Bölüm 12

7 0 0
                                    

Sessizlik. Evin içinde hakimiyetini kuralı 13 dakika olmuştu. Kimse konuşmuyor sadece susuyordu. Veronica tekli kanepede oturmuş yeri izliyordu. Bense duvara yaslanmış ileri geri volta atan Malwyn'i izliyordum. "Yani sen şimdi diyorsun ki." Sessizliği bozan Mlawyn oldu. "Seni dinlemedim üstüne olayı bok ettim. O da yetmedi üstüne Kitsune artık bizden kaçıyor ha?"

Veronica sessizliğini yüzünde garip bir ifadeyle koruyordu. Sonunda dudaklarından zar zor çıkardığı sözler döküldü. "Özür dilerim, Alfa'm." Malwyn ona ters bir bakış attı ve yaklaştı. Araya girmek istedim ama Malwyn sinirliyken gerçekten de tehlikeli biriydi. Onu sinirlendirmek genelde hoşuma giderdi ama bu benim yüzümden olmadığında eğlenceli olmuyordu. "Basit. Aptal bir özür. Sadece bu mu?" Tüm kelimeler hayali bir kalemle altı çizildiği belli bir sinirle çıkmıştı.

"Telafi edeceğim." Veronica zar zor konuşuyordu bedeni titriyor ve kafasını eğmekten başka bir şey yapmıyordu. "Evet. Edeceksin." İçimden bir ses buradan gitmem ve bu gerilimden kurtulmam gerektiğini söylüyordu. "Gerekirse ölebilirim ama o vampiri size getireceğim Alfa'm." Malwy kollarını göğsünde kavuştururken bana baktı. Ben bu bakışı sanki bir yerden biliyorum ama neyse. "Sen de onunla git eminim ilgisini çekersek daha kolay Kitsune'ye ulaşırız." Ha demek buradan tanıyorum.

"Bir katkım olacağını sanmıyorum. Daha yeni kendimi keşfetmeye başladım." Omuz silkti ve mutfağa ilerledi. "Bu yüzden gitmelisin ya." Peşinden giderken Veronica'nın gözlerinde parıltılar gördüm. Hoşnutsuz görünüyordu gerçi avını kaçıran bir kurt için gayet normal karşılanmalı diye düşündüm. "Pekala gideceğim ama ya kaçarsam?" Sırıtarak yaklaştım ve parmaklarımı kollarında gezdirdim. Bir elektriklenme vücudumda yayıldı ve aslında ağızım sulanmadı diyemem. "Kaçabiliyorsan kaç."

"Seni ardımda bırakırım diye üzülüyorsun değil mi?" Gülümseyerek sırtımı tezgaha dayadım. "Veronica. Bu azgın kurdu al ve kendini başarısızlığından kurtarmak için işe koyul." Koyu gri gözleri üzerimde gezinirken yüzünde hiç bir duygu göremedim. Benden kurtulmaya çalışıyor olması dudaklarımı sarkıtmama neden oldu. "Nasıl isterseniz Alfa 'm." Güçlü bir kol beni yakaladı ve kapıya sürükledi bir anlık ikisinin bakıştığını gördüm. Veronica 'nın beni tutuşu gevşedi ve kapıyı benim için açtı. "Buyrun Luna."

"Bu kadar resmiyete gerek yok ama teşekkür ederim." Kapıdan çıkarken ona gülümsedim yanımdan geçip arabaya ilerledi. "Yani sen, bir avcısın öyle mi?" Arabaya binmeden önce durdu.
"Her kurt bir avcıdır Luna." Koltuğa yerleştiğimizde ona döndüm ve merakla devam ettim. "Evet ama Malwyn en iyisi olduğunu söyledi." Kaşlarını kaldırdı duyduğu şeylerden mutlu görünüyordu. "Gerçekten öyle mi dedi?" Gülümsedim ve kemerimi bağladım. Beni onunla gönderdiğine göre ona güveniyordu.

"Evet ama neden şaşırdın ki?" Başını salladı ve motoru çalıştırdı. "Bir Alfa kolay kolay birini övmez hatta hakkında bahsetmez bile ki onun ne kadar az konuştuğunu biliyorsundur." Kaşlarımı çatıp ona inanmadığımı göstererek baktım. "Ne yani kimseyi takdir etmez mi?" Kafasını salladı ve gülümsedi. Çok güzel gülüyordu insanı kendine çeken bir saflığı vardı ve gülümsemesi çok samimiydi. "Sylwie Alfası... Gerçekten işin zor heleki onun-" Kafamı ona çevirip gülümsedim ve sözünü kestim. "Sürüsünde olmak mı? Evet her gün beni öldürmeye çalışıyor gibi hissediyorum." Aynaları kontrol ederken bir sokağa döndü.

"Seni istese de öldüremez seni korumak için elinden geleni yapar. Alfalar çok sahiplenicidir ve sen.. Tanrım Lunasın! Senin için ölür ki bu gerçek." Kahkahalarım arabayı doldururken kaşlarını çattı. "Buna bu kadar gülmene gerek var mıydı?" Sürüsünü her Alfa önemser tabii ki ama galiba Malwyn biraz fazla korumacı. "Bak anlıyorum sürüsüne gerçekten değer veren bir Alfa tamam da hadi amaa! Biri için ölmek mi bu biraz abartılı değil mi?" Aniden frene bastı ve emniyet kemerine şükür ettim. "Hey! Bu ne içindi peki?"

MelezHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin