"Katil Vaatleri"
Vaatler; her zaman kötülerin altın tepside sundukları zehirlerdi. Zehirli vaatler size bir anlaşma gibi sunulur, ancak en nihâyetinde kendi sonunuzu hazırlamanıza sebep olurlardı.
Yani Jungkook ve Taehyung müttefik değillerdi, olamazlardı da.
Bir katilin kurbanıyla olan anlaşması; yalnızca kurbanın ölümünü hızlandırırdı ve Jungkook, Taehyung'un kan kırmızısı gözlerinde kendi yansımasına bakarken, aslında sadece ölümüyle, ölüsüyle göz göze gelmiş gibi hissediyordu.
Yine de vampirler hakkında bilgi edinme isteği, aslında tamamen merakından değildi. Bu bir kurtuluş anahtarıydı aslında ve kendi ölümünü izleyebildiği gözlerin içerisinde, aynı zamanda kurtuluşunu da görebiliyordu.
Ama bir problem vardı.
"Üç vampirle aynı evdeyken, üstelik arkadaşım da buradayken neden bu riski alayım?" diye sordu Jungkook, aynı zamanda kollarını onun boynundan çekerek ellerini kucağına bırakmıştı.
"Arkadaşına, erkek arkadaşın olduğumu söyleyerek bir risk almadın mı zaten?"
Jungkook onun gülümseyen suratına bir yumruk atmak istese de, kaşlarını çatarak şaşkınlığını gizledi ve, "Sen bir alfa değilsin," dedi. Ancak Taehyung devam etmesine müsaade etmeden, "Tanrı'ya şükürler olsun ki evet," demişti gözlerini devirip derin bir soluk vererek.
Jungkook'un kaşları daha da çok çatılırken, "Gerçekten," dedi dişlerinin arasından, kendisini ters bir tepki vermemek adına frenlemeye çalışarak. "Tanrı'ya şükürler olsun ki bir alfa değilsin."
Taehyung'un dudaklarındaki tehlikeli tebessüm, ürpertici bir sırıtmaya yerini bıraktığında, "Ve sonuç olarak arkadaşın da bir aptal değilse yalan söylediğini anlayacaktır," demişti hiç de alınmamış gibi. Çünkü gerçekten... Bu konu üzerinden kendisine atılan laflar birer iltifattı ona göre. "Gerçi siz kurt musunuz, koyun musunuz pek anlaşılmıyor ama... Yani şu bir şeyleri sorgulamadan körü körüne kabullenmeniz yüzünden belki şans senden yana olur ve arkadaşın aptal bir koyunsa şayet, bu tesadüfü sorgulamaz."
Sırıtması daha da genişlediğinde, tehlikeli bir ifadeyle parlayan gözler kısılmıştı. Jungkook onun iyice ortaya çıkmış olan köpek dişlerine odaklanmadan edemedi. O anda sorguladığı şey, konuştuğu şeylerden çok farklıydı; Taehyung'un korkutucu bir yanının var olduğunu düşünüyordu Jungkook ve bu kesinlikle sadece dişlerden ötürü değildi. Ona baktığında ürperiyordu.
"Ee?" dedi Taehyung keyifli bir sesle. "Zaten battın, daha da batacak mısın?"
"Hayır."
Taehyung'un yüzü daha da keyifli bir hâl alırken, Jungkook'a yaklaşarak, "O zaman büyük bir zevkle seni batıracak olan kişi olma görevini üstleniyorum," dedi ve Jungkook'un yüzünü avuçları arasında kıstırarak, dudaklarını omeganın sıcak ve ıslak dudaklara bastırdı beklemeden.
Jungkook kiminle dans ettiğini henüz bilmiyordu, bu yüzden de artık Taehyung takdim edecekti kendisini.
Jungkook, ağzının içerisine sızan dil yüzünden irkilirken, damağında hissettiği gıdıklayıcı dokunuş, onu itmek için omuzlarına koyduğu elinin, bulunduğu yere sıkıca tutunmasına sebep olmuştu biraz şaşkınlıkla.
Taehyung tedbir amaçlı bir elini omeganın ensesine kaydırarak kaçmasını engellerken, diğer elini kışkırtıcı bir şekilde göğüs kafesinde gezdirdi, ardından Jungkook'un avuç içerisinde dalgalanan bedenini, kendinden emin tavrını bozmadan, belinden yakaladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐋𝐨𝐯𝐞 𝐁𝐨𝐫𝐧 𝐎𝐟 𝐁𝐥𝐨𝐨𝐝
Fiksi Penggemar"Bakalım kızışma dönemindeki bir omegayı, aptal alfalar kadar tatmin edebilecek mi bir vampir." --- Vampirler ve kurtlar arasındaki anlaşmazlığın en büyük nedenlerinden birisi, vampirlerin de omegalara fazlasıyla düşkün olmasıydı. Daha doğrusu kanla...