Bölüm 10

8 1 0
                                    

|* Sizi. Oylarınız ve yorumlarınızı gördükçe saat başı bölüm yayımlamak istiyorum yaaa🥺🖤*|

|* Fotoğraf Luna'nın kurt hali🐺*|

Üzerime aldığım havluyla cama doğru ilerleyip dışarıyı incelemeye başladım. Alfa dışarıda odun kırıyordu. Tanrım, üstüne bir şey mi giyseydin acaba? Gerçi manzaram mükemmel ama olmaz. Yatağa uzanıp kendimi yumuşaklığa bıraktım. Ben kimim? Lux mı yoksa kurt mu? Kendimi artık tanıyamıyorum bile önceden her şey basitti. Luxialı önemli biriydim şimdi neyim? Bilmediğim bir yerde bilmediğim birinin sürü üyesi mi? Kraliyet ailesinden gelen asil bir kanım var ama gel görki sıradan bir kurt olduğumu öğreniyorum bu kadar değer kaybedemem.

"Bunları al." Yüzüme fırlatılan kıyafetlerle dikkatim dağıldı. Bana arkasını dönmüş bekliyordu. "Bunlar erkek kıyafetleri Alfa." Geniş omuzlarının üzerinden alayla baktı. "Yani?" Göz devirip ayağa kalktım havlumu sıkıca tuttum. "Yanisi kadın kıyafetleri değil. Bunu giymemi bekleyemezsin." Aslında inat etmeye gerek yoktu aldığım çam kokusundan ona ait olduğunun farkındaydım ona ait bir şey istemiyorum sadece. Döndü ve gözlerini üzerimde gezdirdi yaklaştı, fırlattığım kıyafetleri aldı. "Seni giydirmemi mi istiyorsun yani? Ellerimi üzerinde hissetmek istediğini biliyorum majeste ama bu kadar istekli olmasan mı?" Bir adım geriye gittimde beni takip etti. "Patilerini üzerimde isteseydim sana pati ver oğlum, derdim Malwyn." Koyulaşan gri gözlerini kısarak bir adım attı geriye doğru ilerlerken yatağa çarpan bacağım beni durdurdu. "Alfana komut mu vereceksin." Gözleri havluya kaydı ellerimle yüzünü engelleyerek bakmasını durdurmaya çalıştım.

"Dur orada." Kafasını yana eğerek tekrar görüş alanıma girdi mükemmel kaşlarından birini kaldırdı. "Yoksa?" Tüm bedenim bana yaklaşmasını istiyordu içim ona çekiliyor deli gibi koşarak üstüne atlama arzusu duyuyordum. "Yoksa-" Cümlenin devamı gelmedi beni çoktan iterek yatağa düşürmüştü. Kıyafetleri üzerime atıp odadan çıkmadan önce bana omzu üzerinden baktı. "Giymen için seni zorlayabilirim ama buna değmez." Yastıklardan birini çıktığı kapıya fırlatıp kaymasını izledim. "Aptal kurt!" Verdiklerini giydikten sonra alt kata indim getirdiği odunlar tutuşturmaya çalışıyordu. "Ne o sizin orada çakmak bulunmadı mı? Gerçi ininizde pişirme adeti var mı bilmiyorum ama işine yararsa al derim."

"Zincire vurulmuş sabrımla oynuyorsun melez." Bana bakmamış hala ateşle ilgileniyordu yaktığında doğruldu ve koltuğa uzandı. "Pençelerinle çoktan parçalamışsındır diye düşünmüştüm." İlerleyip karşısında ellerim belimde durdum. Öylece odama dalıp beni rahatsız ederek burada keyif yapamazdı. "Ateşin sıcaklığını engelliyorsun melez." Masanın üzerindeki sürahiyi alıp ateşe dökerek söndürdüm. "Evet böyle daha iyi oldu." Ellerimi birbirine sürterken hayali tozları temizleyip yanından geçtim ya da ben öyle sandım çünkü beni kucağına çekti ve kaçmamı engelleyecek şekilde sıkıca tuttu. "Ne yaptığını sanıyorsun?" Kocaman sırıtarak sinirle başımı kaldırdım. "Asıl sen ne yaptığını sanıyorsun?"

"Cezalandırılmak ister gibisin melez." Başımı yana atıp gözlerimi kıstım beni sinir ediyordu. "Bana karşı konulamaz bir şekilde dokunma isteğini anlıyorum ama aramızda bir şeyin olma ihtimali dahi yok." Kolumu sıkarak beni itti. "Sana dokunmam için uğraşman takdir edici ama yerin bulunduğun yerde, halıda daha iyi görünüyor." Oturduğum yerde bağdaş kurdum ve gözlerimi onun grilerine diktim. "Komik oluyorsun Malwyn. Gerçekten." Beni itmesi sinir bozucu olsa da ona bu keyfi vermeyecektim sinirlendiğimi bilmesini istemiyordum.

"Onca işim ve sürümle ilgilenmem gerekiyorken burada seninle olduğum için şanslı hissetmelisin melez." Ama bu kadarı da fazla beni buraya getiren oydu sormadı bile. "Şanslı mı? Ah tabii yüce Alfa beni isteğim dışı buraya getirerek beni esir aldığı için teşekkür ederim. Amma şanslıyım ya!" Yüzünde keyifli olduğunu belli eden bir hal vardı ki bu beni deli ediyordu. "Anlaşma yapmamız gerekiyor ve eğer bir savaşa gireceksek senin de hazır olman gerekiyor melez." Bacaklarını yana açarak dirseklerini dizine dayadı gözleri soğuk bir griye bürünmüştü. "Anlaşma mı istiyorsun? Peki, sadakat yemini istiyorum ve aksini kabul etmiyorum!" Gözümü korkutabileceğini düşünüyordu ve yanıldığını da görmek üzereydi. "Pekala kabul etme. Peki yanında kimler yer alacak? Elfler mi?"

MelezHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin