Haiii, ben geldiiim. Eheheh umarım 1. bölümü de seversiniz. Oy ve yorumlarınızı bekliyoruum. Yazım yanlışlarım varsa affoluna, keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx
**
Jungkook'tan:
Jin hyung özlem giderirken beni duvardan duvara savurmuş ve biraz şakalaşmıştık.
"Ben avlanmaya gidiyorum artık." diye homurdandım duvara çarptıktan saniyeler sonrasında devrilmek üzere olan şamdanlığı havada yakalayıp yerine geri bıraktım.
"İnsanları öldürerek dikkat çekme Jungkook, istersen bodrum katı kan torbalarıyla-"
"Taze kan içmek varken durmuşları tercih etmediğimi biliyorsun." dedim aynanın karşısına geçip saçlarımı düzelttim.
Aynadan beni izleyen Jin hyung ile bakışlarımızı buluşturdum. "Ayrıca Jimin hâlâ hastanelerden kan çalmaya devam ediyor mu?" diye sorduğumda kıkırdayarak geniş omuzlarını silkti.
"Son zamanlarda vampir avcıları arttı, bu yüzden çok dikkat çekmememiz lazım. Mecburen kan takviye torbalarıyla idare ediyoruz bir süredir."
"Hoseok hyung peki? Hâlâ hayvan kanlarıyla beslenmeye devam mı ediyor?" diye sorduğumda başını geriye atarak derin bir kahkaha patlattı.
"Sorma ya, hâlâ aynı. Yıllardır gözlerinin altı mor geziyor, güçsüzlükten geberiyor, ama inatla insan kanı içmiyor." dedi kıkırdamalarının arasından karnını tutarak konuştu.
Sırıtarak tek bir adımla ona doğru dönüp ellerimi göğsümde çarprazladım. "İnsan sevgilisi yüzünden, adam seviyor." dediğimde dudaklarını büzerek ıslık çaldı. "Eun Woo'yu bizim saraya yaklaştıramıyor bile korkusundan. İnsan gibi yaşamaya çalışıyor Hoseok, son zamanlarda ciddi anlamda saraya bile uğramaz oldu."
Jimin içeriye daldığı gibi üstüme saldırdığında kıkırdayarak onu çevirip karşı duvara fırlattım.
"Şerefsiz gelmişsin!" diye haykırarak vampir hızında bana gelerek sıkıca sarıldı. "Sen hastanelerden kan çalarken geldim, evet."
"Çok özlemişim! Şerefsiz aklına nihayetinde gelebildik de Roma'lardan teşrif edebildin kendi topraklarına!" diye şikayetçi bir şekilde tıpkı Jin hyung gibi yakındığında keyifle gülümsedim.
"Bu gece kutlama yapalım! Hoseok'u da çağıralım. Dönüşünü kutlayalım!" Jimin heyecan içerisinde şakırken, beni kollarından ayırdığı gibi camdan aşağıya attığında oflayarak vampir hızımla eve geri döndüm.
"Hiç değişmemişsin, şu numaralarından tahminen ne zaman vazgeçersin Jim?" diye sorduğumda kahkahalara boğuldu. "Aslaaaa!" diye bağırarak üstüme çullanırken kenara kaydım.
Benimle birlikte aşağıya atlayacakken kendisi aşağıya uçtuğunda Jin hyung ile birbirimize bakarak kıkırdadık.
"Hiç büyüyemeyeceksiniz siz..." dedi sonra ciddi ifadesine bürünüp yüzündeki gülüşü silindi.
O sırada Jimin geri döndüğünde ışık hızıyla Jin hyungun arkasına saklandım. "Hyung koru beni."
"Ya çocuk gibisiniz, vampirsiniz siz kendinize gelin!" Jin hyung öfkeyle kükrediğinde Jimin ile birbirimize bakarak sırıttık.
"Ben daha yaşlıyım. 450 yaşında olmak gurur verici, Kook'tan daha rütbeli bir vampirim." diye böbürlenircesine, omuzlarını dikleştirip konuştuğunda burun kıvırıp gözlerimi devirdim.
"Götüm." diyerek ona dil çıkardım. "Aramızda alt tarafı 51 yaş fark var."
"Senin o dilini koparırım, hayır hayır boynunu kıracağım!" diye sahte kızgınlıkla üstüme koşturduğunda kahkaha atarak Jin hyungun arkasında saklanmak yerine ışık hızıyla kaçtım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CRAZY VAMPIRE • TAEKOOK ✓
FanficVampirler ve kurtlar ayrı birliklerdi ve genel olarak yaşam süreçleri boyunca birbirlerinden pek haz etmezlerdi. Yıllar önce vampir ve kurt soyları aralarında gerçekleşen bu kanlı savaşı durdurabilmek amacıyla ateşkes imzalamışlardı. Birbirlerinin s...