*** Malwyn ***Yatağımda uzanıp tüm bu aptalca şeylerin bitmesini bekliyordum ta ki o his tekrar oluşana kadar. Tanıdık bir koku bu hisse eşlik etti gül ve anlamadığım bir başka koku. Ne olduğu önemli değildi o gelmişti, buradaydı. Gücümü tekrar hissedebiliyorum tıpkı yüzümün aynada iyi göründüğünü bildiğimi gibi. Alt kata inerken tüm kaslarımı kasılıyordum sürü üyelerime güçlü görünmeliydim. Zayıf Alfa zayıf sürü demekti ve eğer bir sürü zayıf olursa açık hedef olurdu. Dışarıya çıktığımda Betam ona elini doğrultan Ashley'ı altına almıştı. "Daniel!" Bağırırken neredeyse hırlıyordum ve güç almak için tırabzanları tutuyordum. Benden başka kimse o meleze kötü davranamazdı.
Ashley tam da ondan bekeleneni yapmıştı Betamı kolaylıkla üzerinden atmış yuvarlanmasını izliyordu. Daniel'in korumacı tavrını anlayabiliyordum yabancı biri sınırlarımıza girmişti özellikle bir Lux. Kurt adamların vampirlerden sonra asla tahammül edemeyeceği başka bir ırk. Ufak bir konuşmanın ardından bana doğru koşup minik bedenini kolumun altına aldı. Aptal bir karıncalanma tüm vücuduma yayıldı ve her bir hücremde yerini ilan etti. Bir şeyler yakındı ve iç güdülerim beni uyarıyordu. "Ne o rakibine çorba yapmaya mı geldin?" Onunla dalga geçmek gerçekten beni keyiflendiriyordu. Gözlerini devirdi ve beni içeri çekiştirmeye çalıştı. "Eğer ölürsen sıkılırım. Ama eğer yaşarsan, eğlenmemi sağlayabilirsin." Beni kızdırmaya çalışıyordu hırlayarak cevap vermek istedim ama sesim zar zor çıkıyordu. "Ne olduğunu anlatmadan önce odana çıkalım." İçeri girdiğimizde sürüm gördükleri melezden hiç haz etmediğini hırlamaları ve bakışlarıyla belli ediyordu.
Odada biraz oyalandıktan sonra Betam Daniel geldi. Ashley onunla şeftali diyerek dalga geçiyordu ki bu hiç hoş değildi bir başkasının kokusunu ayırt edebilecek kadar dikkatliydi. Bir başka kurdun kokusunu aklında tutmuştu gerçi bundan bana ne ki. Bir süre daha tartıştıklarında olayın bittiğinden emin olarak cama doğru ilerleyip dışarıyı izledim. Konseyle ilgili konuşuyorduk ki Daniel söylememesi gerektiğini açıkça ifade ettiğim bir şeyi söyledi.
"Düzenbaz bir Lux'a daha güveneceğimizi düşünmüyorsundur umarım." Ona omzumun üzerinden gözlerimi kısarak baktım. Daniel sürüdeki ağzı en sıkı 2 kişiden biriydi ama konu sürü ve ben olunca susması zor biriydi. Bunu daha sonra konuşacaktık. "Bu daha olayını biraz açalım bence." Daniel az önce sessizce yediği azardan dolayı temkinli yaklaşmaya çalışıyordu. Ashley'ı baştan aşağı süzdü dudaklarını birbirine bastırıp kendini tutmaya çalıştı.
Sorusunu görmezden gelerek olası bir sorudan kurtulmam gerekiyordu."İtaat ve sadakat söz konusu dahi olmayacak. Sadece bir anlaşma olacak iyi geçinip çıkarları koruyacağımız bir anlaşma." Bir Alfa'ya boyun eğdirmeyi aklından geçirmek bile aptallıktı. Hiç bir kurt evcilleştirilemezdi. Ve hiç bir Alfa boyun eğmez diz çökmez hele ki Sylwie Alfası asla! Ne ben ne de sürüm bir başka ırkın boyunduruğu altına girmeyeceğiz. Ashley ve Daniel tartışmaya başladılar. Ashley onu rahatlıkla yere fırlattı. İşte benim kızım. Betama böyle davranması beni sinir etsede içimdeki kurt bu minik melezi görünce deli gibi kuyruk sallıyordu ki bu beni hasta ediyordu. Bu aptal sevincin sebebi neydi.
"Şanslısın ki en sevdiğim kurdun Betasısın. Ama aklında bulunsun ben senin süründeki itaatkar dişi kurtlardan biri değilim. Ben tüm kainatın koruyucusuyum. Luxiaların gelecekteki kraliçesiyim. Ben Ashley Belven'im!" En sevdiğim kurt dedi. Bana dedi. En sevdiği kurtmuşum. İçimdeki kurt sağ sola koşturup ormanda vahşice koşmak istiyordu. Belki Ashley farkında değildi ama sesi yükselmeye başlamıştı. Gözleri kızıla bürünmüştü kan gibi güzellerdi. "Tüm Lumisee'nin huzuru bana bağlı!" Sözler dudaklarından dökülürken hırladı. Bu kadar erken uyanmasını beklemiyordum Daniel onu zorlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Melez
Science FictionKayıp bir ruh vardı bir melez ruh. O, safkanlarla dolu bir evrende bir melez Neslini devam ettirmeye çalışan biri. Keşfedilmemiş bir gücün sahibi. Gereksiz bir evrende gereksiz bir düşünce. Bencilliğini kendine saklamış, kendine kötü olmuş biri. En...