Bölüm 5

16 1 0
                                    

Tanıdık hoş bir kokuyla uyandım. Evimin kokusuyla. Gözlerimi zor da olsa araladım ve olan biteni hatırlamaya çalıştım. "Uyanmanıza sevindim majesteleri. Beni endişelendirdiniz." Yatağımda doğruldum ve tüm olan biteni düşünürcesine kaşlarımı çattım. "Yavaşça, hazmedebileceğim şekilde burayı nasıl bulduğunu dahi anlat."

Elindeki bardağı yavaşça bana verdi. "Siz bayıldıktan sonra orada daha fazla kalamayacağımızı aksi takdirde bizi kolaylıkla bulabileceklerini fark ettim. Durumları lehimize çevirmek için bir dost yardımı gerekiyordu." İçeri Derek girdi, hızlıca ona doğru hamle yaptığımda kendini korumak için ellerini yüzüne götürdü. "Bu kadar aptal olamazsın." Ellerini çekip ona sarıldım, şaşkındı. "Ash.." Cevap vermeden bir süre öylece kaldım. Kollarını belime dolayıp sıkıca sarıldı, huzurluydu. "Sana haber vermeden gittiğim için üzgünüm. Olanları Keven'dan duydum." Olanlar, öğrenmem gereken şeyler vardı. Keven irkilerek kafasını çevirdi aurası garip bir hava almıştı. Rahatsız ediciydi.

Ellerimle bir kaç işaret yaparak Keven'ı hareketsiz bırakıp büyülü halkalarla kilitledim. "Konuş bakalım kimsin? Sarayda ne oldu ve ne komplosundan bahsettin?" Keven sadece gülmekle yetindi ve sadece kollarını açarak büyülü halkaları kırdı. "Üzgünüm majesteleri ama bu olmadan bu evrende çok da güçlü sayılmazsınız." Şaşkınlığımla beraber kolunu uzatıp zincirine parmaklarını geçirdiği kolyemi sallandırdı. "Geri ver onu!" Üzerine atlarken kolyeyi tuttuğu elini geri çekip diğer eliyle havaya halka çizerek beni bir anlık durdurdu. Etkisi saniye bile sürmemişti üzerine atlayıp kolyeyi almaya çalıştım. "Ver dedim sana şunu!"  Affalamasını fırsat bilerek kolyeyi ondan geri aldım. "Bu imkansıza yakın bir şeydi. Sanırım gerçekten de kraliyet ailesindensiniz."

Kolyemi boynuma takarken küçümserce ona baktım. "Sorsan zaten söylerdim. Aptalca şeyler yapmana gerek yoktu seni sersem." Dediklerimden hoşnut olmadığı belliydi ama cevap veremeyeceğinin de farkındaydı. "Emin olmak zorundaydım. Reven'a yaptıklarını size de yapmış olabilirlerdi." Yatağa oturup Derek'e baktım omuz silkmekle yetinmişti. "Anlatmaya başla yoksa küle dönmeni izlerim." Benden hiç haz etmemişti. Sor bakayım umrumda mısın acaba canım ya! "Kabalığım mazur görün efendim. Ben Keven Freyia, köklü Freyia ailesinin ilk oğlu ve de Reven Freyia'nın abisi." Reven'ın neyi dedin sen?

"Anlamadım?" Sesim fazla yüksek çıkmıştı ama şaşkınlığım bir hayli belliydi. "Reven tanıdığın Reven değil. Aslında tanıdığın kişi Reven bile değil." Konuşması değişmişti sadece o da değil. Arkasına sakladığı eliyle bilmediğim bir takım haraketler yapmaya başlamıştı. Ayağa kalkıp ona yaklaştım kollarımı göğsümde kavuşturdum. "Taşşak mı geçiyorsun lan benimle!" Gözlerini kırpıp kaşlarını çattı. "Tam bir kraliyet ailesine yakışır birisin bakıyorum da." Sinirlenmiştim ve bunu anlamamak imkansızdı. Tanıyıp kendimi açtığım adamın aslında tanıdığım kişi olmadığını söylüyordu. Sanki ekmeği kesebilmek kadar kolay bir şeyi söylüyordu. Elinde anlamadığım bir yoğunluk izi vardı.

Kafamı öne eğip gülümsedim Derek olacakları anlamışçasına araya girdi. "Keven?" Umursamadı. "Pekala, uyarmaya çalıştım." Kenara çekilip sandalyeden uzaklaştı. Yavaşça kafamı kaldırıp Keven'a baktım bir elim sandalyeye gitmişti, hala gülümsüyordum. Yüzümde nasıl bir ifade vardı bilmiyorum ama sandalyeyi Keven'ın kafasında parçalamıştım. "Luxia olduğun için şanslısın yoksa bunu seni korumaya almadan yapardım Keven Freyia!" Aslında amacım dikkati farklı bir yere çekip yaptığı şeyi engellemekti.

Derek homurdanmaya başlamıştı. "Ama buna haksızlık denir! Benim kafamda masayı kırarken korumaya almıyorsun ama ırkçılık bu yaptığın!" Yatağıma geri oturmuştum. "Sürüngenlerin derisi kalın oluyor sen hissetmiyorsun bile." Elimle sandalye parçalarını geri toplamak için bir halka çizdim. "Kraliyet soyundan geliyor olabilirim ama 16 yıl bu evrende yaşadım. Birden değişmemi bekleyemezsin." Keven kas katı kesilmiş bana bakıyordu. "Ne o korktun mu?" Duvara yaslanıp ellerini göğüsünde birleştirdi. "İzin vermeseydim bu seviyedeyken koruma yapmasan bile bana zarar veremezdin." Beni mi deniyordu? Eğer öyleyse ölmek istiyorum diyordu. Etrafındaki kötü aura geçmeye başlamıştı üzerindeki her neyse dağılıyordu.

MelezHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin