıkla bana çıkabileceğimi söyledi. Ben olsam ben de bıkarım yani bu kadınla şuna bak dağ gibi adam iki dakikada yaşlandı. Daha kapıdan bir adım atmıştım ki Ölüm Meleğinin kulaklarım için fazla olan sesini duydum. "Benimle dalga mı geçiyorsun Sam! bizi tüm sınıfın önünde söyledi. Buna sessiz mi kalacaksın?" Bu kadının sesi bile beni rahatsız etmeye yetiyor. Kulaklarım fazlasıyla hassastır kurtlardan köpeklerden daha hassas bu kadar yüksek ses beni sinirlendirmeye yeter de artar bile. "Bende bu yüzden olayı örtbas etmek için seni cezalandırmış gibi yaptım ya bir tanem." Saçma sanki bilmiyoruz. Salak Erica Londan tam iki saat  haklı çıkmak için 5 dakikalık şeyi uzattı. "Ah benim ballı kremam beni sevmiyor musun ki bana ceza vereceksin?" Galiba midem yerinden olacak kusacağım. Burası iyice cıvıklaşmadan gitsem iyi olacak.

Sınıfa doğru ilerlerken birine çarptım yarım ağız özür dileyip ilerlerken kolumun tutulmasıyla o tarafa dönmem  gerekti salın lan artık kolumu. Tutan kişiye baktığımda bana fazla gelir diye düşündüm. Yavrum ne yaptın sen spor salonunda mı sabahladın bu ne kas ne bu irilik. Gerçek mi diye dokunduğumda bileğimden yakaladı. "Ne yapmaya çalışıyorsun?" dedi. E doğal olarak tabii. Yavrum sen insan mısın ya? Neden benim gibi değilsin ki. "Şey... ben özür dilerim.."

Salak mıyım ben? Niye utanıp sıkılıyorum? Gerçekten malım ya. "Beni neden durdurmuştunuz?" Sahi neden durdurdu ki beni özür de diledim. "Birine çarptığın zaman sadece özür dilemezsin yüzüne de bakarsın. Nezaket öğren biraz." Ona gayet sakin ama bir o kadarda sıkılmış bir şekilde cevap verdim. "Bitti mi?" Bana tek kaşını kaldırarak baktı ona fırsat vermeden gittim. Eğer benim gibi olmayan birine aşık olursam ya da tutulursam bu büyük bir sıkıntı olur.

Dünyada benden başkaları da olmalı. Benim amacım mutlu olmaktı, olmadı. Bende benim gibileri bulup kendi soyumu  devam ettirmeye kara verdim!
Başka Luxialar bulmalıyım!

MelezHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin